Paylaş
Türkiye birçok deprem felaketi yaşamış bir ülke.
Bunlardan biri de 28 Mart 1970’deki Gediz depremiydi.
Kütahya’nın ilçesi Gediz’de saat 23.02’de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem, Türkiye’nin canını çok yaktı.
Binden fazla kişi hayatını kaybetti. 3 bin 500 ev tamamen yıkıldı, 80 bin kişi evsiz kaldı.
31 MART 1970
BİR BABA, DÖRT CENAZE
Depremzedeler için yardım kampanyaları açıldı.
Neredeyse tamamen yıkılan ilçe başka bir bölgeye taşındı. Yeni bir Gediz kuruldu.
Her büyük olayın olduğu gibi Gediz depreminin de simge fotoğrafı vardı.
Olay yerinde günlerce çalışan Hürriyet’in efsane foto muhabirlerinden Sökmen Baykara’nın objektifinin görüntülediği bu kareyi bir kez daha hatırlamak gerekiyor.
Ve bu kare, günümüzde video görüntüleri ne kadar öne çıksa da aslında fotoğrafın önemini anlatıyor. Mezarlıktaki fotoğrafta elinde bir şemsiyeyle Ahmet Cansen isimli bir depremzede, çevresinde kefenli dört cenaze var.
Annesi, karısı, altı aylık bebeği ve bir akrabası...
Bu fotoğraf, hayatta tek başına kalan birinin çaresizliğini anlatıyor.
Ve haber fotoğrafçılığının gücünü bir kez daha bize gösteriyor.
30 MART 1970
HOKEY YOK HOLANİ VAR
ÖZELLİKLE Britanya coğrafyasında çok oynanan bir oyun hokey.
Çim sahada, takımların hokey sopalarıyla oynadıkları bu oyunun tarihi çok eskiye dayanıyor.
24 Mart 1965 tarihli Hürriyet’te ilginç bir habere rastladım. Başlığı şöyleydi: “Hokey, Anadolu’nun bir köyünde Holani adı altında oynanıyor.”
Bahsedilen köy, Mardin’in Cizre ile Silopi ilçeleri arasındaki eski adıyla Günhadit, yeni adıyla Ortaköy.
Uçu kıvrık sopalarla oynanan oyunda, holani adı verilen bir “tahta takoza” vuruluyor. Bakın bu takoz nasıl anlatılıyor haberde:
“Takozu kocaman bir ağacın budağından çıkarıyorlar. Holani, tenis topundan büyük, taştan yumuşak. Maazallah birinin kafasına çarptı mı sedye falan hazırlamaya lüzum yok, kazanın altına odun sürmek gerek.”
Holani, bu köy için ata sporu.
24 MART 1965
KURAL DA YOK HAKEM DE
Tabii ki hokeyden ayrıldığı noktalar var. Öncelikle pek kaidesi yok.
Zaman sınırı da yok. Gün ışığında başlanıyor, hava kararana kadar oynanıyor. Ya da taraflardan birinin pes etmesi gerekiyor. Belli ölçüde bir sahası da yok. Boş arazide oynanıyor.
Oyuncu sınırlaması da yok. Holani çomağını eline geçiren oyuna katılabiliyor. Gaye hokeydeki gibi karşı takımın kalesine gol atmak. Daha şaşırtıcı bir yönü daha var oyunun. Bir hakem de yok. Buna rağmen taraflar arasında pek tartışma, kavga da yaşanmıyor.
Zaten oyun basit, daha çok gol atan, maçı kazanıyor. Haber şöyle bitiyor: “Oyunu seyredince akla tek bir sual geliyor: Meşhur hokeyin atası acaba holani mi?”
Paylaş