Paylaş
Hakem çaldı düdüğü: …Cııırrt!
Hep birlikte ülke olarak “ofsaytta düştük.”
***
Ofsaytta düşenler ve pozisyonları:
Geleneksel medya:
“Gördüğümü yazsam patron kızar mı?” dedi… Karar verene kadar halk maçı sosyal medyadan izlemişti… Çook gecikti…
Hakem; Göremediği ve medyadan dinlediği daha önceki maçları düşünmeye başladı(?)
Oyuna girmesi zaman alacak…
Başbakan Tayyip Erdoğan:
Topa sert girmek istedi… Ayağı boşta kaldı…
Emniyet Müdürü Çapkın:
Topa değil başkana bakarak oynadı… O da sert girdi… Ayağı belki de kendi boşta kaldı…
İstanbul Belediye Başkanı Topbaş:
Maçta oynadığını sanıyordu… Meğer tribündeymiş(?).
Cumhurbaşkanı Gül:
Yardımcı hakemdi… Bayrağı kaldırıp kaldırmamakta tereddüt etti...
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:
Ofsaytta düşmemek için Kadıköy’de bekledi… Taksim’deki maça geç kaldı…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:
Ofsaytta bile düşemedi… Oyunda yoktu… Girmeye niyeti de yok…
Kafe ve otel işletme sahipleri:
Genç oyunculara su vermeyenler, susuz kaldılar…
Takıma kendi formasını giydirmek isteyenler:
“Takım, hiçbir formayı giymem ben çıplak oynarım” dedi
Özetle tüm eski takım, ofsaytta yakalandık…
Elbette, yüzünün akıyla maçtan çıkanlar da var…
Yeni oyunda onlar oyuna, ilk 11 de başlayacak…
***
Bu genç takım bilinmez bir taktik ile oynadı…
Daha önce hiç görmemiştik…
Daha önce hiç maç yapmamışlar…
Maçlarını izleyemedik…
Hatta antrenman bile yapmamışlar...
Biz onları popçu sanıyorduk(?)
Meğer top oynamayı da biliyorlarmış…
Şimdi ne yapacaklarını da bilmiyoruz…
Maçın kaç dakika olduğu bile bilinmiyor…
***
Eski sistemde oynayalım dedik…
Güçlünün yanında yer alırsak yırtarız sandık…
Olmadı…
Bunların işi yok ki atalım!
Bunların fabrikası yok ki satalım!
Bunlar suç işlemiyor ki tıkalım!
Yeni bir cins bunlar(?)
***
Cırrt! Cııırt! Cırrt!
Düdük çaldı…
Eski oyun 31 Mayıs’ta bitti…
Yeniden yazılacak kurallar…
Artık sahada bilinmedik bir oyucu var…
Silelim eski kuralları…
Başlayalım yeniden…
Daha adil, daha insancıl, daha az yasaklı, diretmeden, dayatmadan, hepimizin özgürce oynayacağı bir oyun için;
Ve de biran önce;
Başka oyuncumuz sakatlanıp oyun dışında kalmadan…
Başlayalım yazmaya…
Bugün ofsaytta düşenler bile hepimiz sahaya!
Oyunun kurallarını yeniden yazmaya!
Çünkü “Bu saha bizim.”
Bunun adı katılımcı demokrasi…
Dört yılda bir değil yaşadığımız her an demokrasi…
Hani bize hep vaat edilen ama hiç yapılamayan demokrasi…
Bu oyuna hiç katılmayan çocuklar anlattı bize…
***
Aslında hiçbir şeyi yazılmasına, özür dilenmesine, istifa ettirilmesine de gerek yok bence…
Klasik, “kelle alarak bitirilen” eylemlere de benzemesin sizin direnişiniz…
Ülkelerin demokrasi tarihleri deftere yazılmıyor…
Meydanlarda yazılıyor…
Deftere yazılanlar siliniyor ama meydanda yazılanlar bir daha çıkmıyor…
Bitti artık bu iş!
Bence artık kimse size; “Ben yaptım oldu!” diyemeyecek!
***
Sizde; amacından sapmadan, tertemiz başlayan eyleme leke sürülmeden “güzel bir finalle” bitirmeyi planlayın derim bu işi…
Bitirin ki; bitirdiğiniz şey ülke için başlangıç olsun!
Aklımızda, sakatlanarak oyundan çıkan çocuklar değil sahada oynanan nefis futbol kalsın!
Herkes; “Bu çocuklar her an sahaya çıkabilir” diye hatırlasın!
Paylaş