Paylaş
SONUNDA Efes de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Aslında çoktan hak etmişti, 21 yılda ancak sonuç geldi. Geçen yıl listeye 99. sıradan giren Bergama ile İzmir, güney ucundan kuzey ucuna UNESCO ağıyla örülmüş oldu. Bu sonuçla Türkiye’nin listedeki varlık sayısı ise 15’e yükseldi.
Peki, şimdi ne olacak? Dünya Mirası Gezginleri Derneği Başkanı ile bu konuda röportaj yapmıştım. Dünya Mirası olan yerlerde UNESCO’nun ekstra kontrollerinin devreye girdiğini ve bu nedenle bu yerlerin korunmasının daha iyi sağlandığını anlatmıştı. Tabii bölgede, buradan usulsüz rant sağlayanlar varsa sona eriyor ki bu olumlu bir durum. Ayrıca bölgenin dünya çapında farkındalığı büyük oranda arttırılıyor. Mesela, Edirne’ye 2010’da bir tane Japon turist otobüsü gitmemişken listeye girdikten sonra onlarca otobüs gitmiş. Bölgenin korunması için UNESCO tarafından finansal bir destek sağlanması da söz konusu. Yıllık 4 milyon dolarlık bir toplam fondan, özellikle de gelişmekte olan ülkelerden listeye girmiş olan dünya miraslarını korumak için pay ayrılabiliyor.
Ama dikkat! Dünya mirası listesine alınan bir yer, korunmadığı takdirde, listeden çıkarılabiliyor. Bugüne kadar 2007’de Ürdün’de ve 2009 ‘da Almanya’da olmak üzere iki alan dünya mirası listesinden çıkarılmış. Yani UNESCO, devlet dairesi değil. Aman kapağı attım, yan gelip yatayım yok. Çalışıp bu önemli unvanı hak ettiğimizi ispat gerekiyor. Birgi, Çandarlı ve Foça halen aday listesindeler. Umuyorum en kısa sürede onlar da listeye girerek hak ettikleri değeri kazanırlar…
Paylaş