26 Mayıs Ay Tutulması: Güneş balçıkla sıvanmaz

Her tutulma gibi bu tutulma da önümüzdeki 6 aydan başlayarak uzun vadeli bir etkiyi barındırıyor. Perdeye yansıyacakları izlemeye hazır mısınız?

Peki bu Süper Ay’ın sana hissettirdiği gücü en iyi şekilde nasıl kullanacaksın?

Bir ay tutulması ile her şey zirveye ulaşır. İşle ilgili olabilir, aşkla ilgili olabilir, sağlıkla ilgili olabilir. Çok uzun zamandır üzerinde çalıştığınız bir durumun zirveye ulaşması olabilir.

Bu yıl toplam 4 tutulma yaşanacak!

-26 Mayıs 2021 Yay burcunda Ay Tutulması

-10 Haziran 2021 İkizler burcunda Güneş Tutulması

-19 Kasım 27 derece Boğa burcunda Ay Tutulması

-4 Aralık 2021 Yay burcunda Güneş Tutulması

Ay tutulmaları Dünya’nın Güneş ile Ay arasına girmesi ile oluşur. Dünya burada Güneş ışınlarına perde görevi görür. Ay tutulması da gölge ile yansımadır. Gerçekle sanalın izdüşümünü anlatır. Bu tutulma ile birlikte hayatımızda gerçek olarak bildiğimiz her şeyin gölgesini, yanılsamasını yaşadığımızı öğrenmeye doğru gidiyoruz. O yanılsamalara kandığımız zamanların gerçeğiyle yüzleşirken gerçek umutlarımız farkına varacağız.

Yay burcunun tek felsefesi vardır: Gerçeğin tüm gerçekliği ile ortaya çıkmasıdır.

Mesela bir ilişki içinde bitmesi gerektiği halde dramatik bir şekilde durdunuz. Asıl gerçeğin bu ilişkinin gerçeklerini görmezden gelmemenizdi ama siz bunu kamufle ettiniz. Belki mali anlamda kendinizi kandırdığınız gerçek dışı yatırımlarla kendinizi oyaladınız. Hep böyle kazanacağınızı zannettiniz. Ya da bir tür uyuşukluğa girdiniz ve hiçbir şey yapmadınız. Hayatınızı değiştirmek için gerçek bir dönüm noktasında şimdi kendinizi bulacaksınız.

Toksik olan her şeyin ortaya çıkmasına izin verin.

Küresel düzeyde skandallar aşırı derecede şaşırtıcı olacak. Ruhsal yolunuzun aydınlanması için muhteşem bir zaman. Jüpiter Balık burcunda olduğu için değişken bir enerjideyiz. İşler birdenbire değişecek. Jüpiter karesi işlerin birdenbire karışabileceğini söylüyor. Yanlış mesajlar ya da yanlış ifadeler çok zorlayıcı sonuçlar getirebilir. Önemli olan gerçekleri konuşurken de aşırıya kaçmamaktır.

Kendinizi kaybetmeyin. Kendinizi bulursanız bir dengeye gelebilirsiniz. Bizler aslında kendimizi arayan insanlarız. Kendimizi bulmak zorundayız. Bulduğumuzda dengede kalırız.

Bunun için bu dönem kendinizi yavaşlatın ve bırakın sizi geçmek isteyenler geçsinler. Tepki vermeyin.

Senin vizyonun nedir? Kendine bir vizyon yaratmalısın. Yargılayıcı olmamalısınız. Usul, esastan önce gelir.

Başkası sana bazı gerçekleri göstermek için karşına gelebilir ve sen kabul edince özgürleşeceksin.

Bazen yüzeye vurması gereken bir gerçek vardır. Bu gerçeği artık içinden çıkarttığında vay be o kadarda kötü değilmiş artık özgürüm diyebilirsin. Bu kadar korkmamam gerekiyormuş dediğin bir şey düşün. 

Yay burcu yolculuk demektir ve keşif yapmak demektir. Fiziki ve manevi yolculuklar, göçler, insanın kendine gitmesi… Bunlar hep Yay burcunun işleri. Artık popüler hale gelmiş ama birçoğumuzun tam manasını henüz kavrayamadığı “içine dönmek”, “kendine gitmek” kavramları aslında bir kabulleniştir. Kişi kendi içine göç ederek zamanı sabitleyemeyeceğinin kabullenişini yaşar. Dünün ve bugünün kesişim noktasında bekleyerek taşıdığı insan yükünü orada bırakıp yarın yeni bir umut yolculuğuna hafifleyerek çıkmasını sağlıyor. Kendiliğinden “vardır bir hayır, görelim Mevla neyler” cümlelerini hem zihnimize hem de dilimize yerleştiriyor.

Ay tutulmalarının güçlü etkileri değerlendirilirken her bir 30 derecelik burcun içerisinde bulunan 10 derecelik dekanları ile özel yapıları dikkate alınır. Bu tutulma, 5. derecede gerçekleşeceği için de Yay burcunun ilk dekanında olacak demektir. Dekanın yöneticisi ise Jüpiter’dir. Fiziki ve maddi sizden çalınmış olanların yanında, duygu hırsızları, değer hırsızları, emek hırsızlıklar sizlere yaşattıklarının bedeli ödemeye başlıyor.

Yay burcundaki Ay tutulmasının Saros döngüsü 2002 yılına tekabül ediyor. Uzun bir hesap vakti yaklaşırken 2002- 2003, 2009- 2010 yılları arasında yaşanan haksızlıkların, ilahi adalet önünde hesaba çekileceği yeni bir döngüyü başlatıyor. Düşünün o tarihleri şimdi. Hayat hikayenizde hatırlayabildiğiniz kadarıyla bir şeyler bulmaya çalışın oradan. Belki bulmaya çalıştığınız kendinizdiniz, belki sevginizdi belki işinizdi. Ne olursa olsun bir şeyler vardı, bulduğunuz kadarıyla da şimdi üzerine yeniden koyma zamanındasınız. Üzüldünüz, acı çektiniz belki ama acının ilacı zaman ise, zamanın ilacı umuttur. 

Jüpiter iyilikten güç alır, güç verir.

Jüpiter umutlarımız, amaçlarımız, ilahi olana güvenimizdir. Hesapsız ve katıksız sevdiğimiz, yaptığımız, düşündüğümüz her şeyi geniş alanlarla bizlere sunar. Şu sıralar Balık burcunda seyreden Jüpiter’in burada da yönetici pozisyonunda olması, Balık temasını hayatımıza işlemeye başlaması tutulmanın etkisini arttıracaktır. Güvenmek, şifayı bulmak ve teslim olmak temaları üzerinde fazlaca kafa yorabilirsiniz. O bunu yaparken genişliği dar edenler çıkar elbette. İşte bu ay tutulması, hayatı birilerine dar eden herkesin hesabını görmeye geliyor. İlahi sistem dersini vermeye hazırlanıyor. Kendinize karşı objektif olun, eğer birinin hikayesinde o “hayatı dar eden” değilseniz, korkmayın ve arkanıza yaslanın çayınızı, kahvenizi rahatça için.

Niyet bir insanın karakterinin ve kalbinin istikametinin belirleyicisidir. Niyetiniz iyi, yolunuz doğru oldukça hayatınızda hiçbir ödül ve iyilik kısa vadede kalmaz. Çünkü iyiliğin kısa vadeyle işi olmaz, siz kendinizi uzun vadelere hazırlayın. Ve unutmayın, insan olmak şamatadır. Bu yüzden karanlık gecenin ruhunu kucaklayın.

Güneş balıkçıkla sıvanmaz. Şu an acı çekiyor olabilirsin ya da gururun incinmişte olabilir. Kırık ve kırılgan olan ne varsa alıp atmalı ve geriye sağlam olan ne varsa hakiki olan ne kaldıysa ona bakmalı ve onu incelemeliyiz. Tüm yollardan sıyrılıp kendi yolumuzu çizmemiz ve bu yoldan giderken endişeye kapılıp vazgeçmemizdir. Yolsuz bir yolun yolcusu olmaktan vazgeçmeliyiz. Sizi acıtan şeyleri kötüde olsa konuşmayı seçin. Hali hazırda Merkür gerilemesi de geliyor. Zaten konuşmak zorunda kalacağınız durumlar söz konusu olabilir. Bir durumun oluşmasından daha çok konuşmayı seçmelisiniz. Yalnız başımıza içimize kapanıp sorular sorduğumuzda kendimize, bir boşluğa denk gelip kendi ıssızlığımızı gördüğümüz o anlarda en derin soruları açığa çıkarır zihnimiz…Ve bu sorular acısını yaşadığımız şeylerin hakkındaki isyanlardandır.

Bu aşk acısını neden yaşıyorum?

O kadar insan bu dünyada dururken neden ben aldatıldım?

Neden ben diğerinden daha güzelken beni seçmedi?

Neden sevemiyorum?

Neden aşık oluruz? Bu kavramların olmasını sağlayan şeyler nelerdir? İnsan beynine bunların daha fazlası soru olarak hücum eder. Yanıt bulamadığınız o anlarda çıldıracak ve nefesiniz kesilecek gibi olursunuz. Bu yukarıdaki her şey aslında bir gerekliliktir. Kendinizi bulun. Kendinizi kaybetmenize neden olan her şeyi yok edin. Ama kendinizi harcamayın. Şu an yaşadığınız şey sizi bambaşka bir duruma hazırlıyor. Bu bir gereklilik…

Kendi üzerinde zaferine ve özgürleşmene hizmet edecek canlı anıtlar inşa etmelisin. Âmâ bunun için önce kendi kendini inşa etmelisin. Dik bir beden dik bir ruhla başlıyor her şey. Bilgeliğin hemen yanında kara cahillik yatarken kötünün yanında da mutlaka iyilik durur.

Mutlu günler dilerim...