Paylaş
Artık, bu çocukların engeli olmayan çocuklarla birarada olmalarının gelişimlerini güçlendirdiği kanıtlandı. Engelsiz bir çocuk da bu özel çocuklarla birarada büyüdüğünde farklılıkları algılamayı ve birlikte yaşamayı öğreniyor. Yani her iki taraf da kazançlı çıkıyor aslında.
Bizim Kaynaştırma Eğitimi ile ilgili haberimiz sonrasında birçok okulda olumlu adımlar atılmasına rağmen maalesef Özel Eğitim Sınıfları konusu henüz istenen noktaya ulaşamadı. Özel Eğitim Sınıfları algılama ve öğrenme engeli olanlara eğitim veriyor. Maalesef uygulama sayıları çok düşük. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 26’ncı maddesinde “Herkesin eğitim hakkı vardır” denmesine ve Rehberlik Araştırma Merkezleri ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri hemen hemen her okula bir özel eğitim açma kararı almalarına rağmen bu karar çoğu okulda uygulanmıyor. Görüştüğüm bazı veliler, ‘Her nedense özel eğitim sınıfları açmak için sınıf bulunamıyor bir türlü. Bulunsa da bodrum katı, kömürlük, tavan arası gibi ücra yerler oluyor çoğunlukla. Ayrı teneffüs saatleri koyup, diğer çocuklarla olmamaları sağlanıyor, bu kaynaştırma değil düpedüz ayrıştırma’ diyorlar. Tabii iyi koşullarda özel eğitim sınıflarını açan okul ve Milli Eğitim Müdürlerini tenzih ederek söylüyorum bunu. Röportaj yaptığım Ulusal Down Sendromu Derneği Başkanı Sami Altunel; ‘Tam kaynaştırmanın yaygınlaştırılması en büyük amacımız. Ama, durumu içler acısı olan, öncelikle İzmir’deki özel eğitim sınıfların fiziki şartlarının iyileştirilmesi ya da bu nedenle birçok okulda açılmayan sınıfların açılması için çalışma başlatacağız. MEB ile yapılacak protokol sonrasında hizmet verilen sınıflara ilgili şirketlerin veya kişilerin isimleri verilecek. Çok küçük rakamlarla birçok çocuğumuzun okula gitmesini sağlayabilir hayatlarına ve hayatımıza artı değer katabiliriz’ diyor.
Eğer çocuklarımızın ‘herkese yer var’ diyen ve insana her koşulda değer veren bir dünyada yaşamalarını istiyorsak, tam kaynaştırma ve özel eğitim sınıfı uygulamasını her okula yaygınlaştırmamız gerekli. Bunun için, Sami Bey’in de dediği gibi; seyirci kalmayın, gelin özel gereksinimli çocuklarla ilgili olumsuzlukları birlikte düzeltelim. Ne yapabiliriz diyorsanız, bu konu takibimde, sizlere tüm gelişmeleri aktaracağım…
Irkçı İzmirli’den ırksız bir insan
ÇOK bilmiş biri buyurdu ya; İzmirliler ırkçıdır diye, ne olduğundan ziyade ne olmadığımı çok daha iyi bildiğimden, umurumda bile olmadı. Ama bakıyorum etrafımda sinirlenenler, yanıt vermek isteyenler var. Benim aklımda ise lise yıllarımdan bir kare... İzmirli anne ile Filistinli bir babanın kızı olan en yakın arkadaşımla bir kafede oturuyoruz. O sırada Alsancak’ta hep birlikte büyüdüğümüz, okuduğumuz Musevi bir arkadaşım geliyor. Tanıştırıyorum, espriler yapılıyor, gülünüyor, çok güzel zaman geçiriyoruz. Kimsenin aklına bir diğerine farklı gözle bakmak gelmiyor. Ama görüyorum ki ülkemizde herkes bizim kadar naif ve önyargısız olamıyor.
Ne yapalım, biz İzmirliler, kendine bakmadan başkalarını yargılayabilecek kadar büyük insani kusurları olanları bile kucaklayabilecek kadar geniş yürekliyiz Allah’tan...
Paylaş