Paylaş
Askeri vesayeti bitirdin.
Alkışladım…
Enflasyonu düşürdün…
Alkışladım…
Partinin kapatılmasına karşı çıktım…
1980 Anayasasının değişmesi için “yetmez ama evet” dedim…
Başörtüsü ile okula giremeyen öğrencilerin yanındaydım…
***
CHP kökenli bir aileden gelirim…
Ben seni alkışlarken çevremden çok tepki aldım…
Hiç yılmadım…
Aslında seni değil yaptıklarını alkışlıyordum…
Yaptıklarını alkışlamaya da devam edeceğim…
***
Sen önce içtiğim rakıya…
Sonra karıma…
Sonra kaç çocuk yapacağıma…
Sonrada “nasıl bir çocuk yetiştireceğime” karışmaya başladın…
En sonunda 100 yıllık Fenerbahçe’me el attın…
***
Şimdi de gençlerin Gezi Parkı’na…
Hem de biber gazınla…
Hem de çoluk çocuk demeden…
Hem de sığınanları bile ezmecesine…
Gururları ile terk etmelerine izin vermeden…
***
Ezmek istedin…
Demir yumruğunun izi kalsın istedin…
Evinde tuttuğunu söylediğin yüzde 50’ye ödül vermek istedin…
Yumruğunun izi kaldı…
Tıpkı silmeye çalıştığın Evren döneminin izleri gibi…
Birileri de gelecek, senin yarattığın yaraları tedavi etmeye çalışacak!
***
Ben dönek bir adamım…
Adamları değil fikirleri tutuğum için dönerim.
Döndüm…
Sizde “dönebilin” çocuklar…
Kim anlatıysa yanlış anlatmış…
İnsanı ayırt eden özelliklerden biri dönebilmektir (değişebilmektir.)
Ya da sabit fikirli olmamak…
Partileri değil fikirleri tutun çocuklar…
Fikirleriniz bile değişebilir bundan korkmayın…
***
Uzatmayalım…
Sen;
“Ben yaptım oldu” dedikçe;
“Yaşam biçimimi organize etmeye” başlayınca;
“Evinde zor tuttuğumuz yüzde 50 var” dedikçe;
Ben döndüm arkadaş…
Döndüm ve korkmaya da başladım…
Korkuyorum senden…
Sopandan korkuyorum…
İktidarın sopasından…
Bu ülkede, sopayı tutan el değişti ama sopa değişmedi…
Ben bu sopayı, askeri cuntadan yemiştim…
Şimdi seçimle gelen bir iktidardan, gençlerin yemesinden korkuyorum…
***
Hiçbir dönem bu kadar baskıcı olmamıştı…
Yazmaktan konuşmaktan korkulmamıştı…
Hiçbir dönem;
“Gözümüzün önündeki 100.000 kişi görünmez olmamıştı(!)”
“7 gazete birden aynı manşetle çıkmamıştı(!)”
***
“Örgüt” dendi mi korkarım zaten…
“Cezayı çok kesebilmek” için yazılmıştır yasalarımıza…
Gezi parkındaki gençler örgütsüzdü…
Türkiye’deki her renkten forma vardı orada…
Korkarım;
Eylem bitiğinde, elebaşlarını toparlayıp içeri tıkılmasından…
Eyleme destek veren sanayicilerden hesap sorulmasından…
Medyada yazanların, yazdırılmamasından…
Bana hep baskı dönemlerini hatırlatır…
Eski bir filimi yeniden izliyormuşum gibi gelir…
Korkarım…
Ama hem korkar hem de yazarım…
***
Gençliğimde hep merak ederdim…
Neden Osmanlıya sahip çıkmayız diye…
Neden İstanbul’u alan Fatih Sultan Mehmet, “pas” geçilir diye…
Fark ettim ki bizim tarihimizi 1923 de başlatmışlar…
Belli ki korkmuşlar geriye döneriz diye…
Ama güneş balçıkla sıvanmıyor…
Oysaki Osmanlı, hatası ile sevabı ile bizim tarihimiz…
Yanlış yapmışlar…
***
Peki, sen ne yapıyorsun?
Sen de 1923- 2000 yılı arasını yok sayıyorsun…
Bize Cumhuriyeti kazandıran liderlerimize, “ayyaş” diyorsun…
Eee o da olmuyor hocam…
Bunların hepsi bizim tarihimiz…
Hatası ile sevabı ile bizim liderlerimiz
Bize düşen ders alıp ülkeyi ileri götürmek…
***
Sonuç olarak ben döndüm ve korkuyorum arkadaş…
Bütün ülke, “şu ucubeyi Taksim’e dikme” diyor sana…
Bakma Kazlıçeşme’deki kalabalığa…
Sapla samanı karıştırma birbirine…
Onlar, “Topçu kışlası isterim” demiyor…
Onlar, “sadece ve şimdilik seni seviyor”
Tutturdun “Topçu Kışlası yapacağım” diye…
Nereden geliyor bu asker merakın?
Yapma kardeşim!
***
Taksim, Türkiye demokrasisinin kalesi…
Oraya, “açık hava demokrasi müzesi” yap!
Tüm demokrasi şehitlerimizi koy oraya…
Hem de Adnan Menderes’ten Deniz Gezmiş’e kadar…
Benden veya onlardan diye ayırt etmeden…
Hepsi bizim tarihimiz diyerekten…
1 Mayıs 1977 de o alanda şehit düşenlerde olsun orada…
Elbette 31 Mayıs 2013 tarihi de olacak orada…
***
Getir Nazım ustanın mezarını da…
Gezi Parkı’ndaki bir çınarın altına…
Taş maş da istemez hani…
Bir yanında kaybettiklerimiz;
Diğer yanında geleceğimiz olsun yeter ona…
***
Yapabilirsen büyüyeceksin…
Bölerek kimse büyümedi…
Sen de büyüyemezsin…
Paylaş