SON dönemde, İzmir’de bir orkestra büyük övgü alıyor. Başta herkesin İstanbul’dan geldiğini sandığı Sunshine Band, gururla söylüyorum, tamamen İzmirli müzisyenlerden oluşuyor ve bence şu anda Türkiye’deki en kaliteli canlı orkestra performanslarından birini sergiliyor. Orkestrasıyla çok başarılı işlere imza atan Muhittin Yıldız, Londra’daki müzikal deneyimlerinin grubu kurmasında büyük payı olduğunu anlatıyor.
È Eğitim ve müzik kariyerinizden bahseder misiniz?
È Hacettepe Üniversitesi Orkestra Şefliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde trombon sanatçısı olarak uzun yıllar çalıştım. Opera’da orkestra sanatçısı olarak çalışmanın müzik kariyerimde önemli yeri oldu. Bu kurumda çalışmak bana gurur verdi.
È Hangi enstrümanları çalıyorsunuz?
È Piyano ve trombon.
È Yurt dışında nerelerde bulundunuz, ne eğitimler aldınız?
È Operada sanatçı olduğum dönemde burs alarak Münih Flarmoni Orkestrası solo tromboncusu Abbie Conant ile bir yıl çalışma fırsatım oldu. Sonrasında Londra ve Los Angeles’ta birçok müzikal etkinliklerde piyanist olarak çalıştım. Özellikle Londra’daki müzikal deneyimlerimin bugünkü Sunshine Band’in oluşmasında önemli yeri oldu.
È Grup kurma fikri nasıl gelişti? Örnek aldığınız oluşumlar var mıydı?
È Sunshine Band projesi uzun yıllar önce planladığım konseptdi. Çocukluğumuzda James Last ve Paul Mauriat gibi orkestralar vardı. Bu muhteşem orkestraları hayranlıkla izler ve böylesini oluşturmayı hayal ederdim.
È Sunshine Band nasıl oluştu?
È Üzüntü duyduğum bir konu, İzmir’de gerçekleşen önemli etkinliklerde ve organizasyonlarda yıllarca İstanbul ve diğer şehirlerden orkestralar getirilmesiydi. İsim yapmış birçok sanatçı ve müzisyenin yetiştiği İzmir’imizde böyle bir oluşum gerektiği düşüncesinden yola çıkarak Sunshine Band’i kurma çalışmalarına başladım. Orkestra kadrosu, projenin en önemli aşamalarından biriydi. Genelde senfoni ve opera sanatçılarıyla İzmir’in deneyimli müzisyen ve solistlerini bir çatı altında toplayarak uzun provalar sonrasında Big Band olarak 35 kişilik kadroyla 1 Eylül 2007’de ilk performansımızı gerçekleştirdik. Bu, Sunshine Band’in doğum tarihidir.
È İzmir’de olmanızın avantaj ya da dezavantajları nedir?
È İzmir’de farklı orkestra olmamızın şüphesiz bize sağladığı avantajlar var. İzmir’de gerçekleşen tüm önemli etkinliklerde Sunshine Band’in tercih edilmesi gurur verici. Ama bizim gibi hedefler koyan bir orkestranın Türkiye genelinde popüler ve marka olabilmesi İzmir’de zor. Bu da dezavantaj.
È İstanbul, ya da Türkiye’nin farklı yerlerinde çalışıyor musunuz?
È Oluyor, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinden yoğun talepler alıyoruz. Bu bölgelerde oldukça iyi bilinen ve tercih edilen orkestra olduk. İstanbul’da da bazı etkinliklere katıldık. Öncelikli hedeflerimizin arasında Sunshine Band’i İstanbul’da tanıtıp Türkiye genelinde marka yapmak var.
Halk
konserleri de
vermek
istiyoruz
È Ne tip organizasyonlarda yer alıyorsunuz, halk konserleri de veriyor musunuz?
È Cumhurbaşkanlığı Expo yemeği, valiliğin cumhuriyet baloları gibi birçok önemli organizasyonda sahne aldık. Daha çok düğün-davet, açılış, kongreler, özel toplantı, şirket yemekleri, balolar ve konserlerde çalıyoruz. Halk konserlerini genelde belediyeler düzenliyor. Bugüne kadar halk konseri gerçekleştirmedik. Ancak müziksever halkımızla bütünleşmeyi çok arzu ediyoruz.
È Ne tür müzikler yapıyorsunuz?
È Bir orkestra için repertuvar kadar, çalınan parçaların düzenlemesi ve aranjesi de çok önemli. Bu nedenle repertuvarımızdaki çoğu parçanın notalarını orjinal versiyonlarıyla yurt dışından getiriyoruz. Jazz, Latin, Napoliten ve aryalar, 50’lerden 90’lara yabancı ve Türkçe poptan oluşan geniş bir repertuvara sahibiz.
Ekim ayından itibaren
her ay bir konser
È Ne gibi projeleriniz var?
È 2 yılda çok büyük etkinliklerde görev aldık. Hedeflerimize ulaşma konusunda tüm orkestra arkadaşlarım büyük çaba gösteriyor. Projelerimiz arasında Türkiye’de bir marka olmak öncelikli hedefimiz. TV programları, albüm ve konserler diğer projelerimiz. Geçen yıl Atatürk Kültür Merkezi’nde 35 kişilik Sunshine Band kadrosuyla üç büyük konser gerçekleştirdik, çok ilgi gördü. Biletler 3-4 gün gibi kısa sürede tükendi. Bu sezon ekim ayından itibaren her ay bir olmak üzere, altı konser gerçekleştireceğiz. Bu konserleri www.sunshineband.com.tr adresimizde duyuracağız.
È Albüm düşünceniz var mı?
È Albüm için beste çalışmaları içindeyiz. Kendimize ait birkaç parçayla birlikte Jazz Latin ve oldies türünde parçaların olduğu bir albüm çıkarmak istiyoruz.
È İzmir’den başarılı bir orkestranın çıkması çok sevindirici, bu konuda neler söyleyeceksiniz?
È Bunu sizden duymak beni mutlu etti. İzmir’de gerçekten güzel bir şey yarattık. Sevgili İzmirliler’in bizlere gösterdiği ilgiden bunu anlıyoruz. Durmak yok, yolumuza devam edeceğiz. Yeni parçalarla, yeni projelerle müzikseverlerle birlikte olacağız.
Solist kadromuz
Türkiye’nin en
başarılı vokalleri
È Grubunuzda kaç müzisyen var?
È Sunshine Band’i farklı kılan taraflardan biri de 6-7 kişiden başlayıp 60 kişiye kadar çıkabilme özelliğidir. Combo, bigband ve senfonik orkestra olarak üç ayrı oluşumda müzik yapabilmekteyiz. Örneğin yarın 60 kişilik orkestra konseri teklifi alsak, karşılayacak kadro ve repertuvar mevcut.
È Grubu oluştururken müzisyenleri nasıl seçiyorsunuz?
È Grubu oluşturan müzisyenler bu oluşumda olmaktan büyük keyif duyan ve bunu müziğine yansıtan amatör ruhlu profesyoneller olmalıdır. Bu Sunshine Band kriterlerinde önemli bir konudur.
È Tüm müzisyenler ve özellikle vokaller çok başarılı...
È Sunshine Band’i oluşturan müzisyen ve solist kadrosu, kariyerlerinde başarılı, yetenekli elemanlar. Söylediğiniz gibi, özellikle solistler Türkiye’nin en başarılı vokalleri olup yeteneklerini Sunshine Band’le en üst seviyede sergiliyor. Bu sanatçılarla gurur duyuyorum.
Muhittin Yıldız
Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı bitirdi. İzmir Devlet Opera ve Balesi’ne trombon sanatçısı olarak atandı. 1989’da Almanya Münih Filarmoni Orkestrası solo tromboncusu Abbie Conant ile çalıştı. Londra ve Los Angeles’ta çalışmalar yapan Yıldız, edindiği deneyim ve birikimle Sunshine Band’i kurdu ve halen piyanist ve orkestra şefi olarak grupta çalışıyor.