Liderlere bile tavsiye veriyordu

Halit Kıvanç’ın birçok kuşağı kapsayan kariyeri, gelmiş geçmiş en gıpta edilecek mesleki başarıydı.

Orhan Boran ve Erkan Yolaç ile birlikte Türkiye’nin en çok tanıdığı ses onundu. Gazeteci, spiker, radyocu, televizyoncu... Yaptığı her işte hep en başarılı isimdi. Kıvanç’ın Hürriyet için de özel bir yeri vardı.

Yıllar boyunca Hürriyet’in düzenlediği hemen her etkinlikte sunucu Kıvanç’tı. Onun bulunmadığı bir Hürriyet etkinliği yok gibiydi. Her kuşak için ayrı bir anlamı vardı Halit Kıvanç’ın. Kimi spor spikerliğinden, kimi televizyon yarışmalarından bilir onu. Ama bizim kuşak için Halit Kıvanç demek, 23 Nisan demekti.

Yıllar boyunca, TRT’nin tüm dünyanın çocuklarını buluşturduğu şenlikleri o sunardı.

YARIŞMANIN ÖDÜLÜ KUŞTU

Türkiye’de televizyon yarışmalarını ilk düzenleyen de oydu. Hazırladığı ilk yarışma Talih Kuşu İTÜ-TV’de yayınlanmıştı. 1998’de Hürriyet’te yayınlanan haberde Kıvanç İTÜ-TV günlerini şöyle anlatıyordu: “Hepsi canlı yayındı. Spor, magazin, hatta yarışma programları yaptım, ödül olarak Kanaryasevenler Derneği’nden aldığım kuşları verdik. Liseler arası yarışma yaptık. Mini-gol futbol yarışmasıyla, şut çekme yarışması da bir başkaydı.”

Altın Kelebek Yarışmasında, Türkan Şoray ile birlikte.

TRT’nin ilk resmi yarışması olan “Bildiklerimiz, Gördüklerimiz, Duyduklarımız”ı 25 yıl boyunca sundu.

Yarış 73, Talih Kuşu, Bir Kadın Bir Erkek, A’dan Z’ye, Maraton, Şampiyon 84, Yarış Başlıyor, Anahtar, Yaz Yarışması, Dönemeç, Hanımlar Yarışıyor, Bayram Yarışması, Pazar Yarışması, Harita Yarışması, Pencere Pencere, Şans Çemberi, Hedef 12 adlı yarışmalarla 60’ın üzerinde ödül kazandı. Şans Çemberi yarışması, Çarkıfelek’in ilk örneğiydi. Üstelik sadece kitap gibi küçük hediyeler vererek büyük ilgi gördü.

DAMDAN MAÇ YAYINI

İTÜ-TV’de dama konulan kamera ile Türkiye-Rusya maçı naklen verilirken radyoda maçı anlatan Kıvanç’ın sesi televizyondan da yayınlanmıştı.

Halit Kıvanç’ın duayenliği hemen herkes tarafından kabul görmüştü.

1983 seçimlerine gidilirken 22 Ekim günü TRT ekranlarında ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp ve MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp açık oturumda karşı karşıya gelecekti.

Bu üç isimden biri kısa süre sonra Türkiye’yi yönetecekti. Halit Kıvanç, Hürriyet sayfalarından liderlere açık oturumda nasıl davranmaları gerektiğini anlatıyordu. “20 yıllık ekran ustası Halit Kıvanç liderlere TV’de başarının sırlarını açıklıyor: Açıkoturumda açık vermeyin” başlıklı haberde canlı yayını “ağsız trapez yapmaya” benzeten Kıvanç’ın önerileri şöyleydi: “Çok konuşmayın. Kısa cümle kurun. Şakalarınıza dikkat edin. Mitingde gibi bağırmayın. Masaya vurarak nokta koymayın. Kızdığınızı belli etmeyin. Kameraları aranmayın. Sorulara net cevap verin. Ne çok şık ne karışık giyim seçin. Ne sırıtkan ne somurtkan olun.”

Halit Kıvanç ortak hafızamızın en önemli ismiydi.

KANARYA SUYU İLE DİLİ AÇILDI

8 Mart 1998’de Halit Kıvanç’ın hayatını anlattığı bir röportaj yayınlandı Hürriyet Pazar’da. Zeynep Güven imzalı yazıda kendisini “sunucu” olarak tanımlıyordu.

Hayatta yapmak istediği üç şey vardı:

Uçak kullanmak, karikatür çizmek ve piyano çalmak. Bu yazıdaki en ilginç hikâye ise konuşmasıyla ilgiliydi.

Halit Kıvanç, çok erken yaşta 7 aylıkken konuşmaya başlamış. Ama sonra birden susuverince annesi telaşla komşunun kanarya kafesini kapıp eve getirmiş.

Kanaryanın suyundan oğlunun diline değdirmiş. O günden sonra tekrar konuşmaya başlamış Halit Kıvanç.

Ama meşhur olup bu hikâye dilden dile dolaşınca anneler konuşamayan çocuklarının elinden tutup getirmiş kapısında kuyruk olmuşlar.

Kıvanç o anları şöyle anlatıyordu:

“Küçük çocukları getirseler neyse. Özürlü çocukları getiriyorlardı. O kadar üzülüyordum ki, bu hikâyenin unutulmasını istedim.”

Televizyonun ilk yıllarından. Sunucular Fecri Ebcioğlu ve Halit Kıvanç. Altan Erbulak, Neslihan Gence, Kayhan Keskinok ile birlikte.