Kanserin kitabını yazan İzmirli onkolog

ABD’de yaşayan İzmirli Medikal Onkolog Erol Yorulmazoğlu, ‘medikal onkologlar kanser hastalarının baş sorumlusudur’ düşüncesiyle ‘Kanser Danışma Kılavuzu’ adlı bir kitap yazdı.

Haberin Devamı

‘Kimse hasta olana kadar bu konuları düşünmüyor, özellikle gençler ölümsüzmüş gibi davranıp sağlıklarına dikkat etmiyor. Oysa her türlü hastalıkta önce doğru bilgiyi sonra da yapılacakları öğrenmeliyiz’ diyen Dr. Yorulmazoğlu’na kanser hakkında bütün bildiklerimi, duyduklarımı, söylentileri sordum. Yanıtların bir kısmı burada ama çoğu Dr. Yorulmazoğlu’nun kitabında...

Bu kitabı hastalar için mi, yakınları için mi yazdınız?
- Hepsi için. Hastalar ve onlara yardım eden yakınlarının bilgi sahibi olmalarını amaçladım. Çünkü etrafta bilgi kirliliği çok ve bunu suistimal edenler de çok fazla. İnternette bir çok bilgi karşılarına çıkıyor ve bunlara inanmak istiyorlar.

Kanseri mi anlatıyorsunuz, önlemek için yapılması gerekenleri mi?
- Bu benim için başlangıç. O nedenle kanseri genel olarak tanıtmak istedim. Hücrelerin nasıl değiştiğini, kansere dönüştüğünü anlatıyorum. Kansere yakalanmamak için yapılması gerekenler var, bir de kansere yakalandıktan sonra yapılması gerekenler. Teşhis, yapılması gereken tetkikler, doktorlarına sormaları gerekenler ve doktorlarından almaları gereken yanıtlar.

Haberin Devamı

BAZI DOKTORLAR HASTALARIYLA KONUŞMUYOR, BU DEĞİŞMELİ


Hastalar doktorlarından almaları gereken yanıtları nasıl belirleyecek?
- Hasta bu konuda fikir sahibi olsun istedim. Çünkü özellikle Türkiye’de bazı doktorlar hastalarla konuşmuyor. Bu beni şaşırtıyor. Bence bu mantelite değişmeli, ama bunu değiştirecek olanlar da halktır. Onlar bilinçlenip doktorunu sorgularsa ilgisiz davranan doktorlar da daha farklı davranacaklardır.

Siz Amerika’da hastalarınıza nasıl yaklaşıyorsunuz?
- ‘Buraya niçin geldiğini biliyor musun’ diyorum, genellikle farklı bir doktor sevk ettiğinden biliyor oluyorlar. Ama bazı hastalar inanmak istemiyor. Bu da bir problem yaratıyor çünkü savaşmasında faydası olmuyor. Hastaya teşhisi söyleyip bu hastalık hakkında ne bildiğini soruyorum. Sonra ben hastalığı anlatıyorum. Yanlışlarını düzeltiyorum.

EN İYİ FİLTRE VÜCUDUNUZ EN İYİ TEMİZLEYİCİ SU

Kanseri önlemek adına doğru bildiğimiz yanlışlar neler?
- Kanseri önlediği söylenen antioksidanlar, yeşil çay, otlar, vitaminler gibi birçok maddenin etkisi hala tartışılıyor. Vücut zaten en iyi filtrelere sahip. Böbrek, karaciğer kötü maddeleri bertaraf eden öyle iyi fabrikalar ki başka şeye ihtiyacınız yok. En iyi temizleyici sudur, bol su içmek her zaman zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Su hayattır.

Haberin Devamı

Doğada başka faydalı şeyler yok mu?
- Bunlar hala araştırılıyor henüz kesinleşen bir şey yok. Hatta önceden yararlı denilen karoten gibi bazı maddelerin belki zararlı olabileceği yönünde çalışmalar var. Kesin bir şey söyleyemiyoruz.

ETİ DEMİRE DEĞMEDEN PİŞİRİN, YANIK YER KANSEROJENDİR..

Kansere kesin zararlı olduğu söylenebilecek bir şey var mı?
- Var, yağlar. Eti mangalın üzerinde pişirdiğinizde, o sıcak demirin üzerinde devamlı tutarsanız siyahlaşmaya başlar. O siyah bölgede yanmış yağ birikimi olur. İşte o kısım kanserojenin ta kendisidir. Eti en güzel pişirme yöntemi eti değdirmeden pişirmektir. Mesela döner gibi. Orada yağ aşağıya akıyor ve kötüye dönüşemiyor.

Haberin Devamı

En önemlisi besinlerimize dikkat etmek mi?
- En önemlisi sağlıklı yemek. Yağlı yiyeceklerden çok uzak durmak. Obezite kanseri kesinlikle artırıyor. Ayrıca sigaranın içerisinde hatta dumanında binlerce kanserojen madde var.

AŞIRI KİLO VE HAREKETSİZLİK BAŞTA KANSER HER HASTALIĞA DÖNÜŞEBİLİR

O zaman fantastik ama belki de ölümsüzlük geni kanserden yola çıkılarak bulunacak?
- Bunu söyleyenler oluyor. Her hücrenin şekere ve oksijene ihtiyacı var. Vücut gereksiniminin dışındaki şekeri yağa dönüştürüyor ve depoluyor. Hastalar, ‘kendimi şekerden mahrum edersem kanseri yenebilir miyim’ diyor. Hayır, çünkü kanser içinizdeki bir parazit, siz yiyeceğinizi kesseniz bile o yiyeceğini bulacak. Hatta depoladığınız başka malzemeleri şekere dönüştürecek.Kanserli hastalar o nedenle hızla zayıflıyor.

Haberin Devamı

Kanseri önlemek adına şekeri azaltmak doğru mu peki?
- Bununla ilgili bilimsel teoriler var. İnsülin büyümeyi artırıcı olarak düşünülüyor ama bu da kesin bir düşünce değil. Ama şu kesin ki obezite, aşırı kilo ve hareketsizlik kesinlikle hem kansere hem de diğer tüm hastalıklara sebep oluyor.


HER KANSER AĞRI YAPMAZ, HER AĞRI KANSER DEĞİLDİR

Bazen kısa süre önceki kontrolde temiz çıkmış kişilerde bir anda kanser görülebiliyor. Bunun sebebi kanserin sinsi bir hastalık olması mı yoksa çok hızlı ilerleyebilmesi mi?
- Kanser genel olarak pek belirti vermez. Belirti verdiğinde genelde ileri safhadadır. Nadiren belirti verip erken yakalanma olabiliyor. Arkası kesilmeyen öksürükler ya da kanla karışık öksürükler akciğer kanseri habercisi olabilir. Bakarsınız büyük bir kitle var.

Haberin Devamı

Halk arasında sırt ağrısı tehlikeli diye düşünülür bazen...
- Sırt ağrısı çok sık görülür, çoğu zaman kanserin belirtisi değildir. Ama tabii kemiğe hızla yayılan bazı kanserler ağrı yapar. Bu da kesin değil. Mesela prostat, meme ve akciğer kanserleri kemiğe yayılmayı severler. Ama illa ağrı yapacak diye bir şey yok. En doğrusu vücudunuzu tanımanız. Farklı bir ağrınız olursa bunu ciddiye alıp kontrol ettirebilirsiniz.


KANSER SADECE ANNE TARAFINDAN DEĞİL BABA TARAFINDAN DA GELEBİLİR

Kanserin genetik olup daha çok anne tarafından geldiği söyleniyor. Bu doğru mu?
- Hayır, hem anne, hem de babadan alınabilir. Hatta şu anda bir erkek hastamda bile meme kanseri çıktı. 

Herkes de kanser hücresi var ama belli nedenlerle tetikleniyor deniyor. Buna ne diyorsunuz?
- Doğru. Kanser gendeki problemden doğan bir şey. Yani geninizi taşıyan DNA molekülünde bir arıza oluşuyor. Bu arıza tehlikeli olabilir, olmayabilir. Doğada öyle bir yaratılış var ki bunun yanı başında bir de tamir mekanizması var. Ama gözden kaçtığında ya da tamir edemeyeceği bir bozulmaysa o hücre kanserli hücreye dönüşebiliyor. Ama bunun teşhis edilebilecek hale gelmesi yıllar sürüyor. Eğer savunma sisteminiz çok iyiyse vücut bunu haberiniz bile olmadan yok edebiliyor. Hatta bir normal hücre kendisi zarar gördüğünde kendini öldürebiliyor ve yerine sağlam bir hücre geliyor. Ama ilginç olan bir nokta kanserli hücereye dönüştüğünde ölümsüzlüğe ulaşıyor ve ölmüyor.

 

 


 

Yazarın Tüm Yazıları