Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

Tüm Türkiye Ayla’yı aramıştı

1961 yılının 9 Ekim günü, akşamüstü...

Haberin Devamı

İstanbul Bahçelievler’de yaşayan Özakar ailesinin hayatı o gün bir daha hiç düzelmeyecek şekilde yıkıldı.

Ailenin 6 yaşındaki kızı Ayla, bisküvi almak için evin yakınındaki bakkala gitti. Ve bir daha dönmedi.

Bakkal, küçük kızın bisküviyi alıp çıktığını anlatıyordu. O andan sonrası karanlıktı.

Tüm Türkiye Ayla’yı aramıştı

Baba Selahattin Özakar’ın büyük mücadelesi de o gün başladı.

Ayla’nın bulunması için Selahattin Özakar ile birlikte tüm Türkiye seferber oldu.

Ülkenin dört bir yanından ihbarlar yapılıyor, acılı baba ile polis durmaksızın koşturuyordu.

Niğde, Sivas, Yozgat ve daha birçok şehirde Ayla’ya benzeyen kız çocukları apar topar İstanbul’a getirildi. Selahattin Özakar’a gösterildi.

Haberin Devamı

Hiçbiri Ayla değildi.

Tüm Türkiye Ayla’yı aramıştı
14 HAZİRAN 1964
Tüm Türkiye Ayla’yı aramıştı
9 EYLÜL 1971

HER SEFERİNDE BİR DAHA YIKILDI

İyi niyetli ihbarların yanı sıra kötü niyetli girişimler de vardı. Örneğin Yozgat’tan 36 saatlik yolculukla getirilen Ayla’nın benzeri Şükran Kadeş, para ödülünü almak için komşularının bu yalanı uydurduğunu söylüyordu.

Bu buluşmaların her biri baba Özakar için yeni bir yıkımdı. Büyük umutlarla başlayan görüşmeler, büyük hüsranla sonuçlanıyordu. Her seferinde biraz daha mahvoluyordu acılı baba.

Gazetelerin birinci sayfaları Ayla haberleriyle doluydu.

Siyaset de duyarsız kalamadı. İçişleri Bakanı Ahmet Topaloğlu, acılı babayla buluştu.

Bakan özel bir ekip kurulacağı sözünü verdi, “Acınız bir baba olarak benim de acımdır” dedi.

Gerçekten de hem polis hem tüm Türkiye çok çabaladı. Tüm ihbarlar eksiksiz dikkate alındı.

Olay Türkiye sınırlarını aştı. İngiliz basınının radarına girdi.

Daily Mirror, babayla röportajlar yaptı. Bu haberin sonucunda işe medyumlar karıştı.

Medyum Hary Edwards, Ayla’nın bulunabileceği adresleri liste halinde İstanbul’a gönderdi. Bu adreslere operasyonlar düzenlendi ama hiçbir bilgiye ulaşılamadı.

Haberin Devamı

Ayla ile ilgili film bile çekildi. Baba Özakar mahkeme kararıyla yayını durdurdu, tüm kopyaları tek tek topladı.

Artık kayıp çocuklarla ilgili tüm haberler, Ayla’dan söz edilerek yapılıyordu. “Ayla gibi kayıp”, “Bu sefer Ayla gibi olmasın” başlıkları atılıyordu.

Kayboluşunun 10’uncu yılında o dönem Berlin’e yerleşen anne Aysel Küçük, “Ona öldü gözüyle bakmak bir tarafa, bu kelimeyi ağzıma bile alamıyorum. Onu kaçıran zalim eller bir gün insafa gelip Aylamı bana gönderecekler” diyordu.

Yıllar geçti, Ayla’dan umut kesilmeye başladı. Ailesi aramayı sürdürse de Türkiye yavaş yavaş unuttu Ayla’yı.

Küçük kızla ilgili hiçbir ciddi ipucuna ulaşılamadı.

Ayla bugün 67 yaşında olacaktı.

Ama hiçbir zaman bulunamadı.

Haberin Devamı

Tüm Türkiye Ayla’yı aramıştı

ÖZAL’IN KAYBOLAN MEKTUBU

PTT, 1986 yılında bir kampanya düzenledi.

Adı, “2000 yılına mektup”tu. Bu kampanyayla vatandaşlar yeni bin yıla mesajlarını iletecekti.

Binlerce kişi 2000 yılında sahibine ulaştırılmak üzere mektuplar kaleme aldı.

Tüm Türkiye Ayla’yı aramıştı
7 OCAK 2000

PTT de milenyumun ilk günlerinde mektupları sahiplerine ulaştırmaya başladı.

Mektup gönderilenler arasında siyasetçiler de vardı.

Bir çok kişi “2000’in Başbakanına” hitaben mektup yazmıştı. Bu mektuplar dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e imza karşılığı verildi.

YAYINLANMASINA İZİN VERMEDİ

Posta İşletmesi Genel Müdürü Dursun Dağaşan mektupların bazılarının PTT’nin dergisinde yayınlanmasını istedi.

Ecevit ise Anayasa’daki “haberleşmenin gizliliği ilkesini” hatırlatıp bu isteği geri çevirdi.

Haberin Devamı

Tüm Türkiye Ayla’yı aramıştı
5 OCAK 2000

Kampanya çerçevesinde 1986’da dönemin Başbakanı Turgut Özal da torunu Turgut Özal’a bir mektup göndermişti. Hatta kampanya Özal’ın bu mektubuyla başlamıştı.

Ancak şimdi mektup kayıptı. Eski ANAP Milletvekili Süha Tanık, Özal’ın bu mektubu gönderdiğine tanık olduğunu söylüyordu.

Hürriyet de Özal’ın mektubu gönderirken çekilmiş fotoğrafını arşivden bulup yayınladı.

PTT mektubun kaybolmasıyla ilgili soruşturma başlattı.

Birkaç gün sonra Özal’ın kayıp mektubu ortaya çıktı. Daha doğrusu mektubun kendisi bulunamadı.

Ancak PTT Dergisi’nin 1986 Ekim sayısında mektubun içeriğinin yayınlandığı belirlendi. Özal mektupta torununa şöyle diyordu:

“14 yıl sonra sana teslim edilecek bu mektubu yazarken senin, senin gibi çocukların, gençlerin, memleketimizi daha ileriye götüreceklerine güvenim sonsuzdur. Gözlerinden öperken başarılar diliyorum. Deden Turgut Özal.”

Yazarın Tüm Yazıları