Güney Ay düğüm Akrep burcunda…Bilinmeyen bir labirent!

Günaydın yıldız savaşçıları;

Haberin Devamı

Yaşamın başlangıç noktası olan doğum günümüzden yola çıkarak yıldızlarımızı bulmaya çalışıyoruz. Neyin çabasını veriyoruz bilinmez. Hayatta hep bizi adam eden bir şeyler var.

Bizi istemeyen babamız, annemiz ya da ailemiz, belki de aşık olduğumuz kadının/adamın bizi istememesi…

Belki de sizi iş yerinde istemeyen patron, çalışma arkadaşları…

Hayatın içinde hep bir istenmeme ve seçilmeme kaosu var. Seçilmediğimiz yer bir başka deyişle sizin nasıl fırsatınız olur? Bunu nasıl başarabilirsiniz. İşte hikaye burada başlıyor.

Hayatın bu eşsiz başlangıç ​​ve bitiş noktası, kaderin mutlak kontrolü altındadır ve bu noktada insanın özgür iradesi yoktur. Yani nerede, hangi ailede doğacağınızı siz belirleyemezsiniz. Aynı şekilde nerede ve ne zaman öleceğinizi de. Bu eşsiz nokta, astrolojide 8.evdir.  Bu nedenle kişinin ölümünü, doğum ve yeniden doğuşu yönetir.

Haberin Devamı

8.ev astrolojide akrep burcu demektir. Güney düğümün 1,5 yıl akrep burcunda kalacak olması bizlere tamamen bazı konularda büyük değişimlere götürecektir. Bundan önce güney ay düğümü yay burcundaydı. Yay burcu daha felsefik,daha iyimser daha gelip geçicidir. Ama akrep güney düğüm öyle değildir.

Eski ölür ve küllerinden yeni doğarsın. Yeni bir biçim, yeni tarz, yeni bir akış ve yerleşme yolu alır. Yenisine geçmek için bir dizi zorlu süreçten geçmek gerekir. Bu süreçte yenisinin daha mı iyi, yoksa daha mı kötü olacağını bilemeyiz ve sonuç her zaman bilinmez.

Tüm belirsizliklerin belirmesi zamanıdır…

Kuzey düğümün Boğa burcunda 1,5 yıl olması ise bize bu değişme gönüllü ve kararlı olduğumuzu ifade ediyor. Bazen kararlıyız ve bu değişim sürecine direnmeye çalışıyoruz, ancak dönüşümü sağlamak için bize bir güç ve baskı uygulanıyor. Bu kuvvet ve baskı, dönüşümü sağlayan yaşamın olumsuzluklarıdır ve bunlar akrep burcu nitelikleridir. 

Kömürün elmasa dönüşmesi gibidir. Elmaslar ve kömür, farklı formlarda aynı element karbondur. Basınç karşısında elmasa dönüşür.

Biz insanlar, eğitim, kariyer, evlilik, çocuklar, sağlık vb. gibi hayattaki her şeyi planlarız ve her şeyi tanımladığımız şekilde ve tanımlanmış zaman çizelgelerimizde başarmak isteriz. Bunun adına da mutluluk deriz. Bu döngünün sonu olan o eşsiz noktaya ulaşmadan önce kilometre taşlarıyla planlanmış bir yörüngedeyiz. Hepsinin ortasında, bazen bilinmeyen bir labirente çekiliyoruz. İş kaybı, bazı kronik hastalıklara/kazalara yakalanma, yakınlarından birini kaybetme, birinin size düşman olması, size atılan iftira ya da yalan gibi talihsiz, öngörülemeyen olaylar dizisidir. Bu olaylar, bilinmeyen/belirsiz/gizemli bir sekizinci ev konusudur.

Haberin Devamı

Burada, sizi sarsan planlanmış yörüngeden sapma değil, hayatta kalmanızın kendisidir. 

Akrep güney ay düğüm sizden hayatta kalmanızı ister!

Bu duruma temel hayvan içgüdüsüyle yanıt veriyoruz.

Savaş ya da kaç!

Vazgeçenler, herhangi bir düzgün başarı olmadan, eşsiz noktaya, yani hayatın sonuna ulaşırlar. Çok azı uçmaya karar verir ve büyük cesaret, azim ve kararlılığı gösterir. Her şeye rağmen uçuşları sırasında, genellikle gizli yeteneklerini ve hayatlarının tek amacını gerçekleştirmemiz gerektiğini bulurlar. Bizden bağımsız atalarımızın maalesef bulunmuş olduğu geçmiş yaşam eylemleri var. Biz isteyelim ya da istemeyelim onlara bağlıyız. Şu an oluşturduğumuz eylemlere de bize bağlı tanımadığımız nesil doğunca görecek. Hayatlarının amacını gerçekleştiren insanlar hikayelerini kendilerine göre yazar ve tarihi yaratır. Ben doğum haritasında güçlü bir 8.ev insanıyımdır. Doğarken büyük bir aile kaosu ile doğmuşum. Her iki ailenin ilk torunuymuşum. Doğarken babaannemin çeşitli müdahaleleri ve baskısı yüzünden anne karnında suyun bitmesi ve nefes alamam yüzünden doğuma tesadüfen götürülmüşüm. Doktor sormuş anneyi mi bebeğimi kurtaralım diye…

Haberin Devamı

Sonra bebek öldü demişler. Başka bir doktor anlattıklarına göre kurtarmış. Yıllarca kimi görsem aileden bunu bana söyler. Sen ölmüştün asıl derler. Sonra 3 yaşında çok acayip bilinmeyen bir enfeksiyon geçirmişim. Ateşim 41 dereceyi görmüş. Doktorlar düşüremiyoruz demiş. Buz kovalarına koyup ateş düşürmek zorunda kalmışlar.

En son bayılmışım buz kovasında. Annem öldüğümü sanmış ve merdivenlerde bayılıp yuvarlanmış. Sonra mucize gibi bir doktor gelmiş bir iğne yapmış bana o an ateşim düşmüş. Annem bir müddet tedavi görmek zorunda kalmış vs…

Bunların arasında nasıl zor bir kayınvalide ve eş ile yaşadığından bahsetmek dahi istemiyorum. Annem ambulans sesi duyamaz hala. Fena oluyor.

Haberin Devamı

Neyse bu kriz ve döngüleri size 8.ev isminde yazdığım kitabımda bahsedicem. Hepinizin böyle hikayeleri vardır. Belki daha ağırları vardır. Bu benim kendime göre hikayem. Geçmişimle, yaşadıklarımla bağ kurmaya çalıştığım ve yaşamımı anlamamı sağlayan şeyler.

Gezegenlerden "kötü" ve "faydalı" sınıflandırmalarını kaldırırsanız, astrolojiyi daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Hiçbir gezegen doğası gereği gerçekten kötü değildir. Farklı şekillerde görülebilen sizin üzerinizdeki etkisidir.

Satürn, güçlü bir etki potansiyeli olan güçlü bir gezegendir. 

Satürn disiplini öğreten, sert ebeveyndir. Birçok astrolog, Satürn'ü kişinin hayatındaki bir babayla ilişkilendirir. Satürn, size güçlü, bağımsız ve kendi kendine yeterli olmayı öğreten katı ve sert bir etkileyicidir. Satürn haritanızdaki bir gezegen veya ev üzerinde seyahat ettiğinde, hayatınızın bu belirli yönünü önemli bir olgunlaşma dönüşümünden geçmeye zorlar hayatınızda sizi "büyütecek" deneyimler yaşadığınızı hayal edin. Sert ve başa çıkılması zor hissediyorlar. Ama bittikten sonra, hayatınızın bu yönünde büyümüş, olgun ve kendine güvenen bir insan oluyorsunuz.

Haberin Devamı

Satürn'ün etkisini nasıl alacağınız size bağlıdır. Bunu bir öğrenme deneyimi gibi alırsanız ve Satürn'ün sizi sert ve olgun olmanız için eğitmesine izin verirseniz, Satürn'ün etkisinden daha iyi bir etki yoktur. Öte yandan, bu etkiyi "kötü" ve yıkıcı olarak kabul ederseniz, sadece bundan acı çekecek ve acı ve hüsrana uğrayacaksınız.

Plüton da aynı şekilde anlaşılabilir. Plüton, Satürn gibi değildir ve üzerinizde çok farklı bir etkiye sahiptir. Ama onu nasıl aldığınıza dair konsept aynı. Plüton yenilenmenin, yeniden yapılanmanın, yeniden yaratılışın gezegenidir. Bir akıllı telefon kullanıyorsanız, telefonda fabrika ayarlarına sıfırlama yaptığınızı hayal edin. Telefondaki tüm gereksiz, virüs, gereksiz dosya ve pil tüketen uygulamalardan kurtulacaksınız. Yedeklemezseniz, faydalı dosyaları da kaybedersiniz. Ama sonunda, hızlı çalışan ve yalnızca gerçekten ihtiyacınız olan şeylere sahip temiz bir telefonunuz olacak. 

Plüton da benzer bir etkiye sahiptir. Plüton haritanızda bir evin üzerinden geçtiğinde, eski çöpleri temizleme ve hayatınızın o alanına yeni bir bakış açısı getirme konusunda çok güçlü bir etkiye sahiptir. Sizi gereksiz ideallerden, eski ve gereksiz hatıralardan vazgeçmeye zorlayacak ve doğanızın, hayatınızın gerçekten saklamanız gerekmeyen yönlerinden kurtulmanıza yardımcı olacak. Bir kez daha tekrar ediyorum; sizi nasıl etkilediği, onu nasıl gördüğünüze bağlıdır. 

Bunu yeni bir başlangıç ​​için bir fırsat olarak görürseniz, başladığınızdan daha iyi durumda olacaksınız. Ancak buna direnirseniz, sıfırlamaya direnmekle çok meşgul olduğunuz için saklamak istediğiniz eski resimleri yedeklemeyi unutacaksınız.

Bu iki gezegenin etkisiyle başa çıkmanın en iyi yolu onları kucaklamaktır. Onlarla savaşamazsın. Sen istesen de istemesen de istediklerini yapacaklar. Onları kabul edin ve kendinizi geliştirmek için kullanın. Gezegenlerden daha üstün olan bir şey varsa irademiz ve aklımızdır. Hiçbir gezegen bizi yönetemez. Onlar Allah’ın emrinde çalışan,kader planını yöneten mekanik zamanlamalardır. Bizler sadece Allah’ın bize ne demek istediğini anlamaya çalışıp geleceğe dair deliller arıyoruz. Bu bizi daha sakin daha anlayışı iyi biri yapıyor. Hepsi bu…

İsyan etmek çözüm değil! 

Ay, Akrep burcunda ilerliyor. Sabah saatlerinde Jüpiter ile Ay harika bir ilişki kuruyor. Yeni görüşmeler ayarlayabilirsiniz. Geçmişle ilgili kendini hırpalamayı bırak. Kendini geçmişle cezalandıran hiç kimse geleceğe ulaşamaz. Bazı konularda isyan etmek asla çözüm olmayacak. İsyankar yaklaşımlardan uzak durun. Bu aralar hayatınızda bazı şeylerin ters gittiğini düşünebilirsiniz. Belki de siz ters gidiyorsunuzdur. Olaylar kesinlikle size bazı işaretleri veriyor olacak. Farkındalıklı olmayı seçin. Mars’ın oğlak burcunda hareket etmesi sizlerin daha fazla planlı ve stratejik olmanız gerektiğini söylemektedir. Bugün bazı engeller ile karşı karşıya kalsanız da bunları aşmanın anlamı olduğunu unutmayın. Hayat sorunsuzda gidebilirdi ama bu asla bizi geliştirmezdi. Kendi gelişiminize katkıda bulunun.

Günün Motivasyon Sözü: “Hiçbirimiz zamanla gerçekten değişmiyoruz. Bizler sadece daha çok tam olarak olduğumuz şeye dönüşüyoruz.” Anne Rice

Yazarın Tüm Yazıları