Aşk uğruna birçok şeyden vazgeçilebiliyor

Haberin Devamı

Geçen cuma Sevgililer Günü olunca her yer kırmızıya boyandı. Hafta sonunun konusu sevgi ve aşk olunca, ben de aşk şiirleri yazan bir şair-yazarla sohbet edeyim dedim. ‘İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar’ adlı antolojide yer alan İzmirli Babacan Pesenkurdu, ‘Aşk Fasikülü’ ve ‘Aşeka’ adlı kitapların da yazarı. Şiirlerini teatral gösterilerde seslendirerek farklı bir hayran kitlesi yakalayan Pesenkurdu’nun deyimleri Türk Dil Kurumu Büyük Deyimler Sözlüğü’ne de girmiş.

AMCAMIN KÜTÜPHANESİNDEN ETKİLENDİM
- Babacan Pesenkurdu ilginç bir isim. Anlamı ne?

- Büyükbabalarımın biri Tatar, diğeri Giritli. Biri oldukça uzun boylu ve kalender biriymiş ve lakabı Babacan’mış. Yunanistan’dan Akhisar’a göçmüşler. Ben doğunca babam dedemin lakabını bana isim koymuş. Soyadım Pesenkurdu ise güneş ışığının yeryüzüne değdiği ilk an demek.
- Yazmaya nasıl başladınız?
- 13-14 yaşımda şarkı sözü yazmaya başlamıştım. Ege gibi sanatçılarla aynı jenerasyonuz. Amcamın büyük bir kütüphanesi vardı. Havra Sokağı’nda ahşap bir evde oturuyordu. İlk şiir kitabımı da o vermişti bana, Sappho’nun şiirleriydi. Sonrasında edebiyat hep hayatımın içerisinde oldu.

Haberin Devamı

ŞİİRİM İZMİR ŞİİR ANTOLOJİSİNDE YERALDI
- Kitap yazmanız nasıl gerçekleşti?

- Kendi kitabımdan önce bir antolojiye girdim. Hocalarımız Muhittin Bilgin ve Mehmet Zeki Güçlü, İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar adlı bir antoloji hazırladı. 600 yıllık geriye dönük bir arşiv derlendi. Bir de yarışma düzenlediler ve benim şiirim de bu kitaba seçildi.
- Kendi kitabınız ne zaman çıktı?
- O sırada şiirlerimi sosyal medyada da paylaşıyordum. Çok ilgi görüyordu. Bu şekilde Altın Nokta Yayınları’ndan ilk kitabım çıktı. Adı Aşk Fasikülü idi. Aynı zamanda eşimle İstanbul’daki yapım şirketlerine senaryo ve karakter çalışmalarına da devam ediyorduk. Sonrasında Destek Yayınları’ndan Aşeka adlı kitabım çıktı. Nisan ayında da Agora’da Bir Delikanlı adlı roman çıkıyor. Eski dönemde o yörede yaşamış yumurta topuklu, ceketi omzunda, delikanlı ruhlu bir adamın hikayesi olacak bu ki ben böyle insanlar tanıdım ve çok etkilendim.

Haberin Devamı

BİRBİRİNE SARILAN AĞAÇLA SARMAŞIK
- Aşeka’nın anlamı nedir?

- Ben İzmir’i yazmayı seviyorum. Aşeka’da esasında İzmirle ilgili bir kitap. Bir arkadaşımın boynunda gördüğüm bir dövmeyle başladı hikayesi. Aşeka dünya filolojisine aşk kelimesinin ilk girdiği kelime olarak biliniyor. Arapça asıllı, birbirine sarılan sarmaşık ve ağacın hikayesi. Aslında ağaç sarmaşığın kendisini kurutacağını biliyor. Çünkü sarmaşığın beslendiği tek şey bağlı olduğu canlı, onu kurutabiliyor. Ama birbirlerinden yokolma pahasına vazgeçemiyor ve aşkı seçiyorlar.
- Kitabın nasıl bir hikayesi var?
- 6. yüzyılda Arap Yarımadası’nda geçen ilk hikayeyle Aşeka’nın ne olduğunu okuyucu anlıyor. Sonra günümüze geliyoruz ve bir işadamının İzmir’de Aşeka adı verilen bir vapurun hikayesi. 11 hikayede de insanların aşk için nelerden vazgeçemediğini anlatıyoruz. Genel olarak kurgu ama 1984 yılında İstanbul’da Marlon Kemal adlı bir savcı var, bu karakter akşamları da kabadayı olarak dolaşıyor. Onun adını aldık, böyle bir karakteri de kullandık. Mahalleliye yardımcı olan bu kahraman, mahallelinin kabul etmediği bir pavyon kadınına aşık oluyor, onun için herşeyi geride bırakıyor. Gözleri görmeyen, babasına aşık bir çocuğun hikayesi var, annesini yitirmiş şizofren bir çocuğun hikayesi var.

Haberin Devamı

KADIN ERKEK DİYE SINIRLAMIYORUM
- Aşeka gerçek aşk hikayelerinden mi bahsediyor?

- Hayır değil. Son hikayemizde Aşeka vapurunun oraya nasıl geldiğini anlatıyor. 4. yüzyılda dünyanın ilk deniz savaşı Salamis Deniz Savaşı var Persliler ile Yunanlılan arasında. Pers mitolojisinde Bitumar isimli bir kuş var. Susuzluğunu sadece denizle giderebiliyor ama bu sırada denize aşık oluyor. Deniz bitmesin diye içmemeye başlıyor ve kuruyup yok oluyor. Yunan kaptan da dönüşünde karısını bulamıyor ve tüm dünya denizlerinde onu arıyor işte böyle aşka dair hikayeler…
- Aşk üzerine yazmak bilinçli bir tercih mi sizin için?
- Ben aşkı çok önemsiyorum ama sadece kadın-erkek diye sınırlayamam. Çocuk, arkadaş, doğa, vatan her türlü aşkı önemsiyorum. Aslında herkesin içinde var diye düşünüyorum, ama belki ben daha kolay ifade edebiliyorum. İlk okuduğum şiir kitabı Sappho olunca lirik anlatım yer etti. Ama Nazım Hikmet de beni derinden etkiler.

Haberin Devamı

Aşk uğruna birçok şeyden vazgeçilebiliyor

TÜRK DİLİ KURUMU SÖZLÜĞÜ’NE GİRDİM
- Bazı deyimleriniz Türk Dil Kurumu sözlüklerine girmiş?

- İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar 2012 Yunus Nadi Edebiyat Ödülü’nü kazandı ve Muhittin Bilgin Türk Dili Kurumu Büyük Deyimler Sözlüğü hazırladı. Aşeka’dan 7, Aşk Fasikülü’nden de 5 tane kullandığım Türkçe deyim bu sözlüğe girdi. Bu benim için çok önemli bir şey.
- Şiirlerinizi aynı zamanda okuyorsunuz ve dinletiler düzenliyorsunuz...
- Bu aslında bir mücadele benim için. Kitapevlerine baktığınızda şiir kitaplarına ayrılan raflar yemek kitaplarının yarısı bile değil. Tabii bu büyük bir ekonomi, yadsımıyorum. Zaten yayınevleri şiir kitabı çıkarmak bile istemiyor. İşte ben buradan hareketle şiiri nasıl yayabilirim, nasıl duyurabilirim diye uğraşmaya başladım ve 2011’den beri okumalara başladım. Sadece bir gitar veya keman değil Ruhi Su’dan tutun Aşık Veysel’e kadar rock veya günümüzün pop şarkılarının, esprilerin, fıkraların da olduğu gece hazırlıyoruz. Buna tam bir şiir dinletisi denemez, teatral bir gösteri demek daha doğru.

Haberin Devamı

GENÇLERE DOĞRU ANLATAMADIK
- Siz aşkın günümüzde doğru anlaşıldığını düşünüyor musunuz?

- Gençler haklı olarak zamana ayak uyduruyor. Aslında bizim de onlara zarar verdiğimizi düşünüyoruz. Eski kültürleri yerleştiremiyoruz. Aşık Veysel’in çok etkilendiğim bir hikayesi vardır. Karısı başkasına aşık olup onu terk etmeye karar verince elindeki tüm parayı ona veriyor ve ‘git mutlu ol aman ele güne muhtaç olma’ diyor. Düşünebiliyor musunuz, kendisini terke den bir kadına kızmak yerine yardım ediyor. Gençler böyle bir aşkı bilmiyorlar. Çünkü biz aşkın gerçek anlamını onlara aktaramıyoruz. Her şeye aşk diyoruz, onlar da içinde kelebekler uçuran gerçek aşkın ne olduğunu anlamadan her duyguya aşk diyor.

Yazarın Tüm Yazıları