OLDUM olası mesafeli yaklaşırım sahipsiz hayvanlarla ilgili haberlere. Korkarım.
Ne zaman “Köpekler saldırdı” haberleri yayınlansa, hemen bir katliam duyulur peşinden. Ya zehirli etlerle ya da iğnelerle öldürülür topluca. Bu kentin sicilinde çoktur bu tür katliamlar. Ve hepsinin altında da faili meçhul imzalar vardır. Bir süredir sesini yitiren bu katliam haberleri sanki yeniden başlayacak gibi korkuyorum bu aralar. Meclis’in bulunduğu Akay Kavşağı’ndan her geçişimde hüzünleniyorum. Çünkü oradaki parkta yaşayan kimisi topallayan, kimisi bir deri bir kemik kalmış köpekleri görüyorum. O yoğun trafikte karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor, insanlardan mı yoksa onların kullandığı otomobillerden mi kaçsınlar bilemiyorlar. Ama hüzünlenmek yetmiyor onu da biliyorum. Sahipsiz hayvan konusunu yeniden gündeme taşıyan CHP Milletvekili Bayram Meral’in uğradığı saldırı oldu. Bu saldırının ardından bakıyorum herkes sahipsiz hayvan sorununun çözülmesini istiyor. Biliyorum ki, hepsi değil ama bir kısmı, çözüm sözcüğünden katliamı anlıyor. Üstelik zihinlerindeki hayvanlara yönelik katli vacip kararı için saldırıya uğramaları gerekmiyor. Geceleri, aç oldukları, soğukta kaldıkları ya da belki yavrularını kaybettikleri için ağlayan bu hayvanların seslerinin uykularını bölmesi yeterli o fermanı imzalamaları için. Oysa bu sorunda en sorumsuz olanlar bu hayvanlar. Ne üremek konusunda “en az üç yavru” düsturunu izliyorlar, ne de sokakta aç bilaç yaşamaya “Alayına isyan” diyerek gönülden razılar. Onların geometrik biçimde üremesinden de, açlığa, soğuğa terk edilmelerinden de, dolayısıyla zaman zaman insanlara yönelik saldırılarından da bizler sorumluyuz. Sadece biz insanlar. Ama biz çözümü yine bu hayvanları cezalandırmakta buluyoruz. İngiliz yazar George Orwell’in aynı adlı romanından uyarlanan ünlü “Hayvan Çiftliği” filmindeki gibi, eğer bizi yönetenler hayvanlar olsaydı onlara kızmakta haklı olurduk. Ama bu dünyayı biz insanlar yönetiyoruz. Sonra da dönüp bu hayvanlara kızıyor, onları hedef haline getiriyoruz. Emin olun bu hayvanlarla ilgili biz insanların yarattığı sorunlar onlar için daha hayati. Sorunu çözmek de bizim yöneticilerimize düşüyor. Ve çözüm de köşelerimizde, haberlerimizde sahipsiz hayvanların saldırısına nasıl uğradığımızı anlatmaktan geçmiyor.