Paylaş
SEDA BAĞCAN, ünlü sanatçı Selda Bağcan’ın yeğeni. ODTÜ Elektronik Mühendisliği’ni bitirip tıbbi elektronik alanında çok başarılı çalışmalar yapan Seda Bağcan hayatında büyük bir değişiklik yaparak farklı öğretiler ve müziğe yönelmiş. Bu alanda çıkardığı albümlerle büyük ilgi gören Bağcan, Tina Turner ile bir albüm bile çıkarmış. İzmir’e sık sık eğitim ve konserler vermeye gelen Bağcan ile keyifli ve gerçekten çok huzurlu bir sohbet yaptık.
ÖĞRETMENİM ‘HALANIN ŞARKISINI SÖYLEME İSTERSEN’ DEDİ
- Halanızın Selda Bağcan olması sizi nasıl etkiledi?
- Çocukken çok anlamıyorsunuz ünlü olmak nasıl bir şey. O benim halamdı sadece. Hep çok yakındık, hatta ilk piyanomuzu o hediye etmişti. Ama bugün, halam Selda Bağcan’ın sesinin, Amerika’da yapılan bir araştırmada 80 efsane kadın sesi arasına girmesiyle ben de gurur duyuyorum.
- Onunla bir anınız var mı?
- Onunla değil ama şöyle bir anım var. İlkokulda boş bir derste öğretmen bana hadi bir şarkı söyle deyince ben de halamın ‘Yuh Yuh’ şarkısını söyledim. Sınıf bayıldı ama öğretmenim arada gelip, ‘Sedacığım istersen, bu şarkıyı başka yerde söyleme’ dedi.
ÇOCUKKEN İNSANLARI İYİLEŞTİREN MAKİNELER YAPACAĞIM DERDİM
- Tüm aileniz müzikle ilgili miydi?
- Ailem müzisyendi. Babaannem öğretmen, dedemse veterinerdi ama aynı zamanda besteciydi. Orkestradaki tüm müzik aletlerini çalabiliyordu. Zaten bütün çocukları müzisyen olmuş. Babam Savaş Bağcan da makine mühendisidir ama müzisyendir.
- Siz de ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunusunuz.
- Bizim ailede herkes üniversite okumuş, farklı meslek sahibi müzisyendir. Ben nedense ilkokulda bile, ‘elektronik mühendisi olacağım, insanlara şifa veren makineler yapacağım’ derdim. Zaten bitirince tıbbi elektronik ihtisası yapıp diagnostik şirketleri kurdum. Almanya’da çok başarılı olunca oraya yerleştim ama müzik biraz eksik kaldı.
TEYZEM HASTALANINCA HAYATIM BOŞ GELMEYE BAŞLADI
- Mantra müziği ile ilgilenmeniz nasıl başladı?
- Teyzeme 3-4 ay ömür biçildi ve her şey değişti. Önem sıram ve hayata bakışım farklılaştı. Çok etkilendim ve teyzeme gönülden yardım etmek istedim, araştırmaya başladım. Ne kadar kalpten istersen ve potansiyelini kullanmaya gönüllü olursan kapılar açılıyor önüne. Reiki ve enerji akışı üzerine yoğunlaştım ve teyzemin üzerinde de etkilerini gördüm. Sonrasında şirketlerimi devrettim, kapattım ve artık müzikli, yogalı ve daha keyifli bir hayat başladı.
- Teyzenize ne oldu?
- 3-4 ay ömür biçilmişti ama 4 yıl daha yaşadı sonra kaybettik maalesef.
DÖRT DİNİN MANTRALARINI SÖYLEDİK
- Ne tarz müzikler yapıyorsunuz?
- Benim yaptığım müzikler yoga ve meditasyonda kullanılır. İlk albümüm Sunrise’ı Almanya’da yaptım ve Avrupa’da çıkardım. Orada müthiş başarılı oldu, radyolarda çalındı, bir numaraya yükseldi. Hatta o albümdeki son parça Tina Turner’ın dikkatini çekti ve ben onlarla çalıştım.
- Nasıl bir çalışma yaptınız?
- Tina’nın albümünde dört dinin buluşması adına dört dinin mantralarının söylendiği bir albüm yaptık. 2009’da çıktı bu albüm. Kanadalı New Age sanatçısı Robert Coxon ile de konser verdik.
MADONNA’NIN YOGA EĞİTMENİ İLE DERSLER VERİYORUZ
- Mantra müziği nasıl bir müzik?
- Mantra müziği beraber söylenilen bir müzik. O nedenle ben hem söylüyorum hem de katılanlara söyletiyorum. Hindistan ve Avrupa’nın birçok yerinde konser verdim. Yoga festivallerinde ders ve konser veriyorum. Madonna ve Gwyneth Paltrow gibi ünlülerin de yoga eğitmeni olan Gurmukh ile eğitimler veriyoruz.
- Besteleri kim yapıyor?
- Besteler, kompozisyonlar bana ait. Ben söylüyorum. Sözler genelde Sanskritçe mantralar. Bunlar ilk insanın kullandığı dile en yakın frekansta. Ama son albümüm ‘Sufi Soul’ Türkçe.
KENDİ ENERJİMİZİ KENDİ DÜŞÜNCELERİMİZLE YOKEDİYORUZ
- Mantra müziği ne işe yarıyor?
- Mantra müziği dünyada çok yaygın. Aslında bizdeki zikir gibi bir şey. Tekrar edilen kelimelerle zihinde boşluk yaratıp başka şey düşünemiyorsunuz. O zaman da zihninizde boşluk yaratabiliyorsunuz ve hayatınıza ne getirmek istiyorsanız onu rahatça getirebiliyorsunuz.
- Yani enerjimizi kendi düşüncelerimizle mi yok ediyoruz?
- Zihnimizi eğitmezsek evet.
ŞİMDİKİ HAYATIM O KADAR KEYİFLİ Kİ, ESKİSİNİ DÜŞÜNMÜYORUM BİLE
- Bu konularla ilgilenmeye başlayınca hayatınızda neler değişti?
- Bakış açım değişti. Çok güzel bir hayat açıldı. Uyuyan yetenekler ortaya çıktı. Duru görü, duru işit gibi yönlerim öne çıktı. Hayatım çok daha fazla keyifli ve zevkli hale geldi. Eski hayatımı düşünmüyorum bile.
- Evlilik var mıydı? Aileniz bütün bu değişikliklere ne dedi?
- Evliydim, ayrıldım. Ailem bana çok güvenir, yaptığım her şeyi doğru bir nedenden yaptığımı bilirler. Küçüklüğümden beri çok başarılı bir hayatım olduğundan ne yapsam kabul ederler. Bazen babam bana takılıyor, ‘seni elektronik mühendisliğinde okuttuk bak şimdi neler yapıyorsun’ diye. Ama yaptıklarımı ilk dinleyen ve takdir eden de onlar olurlar.
KAYITLARI ARKADAŞLARIMLA EVDE YAPIYORUZ
- Türkiye’de albüm çıkarınca nasıl karşılandı?
- Türkiye’de albüm çıkarınca çok büyük bir ilgiyle karşılaştım. Hatta Türkiye’ye yerleştim. Türkiye’deki albümlerim halam Selda Bağcan’ın şirketi Majör Müzik’ten çıkıyor. Kayıtları arkadaşlarımla kendim yapıyorum. Stüdyoda değil de evde yapıyoruz kayıtları çoğunlukla.
- Böyle farklı tarzda müzik yapmaktaki amacınız ne?
- Amacım Türk müziğini mantralarla sentezlendirmek ve bunu dünyaya sunmak. Bunun da insanların kendilerini şifalandırmalarına hizmet etmesi. Bunu hayat amacım olarak belirledim. Türkiye’ye mantra müziğini getirirken, Türk müziğini de aynı yolla dünyaya götürmeyi istiyorum.
DİJİTAL SES KULLANMIYORUM, AİLEM DE ALBÜMDE SÖYLÜYOR
- Uzakdoğu öğretilerinden bahsederken son albümünüzde kendi kültürümüze Sufizm’e yoğunlaşmışsınız…
- Sufi Soul, sufizmi New Age ile buluşturan ilk albüm. Sufizmi de anlatıyoruz. Amerika’da da çıkacağından hem İngilizce, hem Türkçe yaptık. Dinleyenler çok beğeniyor ve ‘türünün tek örneği’ diyor. Son albümüm Sufi Soul’da ney, ud, klarnet, rebab, erbane, darbuka gibi birçok Türk müzik aleti yer aldı. Genelde akustik kayıt yapmaya çalışıyoruz. Yani dijital ses kullanmamaya çalışıyoruz. Albümümde yeğenlerim, ablalarım da söylüyor.
- Halanız yok mu albümde?
- O yok ama inşallah bir sonrakinde olur. Çünkü yaptığım müziği o da çok beğeniyor. Hatta ilk albümümü ondan habersiz Almanya’da kayıt ettirdikten sonra arayıp albüm yaptım deyince, gönder bir bakalım demişti. Dinleyip beğenince gel, Türkiye’de de çıkaralım demişti. Müziklerimden o da büyük keyif alıyor.
Paylaş