Paylaş
“Bizde 50 bin, Japonya’da 55.”
2024’e depremle başlayan Japonya’nın Ishikawa eyaletindeki 7.6 büyüklüğündeki depremde 55 kişi hayatını kaybetti. Henüz 10 ay önce Kahramanmaraş merkezli depremde ise 50 bini aşkın kişi can verdi. Hürriyet’in Oya Armutçu imzalı manşeti de işte bunu işliyor, Türkiye’de neler yapılması gerektiği konusunda uzmanlara mikrofon uzatıyordu.
25 OCAK 1995
Japonya depreme hazırlık konusunda hep örnek gösterilen bir ülke. Tabii ki bu noktaya tesadüfen gelmediler. Büyük depremlerden çok önemli dersler çıkardılar.
Japonya ile kıyaslama yeni değil. Gelin arşive bir göz atalım.
1923 KANTO ÖRNEĞİ
Temmuz 1993’te Japonya’da 7.8 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Bu depremde 80 kişi hayatını kaybetti.
14 Temmuz tarihli Hürriyet’in arka sayfasının manşeti bu konuya ayrılmıştı. “İstanbul’da olsaydı yerle bir olurduk” başlıklı haberde tıpkı günümüzdeki gibi bir kıyas yapılıyordu. Üstelik haberin yapıldığı tarihte henüz Türkiye 1999’daki büyük felaketi yaşamamıştı. Haberde İstanbul’daki yapı stokundaki sorunlar anlatılıyor, yangınlar ve su baskınları nedeniyle felaketin boyutunun çok yükseleceği vurgulanıyordu. İTÜ’den Prof.Dr. Remzi Ülker, Japonya’nın 1923’teki Kanto depreminin ardından olaya çok ciddi eğildiğini anlatıyordu. Bu ifadeler Hürriyet’in dünkü haberinde Doç.Dr.Bülent Özmen’in sözlerinin neredeyse tıpatıp aynısıydı. Her iki uzman da aradan geçen 35 yılda Japonya’ya ilişkin benzer şeyleri söylüyordu.
9 ARALIK 1988
Örnek gösterilen Japonya, bütün çalışmalarına rağmen 17 Ocak 1995’te büyük bir felaket yaşadı.
Kobe’deki deprem bir öncekine göre daha küçüktü, 7.2 büyüklüğündeydi. Ancak hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bini aşmıştı.
Japonlar bundan da gerekli dersleri çıkardılar. Binaların sağlam ancak esnek olmadığını, depremin ardından yolların açık tutulmasının önemini, arama-kurtarma çalışmalarının yetersizliğini gördüler.
14 TEMMUZ 1993/30 HAZİRAN 1998
Aslına bakılırsa Türkiye, 1999 öncesinde de zaman zaman İstanbul’da beklenen depremi konuşuyordu. Geniş kitleler çok bilmese de uzmanlar ellerinden geldiğince insanları uyarmaya çalışıyordu.
30 Haziran 1998’de Hürriyet’te, dönemin Bayındırlık Bakanlığı’nın hazırladığı deprem haritasına yer veriliyor, İstanbul, İzmir, Bursa ve Kocaeli gibi şehirlere dikkat çekiliyordu. Yani o dönemde devletin bir birimi tehlikeye dikkat çekiyor ama gerekli adımlar atılmıyordu.
1988’DEKİ FAY HARİTASI
Biraz daha geriye gidelim.
1988’de o dönem henüz Sovyetler Birliği sınırlarında yer alan Ermenistan’ın Gümrü kentinde 6.8 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu deprem Türkiye’de de hissedildi. Hürriyet 9 Aralık 1988’de “Uzmanlara göre 30 bin can alan Sovyetler’deki yer sarsıntısının gölgesi üzerimizde” notuyla konuyu manşete taşıyor, “Deprem bizi de vurabilir” diyordu.
O gün, o sayfada yayınlanan haritada fay hatları gösteriliyordu. Bugün artık daha da sıklıkla konuştuğumuz bu konu 35 yıl önce de işte böyle Hürriyet’in manşetindeydi.
Aradan geçen uzun yıllara rağmen değişen çok az şey var. Son 35 yılda birçok yıkıcı deprem yaşayan Türkiye tabii ki bu konuda adımlar attı. Ancak yaşananların ve uzmanların sözlerinin benzerliğine, son depremdeki kayıplara bakınca yeterli noktaya gelmemize daha çok var.
Aradan geçen uzun yıllara rağmen Türkiye hâlâ çok çok geride.
Paylaş