“Yüzü gülerken gözleri ağlayan” oyuncu Sadri Alışık adına 15 yıldır İstanbul’da düzenlenen ödüller, bu yıl ilk kez “Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Ödülleri” adıyla Ankara’da düzenlendi. Anadolu tiyatrolarının ödüllendirilmesi şüphesiz büyük önem taşıyor. Bu nedenle Sadri Alışık gibi tiyatronun tüm dertlerini çekmiş usta bir oyuncu adına Anadolu’nun özendirilmesine alkış tutmak gerekiyor. Ancak verilen ödüllere bakıldığında kafa karışıklığı yaşamamak mümkün değil. Yılın “Onur Ödülü”nü alan Nurşen Girginkoç ile “Seçici Kurul Özel Ödülü”ne değer görülen Samsun Sanat Tiyatrosu dışında 11 kategorideki bütün ödülleri Devlet Tiyatroları aldı. Bakıyorum, ödülleri, Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Kerbela”, “Bir Savaş Hikayesi”, “Rab Şeytana Dedi ki”, “Krem Karamel”, “Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun” ve “Gizliyer Çarşısı” oyunları ile Konya’dan “Gılgamış”, Erzurum’dan “Cumhuriyetin İlk Sadası” toplamış. Yani altı oyun Ankara’dan, birer oyun da Konya ve Erzurum’dan. Üstelik hepsi de Devlet Tiyatroları’nın yapımı. Devlet Tiyatroları dışında hiçbir tiyatronun ödül almadığı görülüyor. Bunun bir kaç nedeni olabilir. Ya artık Anadolu’da tiyatroya emek harcayan, gönül veren kimse kalmadı. Ya da Anadolu tiyatroları maddi imkansızlıklar nedeniyle bulundukları bölgeler dışında oyun oynayamıyor, turne yapamıyor. Aslına bakarsanız her iki yanıtın da üzücü tarafı, devletin, özellikle yerel yönetimlerin özel tiyatrolara neredeyse hiç destek olmadığı gerçeğinin yüzümüze çarpması. Başında siyasi kişiliklerin bulunduğu yerel yönetimler, kendilerine bağlı, kendi denetimlerinde sanat yapıları istiyor. Kendi istedikleri oyunlar sahnelensin, kendi eleştirdikleri şey eleştirilsin gibi beklentileri var. Oysa ki, sanata yapılacak en büyük kötülüklerin başında, yanına yöresine konulan kısıtlamalar geliyor. Başkent’te bazı ilçe belediyelerinin kendi tiyatroları var. Büyükşehir Belediyesi de tiyatro kurdu. Yıllardır bir çok oyun sahneleniyor. Ama neredeyse hiçbirisi ses getirmiyor. Oysa yapılması gereken, önceki yıllarda olduğu gibi özel tiyatroların desteklenmesi, her yıl hiçbir ayrım yapılmadan, amacı tiyatro olan sanatçılara ödenek ayrılmasıdır. Sanatçılar, ne yapacaklarına, ne söyleyeceklerine, neyi sahneleyeceklerine kendileri karar vermelidir. Ama tabi ki, bu anlattıklarım “yürekli yöneticiler” gerektirmektedir. Eleştiriye açık, sanata saygılı, sanattan korkmayan yöneticiler... Sadri Alışık, “Ofsayt Osman” filminin sonunda gözleri dolarak konuşur: “Hayatımda bir defacık bir kız sevdim, onu da kaybedeyim dedim. Hayatımda bir kerecik bir şey kazanacak oldum onu da kaybedeyim dedim tek bir can kurtulsun dedim. Ben Osman, Ofsayt Osman. Söyleyin be, yine mi atamadım golü, ha? Bu da mı gol değil be?” Anadolu’da tiyatroya yapmaya uğraşan amatör, yarı profesyonel ya da profesyonel bir çok kurum var. Eğer Sadri Alışık Ödülleri kurumsallaşsın, amacına ulaşsın isteniyorsa, gerçekten Anadolu’ya açılıp o tiyatroların bulunması gerekiyor. Yıllardır ofsayta düşürülen yürekli tiyatroların...