O zaman henüz Dünyanın En Uzun adamı rekoru Guiness tarafından onaylanmamıştı. Sultan’ı ilk kez Beyaz Show’da izlemiştim. Maddi desteğe ihtiyacı vardı. Beyazıt Öztürk, o programda çağrı yapmıştı: “Ekran başında izleyenler ‘Ben Sultan’a yardım etmek istiyorum’ derse bizi arayabilir.” Böyle bir yardım çağrısına ihtiyaç olmasına içerlemiştim açıkçası. Sosyal bir devlette, çalışma imkanı bulunmayan, sağlık sorunları nedeniyle bakıma ihtiyaç duyan bir kişinin, televizyon aracılığıyla yardım arayışı can sıkıcıydı. Üç yıl önceki yazıyı şöyle bitirmiştim: “Şimdi Sultan, Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeye hazırlanıyor. O zaman hep birlikte böbürleneceğiz.” Gerçekten de öyle oldu. Sultan rekorlar kitabına girdi, çarşaf çarşaf fotoğrafları yayınlandı gazetelerde. Ropörtajlar yapıldı, televizyon programlarına çıkartıldı. Sonra ne oldu? Unutuldu. İki ay önce Anadolu Ajansı bir haber geçti. Sultan’ın üç yıldır asgari ücretle çalışan ağabeyinin yanında Ankara’da yaşadığını anlatıyordu haber. Sıkıntıları vardı. Büyüme hormonu nedeniyle kalbinde ve diğer iç organlarında da büyüme vardı. Beynindeki hipofiz bezinin aşırı salgılanması yüzünden oluşan tümör nedeniyle ameliyat masasına yatmış ancak tümör tamamen temizlenememişti. Sultan Kösen’in radyoterapi görmesi gerekiyordu. Nasıl mı yapıldı radyoterapi? Sultan’ın hayatını belgesel yapan Londra’daki bir kanalın aracılığıyla ABD’de. Nerede kaldı anayasadaki sosyal devlet anlayışı? Geçen hafta da bir haber geldi. Belgesel dünyanın dört bir yanında yayınlandığı için mutlu olduğunu söylüyordu Sultan ama ekliyordu: “Dünyanın gösterdiği ilgiyi ülkemde görememenin üzüntüsünü yaşıyorum.” Almanya’da Sultan’ı izleyen bir kişi durumdan etkilenerek altı çift yazlık ve kışlık ayakkabı göndermişti. Kendi vatandaşına bakamayan, onu Almanya’dan ayakkabı, Londra’dan destek, ABD’den radyoterapiye muhtaç bırakan devlete sosyal devlet denilebilir mi? Ankara’da son birkaç gündür hava kapalı, yağmurlu. Dün kara bulutların önünde, boydan boya uzanan bir gökkuşağı vardı. Uzun yıllar sonra ilk kez böyle bir gökkuşağına denk geldim. Umarım devleti yönetenler de sümenlerinden kafalarını, koltuklarından bedenlerini, bürokratik sarmaldan zihinlerini kaldırıp, Sultan ve onun gibi sosyal devlete ihtiyaç duyanların da bu gökkuşağını görmelerini ve aynı oranda mutlu olmalarını sağlarlar.