İtinayla sindirilir!

25.Şubat 2013, Galatasaray- Orduspor maçı;
Devreye, Galatasaray 2-0 yenik giriyor…
Terim devre arasında atılıyor ya da attırıyor.
Arkasından Hasan Şaş…
İkinci yarı maç başlarken “Terim atıldı!” diye anons yapılıyor…
Ya da yaptırılıyor!
Arena yıkılıyor…
Rakip ve hakem siniyor…
Takım ateşleniyor…
Sonuç; Galatasaray maçı çeviriyor, 4-2 kazanıyor…

***
Dejavu gibi…
Bugün, 6. Nisan…
Mersin’in üç gollük pozisyonu bir golü var…
Galatasaray 1-0 mağlup…
Dakika 30;
Dany atılıyor…
Takımda kıpırtı yok! “İsyan eden yok”...
Kıvılcım lazım…
Dakika 44;
Gözünün önündeki pozisyonda, durduk yerde, olmadık bir faul pozisyonunda;
Fatih Terim çıldırıyor…
Atılıyor veya kendini attırıyor…
Arkasından Hasan Şaş ve Ümit Davala…
Arena yıkılıyor…
Kıvılcım ateşleniyor…
Bütün futbolcular isyan ediyor…

***
Bu da oyunun bir parçasıdır.
Kabul ederim.
Ama rakibe tekme tokat girmeyi, hakemi etkisiz hale getirmeyi kabul etmem.
Bence yazmak lazım…
Hakem, Dany atılana kadar maçı yönetiyordu…
Hatası ile sevabı ile yönetti..
Ama 30. Dakikadan sonra;
Felaket…
Soğukkanlı bir şekilde maçı bir daha izlesek;
Hakemin Galatasaray aleyhine yaptığı tek bir hata yoktu.
Ancak 30. dakikadan sonra Mersin aleyhine çoktu…
Maalesef sinmişti…

***
Sonrası çok önemli…
Bu 15 dakika yazılmalı ve üzerinde durulmalı…
Hatta maçların özeti veriliyor ya veya tartışmalı pozisyonlar…
Bence bu 15 dakika oynatılmalı…
Mersin’in hocasının söylediği gibi, maç burada şekillendi…

***

Önemsenmeyeceğini bildiğim için,
Ben aklımda kalanları yazayım:
---Kırmızı kartı okeyleyen yan hakem Burak’ın 30 cm dışarı çıkan topunu göremedi(!)
--- Burak’ın yaptığı hava topu faullerini Galatasaray’a verdi(!)
--- Hamit kaçırdığı rakibini çelmeyle durdurdu…
Sarı kartı var… İkinciyi görmeyeceğini biliyordu(!)
--- Drogha rakibe vermesi gereken topla kendi oynadı…
Her kaybettiği pozisyonda kendini yere attı…
--- Burak, Hamit ve Drogha’nın sarı kartlık pozisyonları es geçildi…
--- Mersinli futbolcular dayak yedi…
Dany’i sonra Terim’i atan hakem Süleyman Abay sinmiş durumda…
Çaresizdi…

***
Maçın oradan dönmesi için “isyan” lazım…
Terim’de bunu biliyor.
Nereye kadar giderim diye hakemi zorluyor…
Ortada görülen bu oyuna ortak olmaması gereken hakem ve rakip oyuncular…
Onun için de mangal gibi yürek lazım…
Tüm konuşan Galatasaray futbolcuları;
Özellikle doğruları söylediğine inandığım Hamit;
Ellerini vicdanlarına koysunlar ve maçı bir kez daha izlesinler…
Sonra hepsi tekrar konuşsunlar…

***
İkinci yarı, “Mersin dayak yediğinde, hakemin koruyamayacağını” anladı…
Ürkek ve titrektiler…
Karşılık verdiklerinde oyundan atılacaklarını biliyorlardı…
Sanırım güçleri de bitmişti.
Galatasaraylı futbolcular ise, “bizi kimse, 9 kişi bırakamaz” rahatlığı ile saldırgandı…

***

Şimdi, yiğidi öldürelim hakkını yemeyelim…
İkinci yarı, Mersin 10 kişi, Galatasaray 12 kişi gibiydi…
Gerçekten istediler ve savaştılar…
Kutlamak lazım…
Özellikle Drogha…
Belki “fair” değil ama müthiş bir “winner”.
Bir futbolcu, bir takıma, ancak bu kadar yararlı olabilir…
36 yaşında bir adam, maça her şeyini nasıl koyabilir?
Öğreniyoruz.

***
Genç futbolcularımız için Drogha’yı izlemek büyük bir şans…
Öğrenecek çok şey var…
Ancak 30 ile 45. dakikalar arasında olanları gençlere izlettirmemeli…
Sanılmasın ki sonu iyi olunca unutulur.
Bilsinler ki bu tiyatro yalnız bizim ülkemizde olur…
Terim, “bu oyunun aktörlerinden biri de biziz” dese de…
Avrupa’da teknik direktörlere verilen rol, bu rol değil!
Ya da oynattırmazlar adama…
Bu filim ancak bizim ülkede olur…
Yıllardır da seyredilir!