Paylaş
14 OCAK 1964
BANKO KUPON
ADAMLAR SİRİ’Yİ BİLMİŞ
Muazzam elektronik beyinler, herkese soracağı sualin cevabını bir dakikada bildirecek. Google ve Siri’yi tahmin etmiş adamlar.
Paranın yerini tamamen kredi kartı cinsinden şeyler alacak. Bu tahmin tabii ki Amerikalıların. Para denildi mi ilk onlar gelir akla.
Elektronik beyinlerden faydalanarak sinemada, televizyonda ve telefonda akıllara durgunluk verecek yenilikler olacak: Şu anda elinizde akıllı telefon var, daha ne olsun?
Elektronik cihazlarla insan vücudunun her tarafı ayna gibi görülecek: Birçok tarama yöntemi bugün tıpta kullanılıyor.
Ortalama ömür 85’i geçecek. Gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresi 80’in üstüne çıktı.
KISMEN TUTAN KUPON
ESKİYEN ORGANIN YERİNE YENİSİ
Hastalıklara hatasız teşhis ve tedavi imkân dahiline girecek.
Vücutta eskiyen organların yerine yenileri takılmaya çalışılacak.
Operatörler neşteri bırakıp ses veya ışıktan bıçaklarla tehlikesiz ameliyatlar yapabilecek.
YATAN KUPON
‘HEY UZAYLI BİZ DOSTUZ’
Yabancı dünyalarla temas tesis edilecek. Her ne kadar müteveffa Stephen Hawking, “Uzaylı görürseniz kaçın” demiş olsa da, bilim dünyası umudunu kesmiş değil.
İnsanlar suni gıdalarla beslenmeye başlanacak: Çok şükür henüz gerçekleşmedi. Ama bu tehlike kapıda.
Boşlukta yörüngeye oturtulacak muazzam elektronik aynalarla gece yok edilip suni gündüzler yaratılacak: En boş çıkan tahmin. Tek başına bile kuponu yatırır. Bu tahmindeki amaç dünyadaki iklimi yönetmek.
Deniz nakliyatı, denizaltı transatlantikleriyle denizlerin altından yapılacak: Jules Verne romanı gibi. Ama gerçekleşmedi.
100 yolcu taşıyan uçaklar ionosferde 5000-7000 kilometre hızla yol alacak: Yolcu sayısında sorun yok da... İrtifa ve sürat tutmadı be usta.
8 EYLÜL 1976
ASLA HAMİNNE GİBİ OLMAM
YIL olmuş 2022, biz hâlâ Ajda Pekkan’ın yeni imajını konuşuyoruz.
Görmüşsünüzdür, yılbaşı gecesi programındaki fotoğrafı hâlâ konuşuluyor sosyal medyada.
“Hâlâ 30’larında gibi” diyen var, “Barbie” yorumları yapan var.
Aslında Ajda bugünleri ta 1990’ların başında görmüş.
30 TEMMUZ 1983
30 Mart 1991’de, Hürriyet’te ünlülerin estetikleriyle ilgili yapılan haberdeki sözleri bugünlerin habercisi:
“Ben yaşlanmayı kabul etmiyorum. Asla haminne gibi olmak istemem.”
Zaten 19 Kasım 1992’de Hürriyet’teki röportajında süperstarlık müessesesi için şöyle diyordu:
“Bir gün vazgeçersem, apoletlerimi bırakırsam masanın üstüne, ‘Ben gidiyorum’ dersem, giderim ve biter.”
Bu yılbaşında da gördük ki apoletlerini masanın üstüne bırakmaya pek niyeti yok Ajda’nın.
TÜM KUŞAKLAR TANIYOR
Boomer, X, Y, Z.... Bütün kuşaktakilerin bildiği ender isimlerden biri Ajda.
Estetiklerin yanı sıra bu da Ajda’yı “yaşsız” yapıyor.
Zaten estetik operasyon mevzusu, Ajda’nın gölgesi gibi.
Arşive şöyle bir bakınca estetik tarihinin 1976’ya kadar uzandığı görülüyor.
Ajda Pekkan’ın görünüşü meselesine ilişkin bir haber daha...
30 Temmuz 1983, Kelebek... Habere göre bir tam gününü kuaför koltuğunda geçiren Süperstar, 6 ayrı saç modelini denedi.
Her modelin fotoğraflarını çektirdi. Projeksiyonda kendisine bakıp, yeni saç biçimini seçmek için.
Jöleli saç, vizon bant, peruk vs...
Tabii aradan geçen yıllarda stilden stile aktı.
O halde yazıyı, haberin başlığındaki soruyla bitireyim:
“Hangi Ajda daha güzel?”
Paylaş