Bakkal, Kocaman, Karaman!

SÜPER Lig’in ilk yarısında, en başarılı teknik direktör kim?

Zico mu, Gerets mi, Ersun Yanal mı? Tartışmaya açık bir konu bu. Verilecek her yanıt, çok su götürür!

Peki şöyle soralım, Zico mu alkışı daha çok hak etti, Hikmet Karaman mı? İyi düşünün! Yüreğiniz ve beyniniz, hangi isim üzerinde yoğunluk kazanıyor. Soruyu değiştirelim, Gerets mi daha başarılı, Aykut Kocaman mı? Hangisi! Yoksa Ersun Yanal mı, Mesut Bakkal mı?

Eşleşmeyi, çapraz da yapabiliriz! Fark etmez. Ne yaparsak yapalım, her cevap, tartışmayı beraberinde getirir.

Şunu söylemek istiyoruz: Ankara’da görev yapan üç teknik adam, zirvede yer edinen teknik adamlar kadar başarılı oldu.

Üçünün de ilk yarı karnesi iyi!

Mevcut kadrolar dikkate alındığında, Hikmet Karaman’ın performansını, başka hangi teknik adam gösterdi?

Karaman geldi, Ankaragücü tavan yaptı. Müthiş bir popülarite sağlandı. Peşpeşe galibiyetler alındı.

Karaman bir numara oldu!

Peki, Ankaraspor’un disiplin ve istikrarını, kim göz ardı edebilir? Bu soruya yanıt vermeden önce, eldeki malzemeye bir bakın lütfen. Böyle mütevazı bir ekibi üst sıralara taşımak, öyle kolay olmasa gerek.

Mesut Bakkal da alkışı hak etti. İlk haftalardaki sendeleme, ilerleyen haftalarda giderildi, Gençlerbirliği iyi bir yere geldi.

Hadi, ağzımızdaki baklayı da çıkartalım.

Bu üç teknik adam, çalıştırdıkları takımların istikbalidir!

Konuyu açalım. Hikmet Karaman ile Ankaragücü’nün heyecanı, özdeşleşmiyor mu? Taraflar arasındaki kan uyumu, düşman çatlatacak cinsten, değil mi?

Aykut Kocaman ile Ankaraspor’un hedefleri, örtüşmüyor mu?

Ya, Mesut Bakkal ile Gençlerbirliği! Sağlanan çizgi ve yükselen grafik, çok açık bir şekilde görülmüyor mu?

Büyük başarılar, kısa sürede olmuyor. Plan ve program gerekiyor. Dahası, ekip ruhunun sağlam temellere oturması için, sabır gerekiyor.

Son sözümüz şu:

"Adı geçen tarafların, birbirini bırakmamasında yarar var!"

ERSİN UYSAL!

DUYDUĞUNUZ anda, içinizi cız eden haberler vardır, ya...

Aynen öyle oldu. Şaşırdık. Üzerine konduramadık.

Aslan gibi arkadaşımızın, böyle bir rahatsızlığa yakalanmasını, anlayamadık.

Çok üzüldük.

Sevgili arkadaşım ve meslektaşım Ersin Uysal, bugün Hacettepe Hastanesi’nde önemli bir ameliyat olacak. Beyin ameliyatı...

Şimdiden, can-ı gönülden geçmiş olsun.

Bu satırları okuduğunuz dakikalar, hepimiz için son derece önemli dakikalar. Ersin ya ameliyat masasında, ya da yeni çıkmış olacak.

Hep beraber dua edeceğiz.

Hayat acımasız. Üzüntünün, elem ve kederin, ne zaman geleceği belli olmuyor.

Haberi duyduğum günün akşamı, sevgili annem ile sohbet ediyordum. Durduk yere, birden sordu:

"Oğlum, senin sporcu bir arkadaşın vardı. Sabahları televizyonda spor programı yapıyordu. Görüyor musun?"

İçimiz bir kez daha burkuldu. Ersin’in yaklaşık 15 yıl önce televizyonda yaptığı spor programlarını takip eden, sıkı bir izleyicisi olan sevgili annem, onca yıldan sonra ilk kez, sevgili arkadaşımın durumunu soruyordu.

Uygun bir dilde izah ettim, ameliyat olacağını söyledim.

İnanılmaz üzüldü. "Dua edeceğiz oğlum" dedi.

Şu an Ersin’in bizi duyduğunu, bizi hissettiğini düşünüyorum. Kendisine hemen iletiyorum:

"Annemin de selamı ve sevgileri var sevgili Ersin. Yanaklarından öpüyor"

GECEKONDU UYUMUYOR

ANKARAGÜCÜ taraftarı ile yıldızımız pek barışmıyor.

Herhalde derdimizi tam anlatamıyoruz. Pek anlaşamıyoruz.

Rizespor maçı sonrası, "Gecekondu" olarak tanımlanan tribün ile ilgili olarak, bazı eleştirilerimizi kaleme almıştık.

Gecekondu’nun bir nostalji olduğunu belirterek, "Bu tribünün her zaman için, ayrı bir etkinliği vardır. Ancak son Rizespor maçında kırık not aldı. İkinci yarının ortalarında, iyi tezahürat yapamadı. Yakışmadı" şeklinde düşüncelerimizi ortaya koymuştuk.

Sen misin yazan!

İnanılmaz eleştiriler aldık. Hatta eleştiri ötesi!

Kendi adlarını taşıyan internet sitesinde bizi kötü niyetli olmakla suçlayan pek çok taraftar, Gecekondu’nun önemi ve büyüklüğü konusunda çok net ifadeler kullanıyordu.

Demek ki biz anlatamamışız.

35 yıl öncesinde o tribünde maç izleyen bir futbolsever olarak, "Gecekondu’da herkes oturamaz. Çok iyidir ve değerlidir. Kimsenin susma hakkı olamaz" demiştik.

Yanlış mı!

Yine de gelen tepkilere olumlu açıdan yaklaşıyoruz.

Belli ki, Gecekondu uyumuyor.

ALKIŞLAR TELEKOM’A

KISMETTE Sibirya’yı da görmek, varmış...

Keyifli bir seyahat oldu. Türk Telekom’un, Rus temsilcisi Ural Great Perm ile yaptığı maçı izledim. Dün döndüm.

Rusya’da hava soğuk, insanlar sıcak!

Gurbet ellerde alınan galibiyetler, insanı haliyle daha mutlu ediyor.

Gururlanıyorsunuz. Yurda daha sevinçli dönüyorsunuz.

Şu bir gerçek: "Büyük başarılar, kolay gelmiyor."

Türkiye’de ve Avrupa’da fırtına gibi esen Türk Telekom’un, bu tempoya nasıl ulaştığını daha iyi görüyorsunuz.

Tam bir saat kurgusu gibi... Tıkır tıkır işliyor. Herkes görevini ve sorumluluğunu biliyor.

Olayın temelinde, elbette ki dayanışma var. Keza sevgi ve saygı.

Haliyle kutlamak gerekiyor.

ANKARA’DA EN SON YALAN NEDİR?

Fazla kilolarından şikayetçi olan Hikmet Karaman’ın, rejime başlayacağı ve sezon sonunda tığ gibi olacağı...
Yazarın Tüm Yazıları