Paylaş
Bayan Basketbolunun, hatta herhangi bir sporun, erişebileceği son noktayı yaşadık. Euro ligde iki Türk takımı; Galatasaray ve Fenerbahçe final oynadı.
Galatasaray kupayı kaptı.
İkisine de çok teşekkürler ve Galatasaray’a ayrıca tebrikler.
‘Top büyük, pota yüksek, kadınlara basketbol yakışmıyor(!)’ diyerek;
Kadın Milli takımımıza yıllarca ambargo koyanlar utanmıştır umarım…”
Bu sözler bana ait değil.
Milli formayı giymeden emekli olan, gelmiş geçmiş en yetenekli kadın basketbolcumuz, Fügen Tunçok Kansak’a ait…
Ambargoları delen, ilgimizi bir türlü çekemeyen;
Kadınlarımız, bizi mutlu etmeye devam ediyor hala…
Mucizeyi başardık:
Kadınlarımız, Avrupa’nın en üst liginin finalini oynayarak zirveye imzalarını attılar…
Ancak benim anlatmak istediğim mucize bu değil.
“Böylesi büyük başarıyı nasıl çirkinleştiririz?”
İşte hep birlikte bunu başardık…
Kızların zaferi değil “küfür ve çirkinlikleri” konuşmayı başardık…
Futbolda neden beceremiyoruz?
Sorusuna cevap arayacağımıza, oradaki çirkinlikleri parkeye taşımayı becerdik.
Esas önemlisi de basketbolu konuşamayanların ağzına sakız vererek çirkinliklerin öne çıkmasını sağladık…
İşte bu; Dünya’da hiçbir ulusun beceremeyeceği “mucizededir”…
Becerdik(!)
Tebrikler; Sarayın Kızlarına:
Önce turnuvanın favorisi, yıldızlar topluluğu Ekaterinburg’u devre dışı bıraktılar…
Finali, İstanbul derbisine çevirdiler…
Sonra daha geniş bir oyuncu kadrosu olan Fenerbahçe’yi yenerek bileklerini hakkı ile şampiyon oldular…
Basketbolda ülkemizin kazandığı, ilk Şampiyonlar Ligi kupası müzelerine gidiyor…
Bu birinci tebrik…
Türk oyunculara en fazla süre veren takımımız oldular; Yüzde 48.
Bu ikinci tebrik…
Tüm bu işleri yerli bir koç ile yaptılar…
Üçüncü tebrik de Ekrem Memnun’a…
Tebrikler, Potanın Perilerine:
Son maça kadar yenilgisiz geldiler…
Son maçta kaybettiler…
Üçüncü kez son anda kaybediyorlar…
Bence önemli olan sürekli orada olabilmektir…
Sonuç mutlaka gelecektir…
Ancak Türk oyuncular ikinci plan da kaldı; Toplam yüzde 30
Ben puanlarını bu nedenle kırdım…
Tebrikler Kayseri Kaski:
İki kez bir alt kupada final oynayıp kaybetmişlerdi…
İlk kez Basketbolun birinci kupasında yer aldılar.
8’li finale kalmaları sürpriz olarak bakılıyordu…
Başardılar…
Turnuvada oynadıkları üç maçı da son anda kaybettiler…
Finali oynayan iki takım da onları gurubundan çıktı…
Özelikle Moskova maçında hakemleri yenemediler…
Tebriki hak ettiler…
Karnelerindeki tek kırık notları;
Yerli oyuncu oynatma yüzdesinden oldu…
Yüzde 12 ile sınıfta kaldılar…
Kızlar öncü ve örnek olmalı:
Kızlarımızın sportif başarısı tartışılmaz…
Türk sporunun tartışılmaz öncüsü onlar…
Benim onlardan istediğim başka bir öncülük;
“Ezeli rekabetin, ezeli rezalete” dönüşmesine engel olmaları…
• Kazanan rakiplerinin elini sıkmaları…
• Kaybeden ile alay etmemeleri…
• Kötü örnekleri, örnek almamaları, onlara “çağrışım” yapmamaları…
Zor bir şey istediğimi biliyorum…
Takipçilerinizin manevi baskılarını tahmin ediyorum…
Popüler olmanın kolay yolu da “fanatizm” den geçiyor…
Ancak siz zor yolu seçin…
Bu konuda da öncü olun!
Avrupa’nın en iyi ligi; Türkiye Ligi:
Birkaç yıldır bunu yazıyordum, pek derdimi anlatamıyordum…
Ancak bu kez kanıtlandı…
Avrupa’nın en büyük turnuvasına, sekiz takım katılma hakkı kazandı…
Bunların üçü bizim takımımız…
İkisi final oynadı…
Daha ne olabilir ki?
Ancak;
• Bu ligin yurt dışında izleyicisi yok(!)
• Yurt dışını bırakın yurt içinde kanalı yok(!)
• Ligin sponsoru yok(!)
• Çuvaldızı kendimize; yazanı çizeni yok(!)
İyi hoş da Milli takım ne yapar?
İşte kritik soru bu…
En iyi kulüplerin bizde olması, en iyi milli takımın bizim olduğumuzu göstermiyor…
Çünkü ülkemiz; En fazla Women NBA oyuncusu barındıran ülke…
Biz bu işi; “en pahalı yabancı oyuncularla yaptık” demek;
Büyük haksızlık…
Diğer yandan; “Türk kadın basketbolu Dünya’nın en iyisi” demek de;
En büyük yanlış olur…
En iyisi ben size bir tablo vereyim durumu sayılara bakıp siz çözümleyin…
• Takımlarımız; Avrupa kupası maçlarının tamamında takımlarımız; yerli oyunculara ne kadar yer vermiş?
• Bu oyuncularımızın; attığı sayılar, topladığı ribauntlar ve yaptığı asistlerin yüzdesi…
Türk Oyuncuların Yüzdesi Dakika % Ribaunt % Asist % Sayı %
Galatasaray 48 42 54 29
Fenerbahçe 30 24 34 21
Kayseri 16 11 11 9
Oyuncularımız bazında turnuva:
Önce, Işıl Alben’i tebrik etmeli…
Türk oyuncular arasında;
En fazla süre alan, en fazla asist yapan, en fazla sayı atan oyuncu…
Bunlar tamam…
Ancak kısacık boyu ile en fazla ribaunt yapan da; Işıl…
Bu yıl gerçekten parıldıyor…
Eylül ayına kadar nazar değmesin diyelim…
Lafı uzatmadan tabloyu verelim:
Dakika Ribaunt Asist Sayı
Işıl Alben 676 94 88 131
Birsel Vardarlı 526 69 66 97
Nevriye Yılmaz 386 80 34 127
Bahar Çağlar 283 59 13 54
Şebnem Kimyacıoğlu 277 30 4 63
Esmeral Tunçluer 226 17 12 50
Ayşegül Günay 180 21 5 31
Kuanitra Holingsvorth 153 35 6 62
Pınar Demirok 131 9 3 24
Yabancı sayısı ne olmalı?
Ülkemizi, NBA oyuncularının arka bahçesi gibi kullanılması içime sinmiyordu…
Ancak bu işin çözümü yok…
Takımlarımız kaç yabancı ile oynamalı?
Sorusu sporumuzun çözemediği en önemli soru…
Tek ve doğru bir yanıtı da yok…
Her branşa göre ayrı çözümlemeler gerek…
İşte benim bu konudaki öncelik sıram:
• Takımlarımız öncelikle; Üst düzey turnuvaların tamamında bulunmalı…
• Bunu sağlayacak yabancı sayısı ne ise o olmalı…
• İkinci olarak bu işi en az yabancı oyuncu kullanarak nasıl yaparım? Sorusuna cevap aranmalı...
• Somut yanıt arayanlar için; Futbol için yabancı oyuncu sayısı az, kız basketbol ve kız voleybol için yeterli. Hatta azaltmayı düşünme zamanıdır…
Milli takımımız ve Eurolig
Biliyorsunuz Eylül ayında Dünya’nın en önemli turnuvası, Dünya Şampiyonası ülkemizde…
Euroligi izlerken aklımın bir kösesinde hep bu vardı…
Bu nedenle ben hep bizim kızları izledim…
Ve bence;
Oyun kurucular:
Sıkıntı yok.
Işıl, Birsel ve Esmeral, en fazla iş yapan oyuncular.
Arkalarından Kayseri Kaski oyuncusu, 21 yaşında Ayşegül Günay geliyor…
Ciddi süreler aldı…
Galatasaray’a son saniye de attığı üçlük ile yüreğini de ispatladı…
Ayşe Cora ve Olcay Çakır ise sıradalar…
Erkeklerin aksine bence bu mevkide sıkıntı yok…
Forvetler:
Burası sıkıntılı…
Milli oyuncularımız, Pınar, Şebnem, Bahar, Tuğba, çok az süre aldı…
Uzunlar:
Burası da sıkıntılı…
Nevriye’nin yaşı ilerliyor…
Esra Ural ve Kuanitra çok az oynadılar…
Umarım;
Takımlarında az süre alan Milli oyuncularımız; koçlarını utandırır…
Geri kalan eksiklerimizi de seyircimiz kapatır…
Paylaş