Paylaş
Onun ölümü, basın dünyasını da yeni bir haber maratonuna soktu.
Kraliçe Elizabeth, tahta çıktıktan sonra...
Belli ki, iki gündür süren kraliyet haberleri bombardımanı bir süre daha devam edecek.
Böyle dememin nedeni tarihteki en yakın örneği.
7 ŞUBAT 1952
Elizabeth’in babası Kral 6. Goerge, 6 Şubat 1952’de hayatını kaybettiğinde dünya basınıyla birlikte Türkiye’deki gazetelerde de kraliyet haberlerinden geçilmiyordu.
9 ŞUBAT 1952
O dönemde, gelişmeler bugünkü gibi büyük bir hızla yayılamıyordu. Gazeteler haberleri gecikmeli yayınlayabiliyordu.
Buna rağmen, haberler 10 günü aşkın süre devam etti.
8 ŞUBAT 1952
HABERİ TELSİZLE ALDI
7 Şubat 1952 tarihli Hürriyet’in birincisi sayfasının büyük bölümü George’un ölümüne ayrılmıştı.
11 ŞUBAT 1952
Hem vefat eden kralın hem de yeni kraliçenin o dönem için oldukça büyük kabul edilebilecek fotoğrafları açılmıştı sayfaya.
Saltanat Meclisi’nin, yeni kraliçeyi 2. Elizabeth ismi ile hükümdar ilan edeceği anlatılıyordu.
Genç kraliçenin, haberi ilk aldığındaki hüznü vardı haberde.
12 ŞUBAT 1952
Kenya’nın başkenti Nairobi’de bulunan Elizabeth, “telsiz” bağlantısıyla babasının ölüm haberini alınca fenalık geçirmişti.
Ertesi gün yeni kraliçenin Londra’ya dönüşü büyük haberdi. Ayrıca İngilizler tıpkı bugün olduğu gibi Buckingham Sarayı’nın önünde toplanıp, üzüntülerini paylaşıyordu.
Bir sonraki gün 2. Elizabeth “Taht Meclisi”nde yeni kraliçe olarak ilan edildi. Törende bir konuşma yapan taze kraliçe şunları söylüyordu:
“Genç yaşıma rağmen omuzlarıma aldığım bu mukaddes vazifeyi, aziz babamın izini takip ederek ve anayasaya sadık kalarak dünyanın her tarafında yaşayan milletlerin saadet ve refahı için elimden geleni daima yapmaya çalışarak ifa etmeye gayret edeceğim.”
13 ŞUBAT 1952
TÜRKİYE’DEN KİM GİDECEK?
Haberlerin ardı arkası kesilmiyordu. Bu sefer 6. George’un cenaze töreni hazırlıkları her gün gazetenin sayfalarındaydı.
Eski kralın naaşı Sandringham Şatosu’ndan trenle Londra’ya getirildi.
Türkiye’den cenaze için İngiltere’ye kimin gideceği tartışması başladı. Bu konuda kafalar biraz karışıktı.
14 ŞUBAT 1952
Türkiye’nin hangi düzeyde temsil edileceği net değildi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın Londra’ya gitmesi ihtimalinin hiç bulunmadığı söyleniyordu.
Ancak 12 Şubat günkü birinci sayfada “Cenaze töreninde Türkiye’yi Celal Bayar’ın başkanlığında bir heyetimiz temsil edecek” başlığı vardı. Son dakikaya kadar tartışmalar sürmüş, Bayar’ın gitmesinde fikir birliği olmuştu.
Birkaç gün “Bayar gidecek”, “Bayar bugün gidiyor”, “Bayar Londra’ya gitti” ve “Bayar Londra’ya vardı” şeklindeydi.
15 ŞUBAT 1952
‘ANKARA’YI UNUTAMADIM’
Bayar, 13 Şubat günü 12 kişilik bir heyetle İstanbul’dan Londra’ya hareket etti. Cumhurbaşkanı’nı Londra’da kralın kardeşi Gloucester Dükü Prens Henry karşıladı.
O yıllarda İngiltere’den fotoğraf edinip gazeteye basmak çok zor işti. Ama 15 Şubat’taki Hürriyet’in birinci sayfasında tarihi ziyaretin fotoğrafı şu manşetle yayınlandı:
“Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın Londra’ya varışına ait ilk resim.”
Fotoğrafta Bayar’ın yanında Gloucester Dükü Prens Henry, arkasında da Adalet Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu vardı. Fotoğrafın altında şunlar yazıyordu:
16 ŞUBAT 1952
“Bayar’ın Londra Havaalanı’na salimen indiğini dünkü sayımızda okuyucularımıza bildirmiştik. Bugün tele-foto ile Londra’dan hususi surette getirttiğimiz fotoğrafı okuyucularımıza sunuyoruz.”
Aynı günkü gazetede Bayar’ın yeni Kraliçe 2. Elizabeth ile görüşmesinin detayları da vardı.
Clarence House’daki görüşmede, Elizabeth’in eşi Edinburgh Dükü Prens Philip de bulunuyordu. Prens, Türk heyetinde bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yaman’a dönerek iltifatta bulundu. Daha önceki yıllarda Ankara’ya yaptığı ziyareti unutamamıştı. Elizabeth de eşinin Ankara’dan söz ettiğini söylüyordu.
BAYAR TÖREN KORTEJİNDE
Hürriyet, George’un cenaze haberine de neredeyse tam sayfa ayırdı.
Bayar’ın bulunduğu bir tören fotoğrafı sayfayı kaplamıştı.
Cumhurbaşkanı Bayar, Irak Kralı Faysal, Yugoslavya Cumhurbaşkanı Ibar, İsveç Kralı 6. Gustav, Yunan Kralı Paul, Danimarka Kralı Christian ve Fransa Cumhurbaşkanı Auriol ile birlikte cenazeyi taşıyan top arabasının arkasındaki kortejde yerini almıştı.
Haberlerde “Halk cenaze alayına büyük bir hüzün fakat tam bir vakar içinde iştirak etti” deniliyordu.
Cenazeden iki gün sonra gazetede “İngiltere’de kralın defninden sonra hayat normalleşiyor” haberi vardı.
Aslında hayatın normalleştiği tek yer İngiltere değildi. Türkiye’deki gazetelerde de hayat yavaş yavaş normale dönüyordu.
17 Şubat’ta Bayar’ın yurda dönmesiyle birlikte 10 günü aşan kraliyet haber maratonu da son buldu.
Paylaş