Erkeklerin düştüğü şu hale bakın

Hemen uyaralım. Bugün modayı yakından takip edenlere çok tanıdık gelecek bu kelimelerin hiçbiri şimdi okuyacağınız haberde yok.

Çünkü bu haber “vintage zamanları” anlatıyor.

50 yıl öncesinde, 70’lerin ilk yarısındayız.

Henüz 4 aylık Kelebek manşetten uyarıyor:

“Hanımlar dikkat! Erkekler çıldırdı.”

Haberin konusu “uniseks”le başlayan “birbirlerine benzeme” modası...

Habere göre, “uzun saç, bol paça, dar kalça derken erkekler büsbütün işi azıtmışlar...”

Yakın zamana kadar sadece limon, hatta bilemediniz lavanta çiçeği kolonyası süren erkekler, artık parfümü “olur olmaz vesilelerle” kullanıyorlar.

Üstelik bu kokular saatlerce yüzlerinden, elbiselerinden eksik olmuyor.

CİYAK CİYAK BAĞIRIYOR

Erkek topukları tehlikeli biçimde yükselmiş. (Gerçi haber uyarıyor: Beyler! Topuklu size de zararlı.)

Kravatlar, renk ve desen bakımından “aklı başında bir insanın kolay kolay boynuna takamayacağı” hale gelmiş.

Bu kravatların “acı renkleri ciyak ciyak” bağırıyormuş.

Balıkçı yakalı trikolar ile floş gömlekler çıktı çıkalı beyaz ve siyah papyonlar ancak müzik topluluklarının boynunda kalmış...

Sıkı durun, henüz bitmedi.

Erkekleri kadınlara benzetmek için başvurulan son çare ise askılı çantalarmış.

Hem de kadın çantalarının aynı...

Evet haklısınız, “uzun zaman önce, çok çok uzak bir galakside”n sesleniyor bu haber.

Emin olun, o yıllar için de çok yenilikçiydi bunların hepsi.

GARİBAN KAYNAKÇI FANTOMA ÇETESİNE NASIL GİRDİ

“Aylardan beri İstanbul halkına korkulu rüyalar yaşatan azılı yankesici topluluğu Fantoma çetesi Kasımpaşa’daki karargâh kurdukları evde ele geçirilmişlerdir.”

1971 yılının kasım ayında yayınlanan haber böyle başlıyor.

KASIM 1971

Habere göre yakalanan yedi kişi, lakaplarının baş harflerini birleştirip kendilerine “Fantoma çetesi” adını koymuş. Lakapları da şöyle:

Fırtına, Arakçı, Nargile, Tırnakçı, Obiçim, Manitacı ve Arakçı.

Aslında Fantoma, Fransız polisiye edebiyatının önemli bir serisi.

Beyaz perdeye de aktarılmış. O yıllarda Fantoma tüm dünyada fırtına gibi esiyor.

Yankesiciler de kendilerine bu ismi uygun görmüş.

Peki gerçek de öyle miydi acaba?

EN HIZLI ÇÖZÜLEN ÇETE

Bundan 4 gün sonra yayınlanan tek sütun bir haber: “Ceplerini karıştıran çocukları yüzünden başı derde girdi.”

Taşkızak Tersanesi’nde kaynakçı olarak çalışan Erdoğan Serteser, çocuklarının cebinden nüfus cüzdanını aldığından habersiz Kasımpaşa’da kahveye gider.

Polis kontrolünde nüfus cüzdanını gösteremeyince de kendini nezarette bulur.

Geceyi nezarette Fantoma çetesi ile birlikte geçiren Serteser, sabah da çeteyle birlikte sorguya alınır.

Fotoğrafları çekilir, gazetelere servis edilir.

Fantoma’nın “Fırtına”sı olarak haberlerdeki yerini alır.

Gariban kaynakçı ustası kim olduğunu ancak 3 gün sonra ispat edince serbest kalır.

Gerçekten böyle bir çete var mıydı? Yoksa birileri bu hikâyeyi mi uydurdu? Hiçbir zaman ortaya çıkmaz.

Nezaretteki üçüncü gününde liderini kaybeden Fantoma, tarihin “en hızlı çözülen çetesi” olarak sayfalardaki yerini alır.

MÜJDE AR’A BAYILTMADAN AMELİYAT

70'li ve 80’li yıllarda magazin gündemi burun ameliyatlarıyla çalkalanıyordu.

19 MAYIS 1977

Haber Ajda Pekkan, Emel Sayın, Bülent Ersoy ve Muazzez Abacı’nın ardından “bu kervanın son isminin” Müjde Ar olduğunu duyuruyor.

Sargıları açılan Müjde Ar, yeni burnuyla tanışıyor.

Arkadaşları gibi o da sonuçtan memnun.

Haberin inanılması zor kısmı ise, bütün bu ameliyatın “bayıltılmadan” yapılması.

Ünlü yıldız “iki saat boyunca yüzümde tıkırtılar eksik olmadı” diye anlatıyor.

19 KASIM 1950
Son zamanlarda fahiş ev kiralarını konuşuyoruz. Bu karikatür de 71 yıl evvelinden. Kiracısını evden çıkarmaya çalışan ev sahibi.
- Rica ederim, Kâmil Bey, evimden çıkın.
- Niçin?
- Kızım oturacak!