Paylaş
Zaman hızlıca akarken o çok meşhur 07 mart tarihine doğru ilerliyoruz.
Ne var bu 7 Mart tarihinde diye düşündüğünüzü biliyorum.
Türkiye saatiyle 07 Mart Saat 15:40’ta Başak burcunda dolunay gerçekleşecek.
Aslında bu tarihin önemi bir dolunay tarihi olduğu içindir. Bu zaman diliminde gökyüzündeki bazı gezegenlerin birbirine çok daha yakın olması yeryüzünde gergin bir enerjiyi ortaya çıkartabilir. Yapılan yüzbinlerce araştırma sonucu güneş ve ay tutulmaları ya da dolunay yeniay gibi zamanlarda güçlü bazı depremleri tetiklediğine dair bilgiler var. Bunlarda elbet bir kesinlik aramak zor ama en azından sağlam nedenler var.
Bu durum zaman zaman bizi strese sokuyor ve yüksek kaygı bozukluğu yaratıyor. Siz sanıyorsunuz ki biz bunları kolay dile getiriyoruz. Ben bölge olarak bazı şeylerin açılarını gördüğüm zaman bilgisayar başında hüngür hüngür ağladığım zamanlarımı biliyorum. Bu yazıları yazmak, doğru cümleleri kurmak inanın tahmin ettiğiniz kadar kolay değil. Bazen hevesim kaçıyor yazmak istemiyorum. Ne kayıplar içinde savaşan insanlar belki bir gram umut için bu yazıyı okumak istiyor.
Ben burada o kadar doğru bir cümle kurmalıyım ki…
Kimsenin umudunu çalmamalıyım. Neticede söylediğim herhangi bir durumun olma ihtimalide yüksek değil. Olmadığında daha fazla seviniyorum. Ne yalan diyeyim.
Önümüzde önemli tarihler var.
Deprem üzerine konuşmanın ise bir sonu yok. Artık yerküre yerinden oynadı ve uzun bir süre bu artçıları tüm Türkiye olarak deneyimleyeceğiz.
Eski deprem tarihlerini araştırdığımı ve bununla alakalı gelişen olayları incelediğimi defalarca söyledim. Son zamanlarda bu dolunay ile geçmiş tarihimizde yaşanan 3 Mart 1893 Malatya 7,1 şiddetindeki depreme dikkat çekmek istiyorum. Önümüzdeki 10 günlük bir süreç burayı tetikleyebilir. Bu durum şaşırtıcı olabilir. Çünkü artık her ihtimali göz önünde bulundurmak istiyorum. Özellikle bu dolunay ile 6 Mart-7 Mart- 8 Mart -9 Mart tarihleri Adana, Osmaniye, Kayseri Suriye, Antep, Bingöl, Adıyaman, Malatya bölgelerine ayrıca dikkat çekmek isterim. Umarım bunlar olmaz ama maalesef dolunayın bu tarihleri önemli olacak.
14-15 Mart Tarihlerinde deprem, yangın, volkanik patlamalar ya da terör saldırılarına karşı dikkatli olun.
İş hayatınızda radikal değişimler yapın ama dolunay sonrası bunu gerçekleştirin. Dolunay olmadan bir harekete geçmeyin.Başak burcu arınma demektir.
Yani artık Satürn gezegeninde balık burcuna geçmesiyle birlikte sistem bizi ne geçmişe ne geleceğe götürüyor olacak. Geleceği öngöremeyeceğimiz ve geçmişe dönmek istemeyeceğimiz sadece an ’da kalmak isteyeceğimiz bir iki yıllık süreç başlıyor.
Çok tuhaf değil mi?
Şu an hepimiz tamda öyle değil miyiz? İster ilişkilerin ister duyguların ister iş hayatın ya da ister yaşadığın yer olsun artık hiçbir şey eski kimliklerimizi kullanmıyor…
Artık iyi gitmeyen şeylerin çok farkında olmalısınız. Seni zehirleyen bir geçmişin toksik ilişkilerini artık geride bırakman gerekiyor.
Sonuç ne olursa olsun; ışığınızı söndürmeyin. Bu hayatta hepimiz gelip geçeceğiz. Sadece vazifemizi yapalım. Hepimiz aslında varoluş sancısı çekiyoruz. Nitekim her varoluş sancısı bulunduğu kültürel ya da sosyolojik koşullara göre belirlenir. Türkiye’de varoluşunuzu başka sorgularken Amerika’da başka, Almanya’da başka sorgularsınız.
Neden sorusundan ziyade nasıl sorusuna geçiş yapmalısınız.
Neden bu durumda olduğunuzu şimdi düşünmeniz için doğru zamanda değilsiniz. Nasıl daha iyi bir durumda olursunuz ona bakmak lazım. Bizler ölümlü olduğumuzu bile bile kendimizi fazla önemsedik. Lüks eşyalar aldık, evlerimizi saçma sapan özendiğimiz lükslerle kendimize göre döşedik. Belki de ev alırken mutfağına, manzarasına daha fazla önem verdik. Kolonlarına ya da bina güvenliğine bakmadık. Şimdi bir hiç olduğumuzu kabulleniyoruz.
Sevecek bir şeyler bulamıyoruz ve tembellik yapıyoruz. Gülümsemeyi zaten unuttuk. Şu an saat bilmem kaçççç olmuş… Sizleri bu yazıyı yazarken kendime yeniden kızıyorum. Ben zaten her müsait zamanda kendime kızarım.
Dışarıda güzel bir yağmur başladı…
Depremden sonra kuraklık başımıza dert olacak derken yağmur sesi şifa gibi geldi.
Yağmur yağarken içimden depremde olmayacak sanırım her şey yoluna giriyor düşüncesi geldi…
Aşacağız tabi bugünleri de…
Bu yazıları yazmayı seviyorum…
Yıllar sonra neler hissettiklerimizi anlasınlar…Ne korkularla savaştığımızı ve mücadele ettiğimizi bilsinler.
Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Elâzığ ve Adana bir gecede yıkıldı.
Bugün tam 1 ay oldu…
Bir ay önce tam bugün işine gitmeyi, okuluna gitmeyi, evlenmeyi, boşanmayı, zayıflamayı, taşınmayı, saçını kestirmeyi düşünen binlerce insan saniyeler içinde birilerinin ihmalkarlıkları yüzünden yok oldu….
Ne diyelim işte bize de varoluş sancısını çekmek düşüyor…
Sahip olduğumuz her şey için şükretmeyi bilmediğimiz, yarın hep olacakmış gibi yaşadığımız, en büyük dert sanki bizdeymiş gibi çevremizdeki sorunları görmezden geldiğimiz için mutsuz insanlarız…
Bu dolunay ile yaralarımızı sarmaya devam edelim…
Sizleri seviyorum…
Yarın sabah 07:00-10:00 arası Radyo D canlı yayınımızda sizleri bekliyorum…
Güzel bir haftamız olsun.
Paylaş