Sağlık turizminde hedef devler ligi

SAĞLIK turizmi alanında ülkemizde çok önemli gelişmeler oluyor son dönemde.

Haberin Devamı

Ege ve İzmir’de de bu konuda yapılan çalışmalar bölgeye büyük bir potansiyel teşkil ediyor. Dış İlişkiler Kurulu bünyesinde kurulan Sağlık Turizmi İş Konseyi’nin başında ise bir İzmirli hekimin bulunması ayrı bir önem taşıyor. Kent Hastanesi Genel Müdürü Dr. Ruşen Yıldırım, 5 yıldır yaptığı başkanlık görevine tekrar seçilerek bu alanda yaptığı başarılı çalışmaların altını çizmiş oldu.

- SAİK Başkanı olarak ne zamandır görev yapıyorsunuz? Yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

- Sağlık Turizmi İş Konyesi (SAİK) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde 5 yıl önce kurulan ve aktif çalışan bir iş konseyi. 5 yıldır başkanıyım. Geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurulda tekrar bu göreve seçildim. İş başına geldiğimizde aldığımız stratejik karar; hedef ülkelerden Türkiye’ye hangi alanlarda hasta getirme potansiyelimizin olduğunun belirlenmesiydi. Sağlık turizmi ile ilgilenenlere gerek kamu gerekse özel sektöre yollarını açmaktı amacımız. Bakın burada potansiyel var gidin ilgili mercilerle görüşün, bir fuar yapılacak veya toplantı organize edilecek, mutlaka yer alın, demek. Sonucunun olumlu olmayacağını verilerle saptadığımızda ilgili kuruluşları, hastaneleri, üyelerimizi oralarda yatırım yapmama konusunda uyarmak.

Haberin Devamı

Sağlık turizminde hedef devler ligi

- Sağlık turizmi deyince ne anlamalıyız?

- Sağlık turizminin ne olduğu konusunda ciddi bir kavram karmaşası yaşandı. Yurtdışından gelen hastanın sağlığını iyileştir, hastalığını tedavi et bir de turizmden yararlanmasını sağla, sağlık turizminden anladığımız buydu. Bu çok yanlıştı, çünkü sağlıkla sorunu olan bir insanın en son aklına gelecek şey tarihi eserlerle ilgileneyim, gidip şu restoranda yiyeyim, gezeyimdir. Örneğin kanserle mücadele ediyorsa, Amerika’ya, Almanya’ya tedavi için giden de gezeyim, göreyim demiyordur. Sağlık turizmi sağlık hizmeti almak amacıyla bir yerden bir yere gitme aktivetisiyle sınırlı.

Haberin Devamı

ALMANYA’DA 400 BİN EURO OLAN AMELİYAT BİZDE 100 BİN EURO

- Termal turizm, yaşlı, engelli turizmi, estetik, diş, saç ekimi gibi... Türkiye’de bir sağlık turizminden söz ediliyor. SAİK’in hedefindeki sağlık turizmi nedir?
- Sağlık işi başka bir iş. Termal turizm deniliyor, fizik tedavinin içinde yer aldığı yaşlı, engelli turizmi hedefleniyor. Ya da diyaliz hastalarının da turizmden yararlanma hakkı var, deniliyor. Onların hem tedavi görüp hem de güneş, kumsal, denizden yararlanacağı bir turizm faaliyeti planlanıyor. Bunlar bizim kastettiğimiz sağlık turizmi değil. Bizim odaklandığımız, hastanelerde yapılan ve hastalıkları ortadan kaldırmaya yönelik aktiviteler çerçevesinde insanları Türkiye’ye getirmek. Diş tedavileri, estitik cerrahi, göz lazer ameliyatları buna giriyor. Ama bunlar işin hafif kısmı. İş buradan başladı çünkü bu hizmetleri ne devlet ne özel sigortalar ödüyor. Böyle olunca da İngiltere’de, Hollanda’da pahalı ise hasta ucuz olan yere gidiyor, yeter ki, doktor hakkında güven telkin olsun. İlk yola çıktığımızda Amerika’dan Almanya, İngiltere’den hasta getirmeye çalıştık. Birkaç nedenden olmadı, öncelikle herkes bir sosyal güvenlik şemsiyesi altında. Hiçbir şekilde Türkiye ile ilgisi olmayan bir İngiliz, sağlık sorununu bizde çözmeyi hedeflemez. Bu bizim daha aşağıya bir ülkeye gitmemize benzer. Psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmezsiniz.

Haberin Devamı

- Yani dümen kırdınız, nereye ve neden?

- Batıdan hasta getiremeyeceğimizin farkına vardık. Batı kalitesinde sağlık hizmeti veren bir ülke olduğumuzu ortaya koymamız gerektiğine inandık. Türkiye’de ciddi beyin, kalp ameliyatlarının, organ nakillerinin yapıldığı, onkoloji tedavilerinin verildiğini üstelik bunları Avrupa’nın yarı fiyatını yaptığımızı göstermek ve kanıtlamak üzerine projeler geliştirmeye başladık. Dümeni yakın coğrafyamıza, Ortadoğu’ya çevirdik. Oralarda teknoloji yok, Azerbaycan mesela, zengin ülke, varlık da var, ama bazı operasyonlar yapılamıyor. Yıllar önce bizim bakanlarımız, başbakanlarımız by pass için yurtdışına gittiler. Bugün ise Kent’te hergün birkaç by pass yapılıyor. Bu duruma geldik. Ama bizim geçmişteki halimiz yakın coğrafyada yaşanan bir problem, buna Rusya da dahil. Büyük, gelişmiş bir ülke ama sağlık hizmetlerini çok fazla batı ölçütlerine çıkaramamış bir ülke. Bunlar nereye gidiyor, parası olan Almanya, İngiltere’ye gidiyor. Biz de dedik ki, Türkiye’yi batı kadar iyi yapan fiyatı onların yarısı kadar bir ülke olarak konumlandırırsak hastalar bize gelir mi, işte bu daha doğru bir strateji. İyi işi daha ucuza yaptık mı batının rakibi olarak bu sektörde yer alabiliriz. Almanya’da 400 bin Euro’ya yapılan karaciğer nakli bizde 100 bin Euro. Üstelik başarı oranlarımız dünya standartlarında. Şimdi Türkiye’yi bu hizmetlerle pazarlıyoruz, önünü açıyoruz.

Haberin Devamı

DEVLETİN SAĞLIK TURİZMİNİ SAHİPLENMESİ ÖNEMLİ

- DEİK artık Ekonomi Bakanlığı bünyesinde, bu çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

- Çok önemli bir ihracat girdisi olduğunun anlatılmasından sonra Ekonomik Bakanlığı tarafından çok ciddi teşvik paketleri çıkarıldı. DEİK’in Ekonomi Bakanlığı bünyesinde faaliyet vermesi ilişkileri güçlendirdi. Örneğin her büyükelçiliğimizin bir Ekonomi Bakanlığı tarafından atanmış ataşesi var. Ekonomik işlerden sorumlu, ticaret müşavirlerimiz var orada. Onlar bu konuda istediğimiz her türlü bilgiyi vererek istediğimiz temasları sağlıyorlar. Eğer bizim için potansiyel bir ülke ise, sağlıktan sorumlu en üst seviye kişi veya kurumlarıyla yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirebiliyoruz. Biz bunu Güney Afrika’da yaptık, Nijerya’da yaptık, Rusya’da, Azerbaycan’da, Kazakistan’da yaptık.
- Bu çabanızda devlet ne kadar yanınızda? Artık daha hızlı yol alabiliyor musunuz?
- Her geçen gün daha ses getiren büyük işler yapıyoruz. Önceden destekler küçük çaptaydı. Çünkü bu konu Türkiye içerisinde de önemli seviyelerde değerlendirilmiyordu. Yaklaşık 8-10 ay önce Cumhurbaşkanı’nın bir seyahatine davet edildik. ‘Romanya-Slovakya-Slovenya Sağlık Turizmi’ gezisiydi. Beni başkan olarak davet etti, orada Türkiye’nin almış olduğu yabancı hasta sayısının yüksekliğinden, sağlık sektöründe teknolojik imkanlardan bahsetti. Referans noktası olarak iş konseyinin olmasını istedi. Birisinin bu konuyla ilgili ilave bir şey söylemesi halinde görüşülmesi gereken adres olarak bizi gösterdi. Sağlık Bakanlığı yoktu, ama DEİK’in Sağlık Turizmi İş Konseyi vardı. Bu işin yavaş yavaş bu güzel noktalara geldiğini gördük. İşi bu kadar sahiplenince yapılan işler daha fazla ses getirmeye başladı, daha fazla destek oluşmaya başladı.

Haberin Devamı

SAĞLIK TURİZMİNDE DE TURİST SAĞLIĞINDA DA İZMİR ÖNEMLİ

- Sağlık turizmi en üst düzeyde konuşulan bir konu haline geldi değil mi?

- Evet, bakan seviyesinde hatta Cumhurbaşkanı seviyesinde bir kurum olarak lanse edildiğiniz zaman kabulünüz daha kolay oluyor. Bir sonraki aşamada o ülkenin ilgili bakanına ulaşmamız kolay oluyor, ön anlaşmalar, sağlık işbirliği yapıyoruz. Bu hem içeride algıyı yükseltiyor dışarıda üst seviyede temsil edilmemize yol açıyor. SAİK üyeleri olarak yurtdışına gittiğimizde herkes kendi hastane şapkasını çıkarıyor, Türkiye şapkasını takıyor. Türkiye’yi hastane bazında değil ülke olarak pazarlıyoruz.
- Sağlık turizminde İzmir’in durumu nedir?
- İzmir’in avantaj ve dezavantajları var. Dezavantajları; İzmir’e yurtdışından direkt uçak seferlerinin olmaması, Türkiye’nin İstanbul gibi çok büyük bir marka kenti olması. Biri tamamen algı ile ilgili diğeri de lojistikle. Avantajlarına gelince; İzmir, turizm bölgelerine çok yakın bir kent. Sağlık alt yapısı, medikal hizmetler açısından oldukça gelişmiş. Gerek kamu, gerekse özeli itibariyle gelişmiş bir sağlık alt yapısı var. Kendisi turist alan bir bölge. Yanılmıyorsam haftada 7-8 tane kruvaziyer geldiği bir destinasyon halinde. Dolayısıyla bunlara hizmet veren, turistin sağlığı dediğimiz kısmında bile bir potansiyeli olan bir yer. Diğer destinasyonlara yakın olması yine turist sağlığının medikal girişimlerine pozisyon aldıran bir yer. Kuşadası, Bodrum, Marmaris’te ciddi ameliyat gerektiren vakaların ilk geldikleri yer İzmir oluyor. İzmir organ nakilleriyle, beyin, kalp, pediatrik kalp ve beyin ameliyatlarıyla, onkoloji tedavileriyle sağlık turizminde ciddi bir yer alabilecek kapasitede. Dediğim gibi altyapı güçlü ve bu tedavileri almak için yurtdışından gelen hasta sayısı gün geçtikçe artıyor.

Yazarın Tüm Yazıları