Paylaş
Şu anda kişinin spritüel, duygusal, düşünsel ve fiziksel yaşam tecrübesini derinleştirmeyi hedefleyen Brennan Şifa Bilimi konusunda eğitimler veren Sintia Mazon, geçtiğimiz hafta Banu Maga’nın sahibi olduğu Alaçatı Bazen Atölye’ye gelerek seminer verdi.
4 YIL OKUDUM, 2 YIL DA EĞİTİMCİLİK EĞİTİMİ ALDIM
- Daha önce nasıl bir eğitim aldınız?
- İşletme Mühendisliği okudum. Bilgisayar işi yapıyordum. 3 çocuğum oldu, onlar büyüdükten sonra bir arkadaşımın sedef rahatsızlığı nedeniyle çıkılan bir yolculuk oldu benim için. Onun rahatsızlığı tam geçmedi, ama ben yeni bir meslek kazandım.
- Sizin hayata bakışınızda da değişiklikler oldu mu?
- Mesleğim ve eğitimim nedeniyle daha analitik bakıyordum. Her şey benim için daha net olmalı, ayakları yere basmalıydı. Gerçi o özelliklerimi şimdi de kullanıyorum. Biraz daha araştırmacı olmak, kuşkucu yaklaşmak her konuda iyi. Okumayı ve öğrenmeyi sevdiğimden bu konudaki eğitim olanaklarını araştırdım. Barbara Brennan’ın okulu tam da o sırada karşıma çıktı. Onlar da o yıl Avrupa’da okul açmaya karar vermişlerdi. Tamam dedim benim için açıyorlar. Kendimi o okulda buldum.
- Nasıl bir eğitim bu?
- Brennan 1982’de kurulmuş bir okul. Önce kitaplarla yola çıkılmış. Hem enerjisel, hem tıbbi, hem de psikolojik anlamda bir eğitime dönüştürüyor. İnsanları bir nevi şifacı olarak yetiştirmeyi amaçlayan 4 yıllık çok başarılı bir eğitim. Üzerine 2 yıl da eğitimci olmak için ayrı bir eğitim aldım. Avusturya Graz’da Interuniversity College adlı okuldan aldığım eğitimle Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Yöntemleri konusunda uzman oldum. Hala da doktoramı orada yapıyorum. Doktoramı ise doktorların bu konuda eğitilmeleri üzerine yapıyorum.
İKİ SEMİNERLE UZMAN OLUNMAZ
- Doktorlar ya da bildiğimiz tıp uygulayacıları bu konuya nasıl yaklaşıyor?
- Türkiye’de bu konu hala yeni. 2009’da çok büyük bir hastane grubuna eğitim vermiştim ama hala uygulamaya geçemediler. Yurtdışında bir hastaneye gittiğinizde size hangi yöntemle tedavi istediğiniz soruluyor. Homeopati mi, akupunktur mu, kuantum tedavisi mi istersiniz diyorlar... Ama bizde maalesef çok yeni. Daha geçenlerde bir yönetmelik geçti ama çok eksik yine de. Bizim ülkemizde hastalar mevcut yöntemler işe yaramazsa ancak alternatiflere yöneliyorlar.
- Peki ama 2 seminerle herkes uzman oluyor. Çok da haksız sayılmazlar...
- Haklısınız, hafta sonu eğitimiyle enerji uzmanı olanlar mı ararsınız, koç olanlar mı... Bu maalesef bizim toplumda bir eksiklik. Her şeyi bildiğimizi sanıyoruz, bilmiyorum demeyi beceremiyoruz. Aslında tam tersi bir şeyi bilmediğinizi kabul ederek, karşınızdakini dinlemek en önemlisi. Zaten insanlar faydalı oluyorsanız başkalarını da getiriyorlar. Ağızdan ağıza yayılıyorsanız gerçekten iyi bir şeyler yapıyorsunuz demektir.
HER ŞEY ENERJİ, YÖNETMEYİ BİLMEK GEREKLİ
- Hangi alanlarda kullanılıyor bu şifa yöntemleri?
- Her alan diyebiliriz. Fakat kişilere iyi gelen tedaviler ya da süreleri herkese göre değişiyor. İyileşme de bizim bildiğimiz gibi olmuyor her zaman. Kendi yolculuğunda kendisinin daha iyi haline ulaşmasından bahsedebiliriz.
- Bu yöntemin merkezinde nasıl bir anlayış yatıyor?
- Brennan’a göre her şey enerjidir. Beden özellikle enerji kümesidir. Duygularınız, düşünceleriniz, yaşadıklarınız, tecrübelerini hepsi bunun içerisindedir. Önemli olan enerjinizi ne yöne çektiğiniz. Bakın, insanlar pat diye hasta olmaz. Aslında uyarılar vardır ama görmezden gelmişsinizdir. İşte biz algıları geliştirmeyi hedefliyoruz. Çünkü aslında o belirtiler hep orada ama siz görmemeye uğraşıyorsunuz. Hatta algıları bloke etmek için daha çok uğraşıyoruz. Odağımızı ve konsantrasyonumuzu yanlış yönlendiriyoruz. Ben yıllardır kas geliştirir gibi o algıları geliştirmeye çalışıyorum.
- Sizin eğitim programınızda neler var?
- Bir eğitim programımız var. Tamamiyle Kendin Olma Okulu diyoruz. Kendisine, algılarına, hislerine sahip çıksın diye düşünüyoruz. Hiçbir şey yapamayan nefesine sahip çıksa yeter. Günde 15-20 bin nefes alıyoruz, kaç tanesinin farkındayız acaba? Bir durmayı, bir nefes almayı, nasıl algılamayı seçtiğimizi öğrenmeliyiz. Yoksa duygular önde bizse onların arkasında koşarız. Halbuki o duygular hep orada biz yönetmeyi öğrenmeliyiz.
- Enerji vampiri ya da olumsuzluk üreten kişilerden sakınmak konusunda ne diyebilirsiniz.
- Bir kere negatif ya da pozitif diye bir şey yok, sadece enerji var. Siz karşınızdaki kişiyi olumsuz olarak tanımladığınız anda algınızı o şekilde yönlendiriyorsunuz. Fakat enerjinizi yüksek tutmak için bir şeyler önerebilirim. Birilerinin enerjimizi düşürmesine izin vermemek gerektiğini, yetkiyi kim olursa olsun kimseye vermemeyi öneriyorum. Sizin güzelliğinize, başarınıza, iyiliğinize niye başkaları karar versin ki? Dizginleri kendi elinize almayı öğrenemezseniz enerjinizi düşüren insanlara mahkum edersiniz kendinizi.
Paylaş