Paylaş
Kısacık olan şubat ayının bile ilk haftasını hızlıca tamamladık. Genel olarak değerlendirecek olursak yoğun ve zorlayıcı bir haftaydı. Asıl önümüzdeki hafta bizi oldukça önemli konuların başlangıcı bekliyor diyebiliriz.
Gün genelini incelediğimizde Ay Yay burcunda ilerliyor. Ay-Mars kavuşumunun etkili olduğu sabah saatleri duygusal anlamda sert çıkışlar yapmamız söz konusu olabilir.
Yaşamınızı yapılandırılmak istediğiniz ve kendinizi güvende hissetmek adına sıkı bir çalışma temposu yaratacağınız bir gün. Duygusal olarak çevrendekilerle uzak ya da mesafeli olabilirsin. Ya da onları sen öyle hissedebilirsin. Öğleden sonraki süreçte sevdiğimiz şeyleri yapmak ve tutkumuzu izlemek için iyi bir zaman olabilir.
Annen ve ebeveynlerinle ilgili bazı konularda mesafeli konuşmalar içinde olabilirsin. Bir yandan, arkadaşlık anlayışınıza uymayan, size inanmayan insanlarla iletişimlerinizi azaltabilirsiniz. Diğer insanlarla olan ilişkilerinizde bir güvenlik duygusu isteyeceksiniz.
Tepkilerinizin birçoğu statü ve konum elde etme gayretine yönelik ya da kariyeriniz ile ilgili yeni girişimler bulmak için farklı fikirler söz konusu olabilir. Bugün yapacağınız görüşmelerde duygularınızı ifade etmek sizin için zordur ve çevrenizdeki insanlar sizi biraz soğuk, sert ve duygusuz olarak görebilir.
Gelelim günün Tavsiyesine;
Dr. Jung “Aion” adlı kitabında gölgeden bahsederken
“gölge ego kişiliği tehdit eden ahlaki bir problemdir” der. Ona göre “ hiç kimse üzerinde ciddi olarak uğraşmadan gölgesinin farkına varamaz ve onun farkına varmak demek kişiliğin karanlık yüzünü karakterinin bir parçası olarak kabul etmek demektir.
Bu kabullenme kendimizi tanımak için gereklidir fakat kural olarak ta her zaman bir iç direniş (inkar ediş) ile karşılaşır.
Gölgenin insan bilincine gelmesi genelde diğer bir insan aracılığı ile olur. Uyanık hayatınızda diğer insanlarda tahammül edemediğiniz, eleştirdiğiniz özelliklerin yanı sıra rüyalarınızda da size en çok zarar veren veya kızdığınız kendi cinsinizden olan kişiler muhtemelen gölge kişiliğinizden haber verir. Kural olarak gölgeyi kendi cinsimizden olan kişilere yansıtırız bir kadının “ devamlı çocuğun bezinden bahseden anaç tiplerden nefret ediyorum” dediğini duyduğunuz zaman onun gölge kişiliğini bastırdığı olguları tahmin edebilirsiniz. Burada nefret etmek, tahammül edememek “sinir” veya “gıcık” olmak anahtar kelimelerdir. Kendi işimiz, sorunumuz olmayan konulara verdiğimiz reaksiyonları düşünürken “bundan bana ne idi acaba?” sorusunu ciddi olarak kendimize sormalıyız çünkü o yorumda mutlaka bizle ilgili bir kısım vardır.
Bazen gölge kişilik bir kuruma devlete veya bir felsefeye yansıtılır. İdeolojik kinler buna örnektir. Gölgemiz bilincimiz dışında iken maalesef dış dünyadan o kadar da gizli değildir. Bu özellikleri ne kadar bastırdıysak, karanlık tarafımız diğerlerine o kadar aşikârdır.
“Güneş ne kadar yükseğe çıkarsa, gölge o kadar azalır”
Bir insan kendi gölgesini değiştiremez fakat onu ayıplayan eleştiren bilincini değiştirebilir. İnsan zayıf yönlerini ifade etmenin yollarını buldukça gölgesi de daha dengeli olmaya başlar. Kişi bu konularda ne kadar katı olursa gölge o kadar yıkıcı olur.
Astrolojik olarak, bir insanın gölgesi üzerindeki çalışmaya her bilinçaltı analizinde olduğu gibi eksik veya zayıf elementi analiz etmekle başlarız. Baskın psikolojik fonksiyonun karşıtı olan zayıf fonksiyon gölgenin rengine katkıda bulunur. Her psikolojik tip dolayısı ile her astrolojik element kendi karşıt elementinde zayıftır. Mantıksallık veya düşünce fonksiyonu güçlü kişilerde duygusallık, beş duyu ile idrak etme veya duygusallığı kuvvetli kişilerde ise sezgisellik fonksiyonu zayıftır.
Ah bu Satürn! Satürn’ün doğum haritasında sembolledikleri gölge analizinde kritiktir. Satürn’ün pozisyonu insanın hayatında yetersiz, hassas, sakar olduğu fakat bunları cesaret göstererek telafi etmeye çalıştığı bölgedir. Burada savunmacı özellikler gösterip, diğerlerini eleştiririz en dar ve en bencil olduğumuz konular bu alandadır. Aşağılık kompleksimiz bu noktada olduğu için etraftan da en çok karşı çıkışa veya saldırıya da bu bölge maruz kalır. Satürn’ü gölgemizi anlamak için kullanırken ilk önce doğum haritamızdaki burcuna bakarız. Satürn içinde bulunduğu burcun negatif özelliklerini ortaya çıkarır, o burcun temsil ettiği konularda korkularımızın esiri oluruz. Yetersizlik hissi ile ya geri çekiliriz ya da fazlası ile cesur oluruz.
Örneğin natal Satürn, Koç burcunda ise en büyük korkumuz kaybetmek veya bir konunda ikinci olmaktır. Kişi Koç’un zoru başarma ve kendine güven özelliklerini ifade etmekte zorlanır. Pasifleşip, insanların onu domine etmesine izin verir dolayısı ile içinde gizli bir kızgınlık biriktirir. Bunun sonucu Koç özelliklerini daha iyi ifade edebilen insanları eleştirir, onlara Bu kişi Boğa burcu özellikleri gösteren insanları fazlası ile rahat ve keyfine düşkün olmakla suçlar. Kendisi Boğanın özelliklerini pozitif olarak yaşayamadığı için bu özellikleri bencillik olarak nitelendirip, kendisinin fedakârca çalıştığını düşünürken belki de kendi tembelliğini veya bencilliğini bastırmaya çalışır. Satürn, Yengeç burcundaysa kişi duygusal olarak ret edilmek ve yalnız kalmaktan korkar. Yengeç burcu özellikleri gösteren evcimen, aile odaklı insanları bağımlı olmakla eleştirirken bastırdığı korkuların etkisi altındadır. Bunlar oldukça basitleştirilmiş örnekler olsa da Satürn’ün burçlara göre etkisinden bir fikir verir. Haritanızda Satürn’ün içinde bulunduğu burcun anlamını, ondan kaçmak yada başkalarına kızmak yerine kendinize tuhaf gelse de hayatınıza entegre etmeyi başarırsanız en azından gölgeniz ifade edilme fırsatı bulup nefes alabilir. Satürn’ü sadece burcuna göre değil, içinde bulunduğu eve ve yaptığı açılara göre inceleyip anlamak bilincimizin gelişimi için önemlidir. Satürn 4. evde ve gölge babaya mı yansıtılıyor, yoksa Satürn 11. evde ve gölge arkadaşların üstüne mi kalıyor. (Bu konuda daha fazla araştırma yapmak istiyorsanız en iyi kaynaklardan biri Dr. Liz Greene’in “Satürn” adlı kitabıdır.
Dememiz o ki; Satürn’e öğretmen gezegen dendiğini duymuşsunuzdur. Eğer gölgemizi anlayıp onu ifade etmek istersek, hayatımızdaki şansızlıkların altındaki nedenleri bütün samimiyetimizle anlamaya çalışırsak, Satürn bize güç verir yolumuzu aydınlatır. Bu gezegeni iyi anlayınca hayatımızda karşımıza çıkan ve etraftan geldiğini zannettiğimiz engelleri de anlamaya başlarız. Bilinçaltımız, bilincimiz ile birleşmek ister bunları biz bilincimize getirmezsek onlar kaderin cilvesi olarak karşımıza çıkaracaktır.
Satürn’ü sevin J Kahveler sizden bu sefer. Devamını dinlemek isterseniz yarın 13.00’da hürriyet dünyasındaki 4.Mahmure Astroloji buluşmaları etkinliğimize (ücretsiz)bekleriz.Detaylar için @mahmurecom instagram hesabı
Paylaş