Paylaş
Erkek egemen toplum yaratmada biz kadınların rolü çok büyük. Erkek egemenliği kavramı tek başına oluşan bir şey değildir. Sonuçta erkeği de doğuran bir kadın, yetiştiren de bir kadın. Kadını da doğuran bir kadın, yetiştiren de bir kadın. Bu pencereden bakarsak aslında toplumu oluşturan – şekillendiren kadın.
Dünyaya getirdiği kız çocuğu belli bir yaşa gelince, “yaşın geçiyor, hali vakti yerinde sana bakacak, cebi dolgun birini bul da evlen” diyen de bir kadın,
Dünyaya getirdiği erkek çocuğuna kadınlara değer vermesini öğütleyen de bir kadın.
“Senin yerin kocanın yanı”,
“Erkek adamdır, yapar. Her şeyi görme, duyma” telkinlerini veren baba rolünü taşıyan erkek olsada bu telkinlere sus pus kalan yine anne rolünü taşıyan kadın.
Kendi ayakları üzerinde durmaktansa, sırtını bir erkeğe yaslamayı tercih eden kadınların sayısı göz ardı edilemeyecek kadar çok.
Gördüğü psikolojik baskıyı – şiddeti sahiplenme, sevgi olarak adlandıran kadın, şiddete maruz kaldığında “gidecek yerim yok”, “o benim kocam döver de, sever de” diyerek kendi ayakları üzerinde duramayışına kılıflar uyduran, yasal haklarını kullanmak için şikayette dahi bulunmayan yine kadın, çocuk yaştan itibaren bu tür yaklaşımların sevgi değil ihlal olduğunu anlatmayan yine kadın.
İnanın bana eğitimi, kariyeri, kültürü vs. yerinde olup sevgilisinden dayak yiyen kadınlar biliyorum.
Yani kimse bana cahillik, eğitimsizlik masalları okumasın. Sorun bilinç - bilgisizlik meselesi.
Bu noktada bana, “e yazar hanım, o dönem analarımız – babalarımız da bilgisizmiş ama” diyenler çıkacaktır.
Bir erkeği elde etmenin yolunun bedenini ön plana çıkarmak olduğunu sanıp, zekasının çekiciliğini değil de bedeninin çekiciliğini kullanan kadın,
Kendini geliştirmek için aklına, ruhuna yatırım yapmaktansa makyaj malzemelerine, trend kıyafetlere kısaca ambalaja yatırım yapan yine kadın.
“Hali vakti yerinde birini bulsam da kurtulsam şu çalışma hayatından” diyen kadınlara benim kadar sizler de fazlasıyla rastlamışsınızdır.
Biz kadınların, “sırtını birilerine yaslama” mantığı yok olmadığı, erkeği kurtarıcı olarak algılama algısı değişmediği sürece erkek egemen toplum kaçınılmaz. Bana kalırsa hal böyle olunca pekte kızmamak gerek. Ne ekersek onu biçeceğiz çünkü.
Bana kalırsa tüm bunların nedeni de, kendine güvensizlik ve eksiklik duygusu. Başkalarının tamamlamasını bekleyen – başkaları tarafından tamamlanan insan itaat etmek zorunda kalır.
Kadınların bu zayıflıklarını fırsata çevirmeyen, kendi ego sorunlarını kadınların üzerinde tatmin etmeyen, karşılıklı saygı, anlayış, hoş görü göstermeyi bilen, kadınların zor zamanlarında onlara destek, mutlu anlarına ortak olabilen erkeklere ve onları yetiştiren kadınlara saygı ve sevgilerimi gönderiyorum.
Sizin gibi kadınlara ve erkeklere çok ihtiyaç var.
Sevgilerimle
Ayça Akın
www.aycaakin.com
www.motivasyonatolyesi.com
www.instagram.com/aycakn
www.twitter.com/aycakn
Paylaş