BÜYÜK-ŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek, Avrupa Ödülü Kazanan Kentler Birliği’nin temsilcileri ile görüşmesinde kentteki muhalefeti şikayet etmiş.
Muhalefetin, kendi kararları ve uygulamalarıyla ilgili mahkemelere başvurmasını eleştirmiş ve “Mahkemelerde 100 davanın 98’ini ben kaybederim” demiş. Bir belediye başkanının, “bağımsız mahkemelerde” açılan davaların yüzde 98’ini kaybettiğini söylemesi ve bundan şikayet etmesi biraz garip değil mi? Mahkeme iptal ettiğine göre demek ki yapılan işlemlerde bir hukuksuzluk var. Eğer işlemler hukuka uygun olsa, mahkemeler de iptal etmezdi. Gökçek’in bu durumdan sıkıntı duyması gerekirken, muhalefeti, mahkemeleri eleştirmesi doğru mu? Üstelik Gökçek bu rahatsızlığı bir de muhalefete ve mahkemelere yüklemeye çalışıyor. “Sizin yüzünüzden iş yapamıyorum” demeye getiriyor. Gökçek bununla da kalmamış, hukukun etrafından nasıl dolandığının formülünü anlatmış Avrupalılara: “Baktım ki bana alt geçit, üst geçit yaptırmayacaklar. Üst geçitleri önce altı sonra üç ayda bitirdim. En son 35 günde bitirdik. Çünkü mahkeme karar verinceye kadar bitirirsek mahkeme bir şey yapamıyor. Biz karardan önce yetişmeye çalışıyoruz.” Acaba Avrupalılar ne düşünmüştür bu sözler karşısında? Gökçek’in mahkemelerde şikayet etmek yerine, yapması gereken, hukukun el verdiği işlemleri hayata geçirmek.
Bu sahne çok konuşulacak
ARTIK bir marka haline geldi. Doğduğu günden bu yana istikrarlı gelişimini sürdürdü ve bugün dört yaşına ulaştı. Genç Nota, Ankara Hürriyet’in önemli bir markası. Son yıllarda Ankara sınırlarını da aşarak Ege, Akdeniz ve Eskişehir’e kadar genişletti alanını. Yarışmanın dün final provaları vardı. Bu yıl ATO Kongre Merkezi’nde düzenlenecek yarışmanın provalarını izledim. Gençlerin coşkusu, dinamizmi bir yana... Bu yıl müziğin yeni bir sahnede yeni armonilerle yükselecek olması heyecan verici. Başkent’in ATO Kongre Merkezi gibi bir yeri kazanmış olması çok mutlu edici. Merkezde, Genç Nota’nın da yapılacağı salon Ankara’daki çok önemli bir eksikliği gidereceğe benziyor. Salonun kapasitesinin yüksekliği etkileyici. 3 bin 100 kişilik seyir yerine sahip. Bütün bunların ötesinde sahnesi çok amaçlı kullanım için çok uygun. Akustiği çok iyi. Tiyatro, müzikal, hatta opera ve bale bile sahnelenebilir. Sahnenin yüksekliği 9, sahne ağzı genişliği 22, derinliği ise 30 metre. Başkent’in yıllardır yaşadığı eksikliğin bu salonla giderilebileceğini gördüm. Açılışını Genç Nota ile yapacak bugün. Umarım Ankara’nın kültür sanat yaşamına beklediğimiz katkıyı sunar. Şu kesin ki, bu sahne hem Ankara’da hem de Türkiye’de çok konuşulacak.