İki Kupa Tek Arma

Tarihin bir tesadüfü;Aynı gün ve aynı salonda…
• Türk voleybolunun geldiği seviyeyi kör gözler bile görsün diye…
• Futboldan başka spor yok sananlara kapak olsun diye…
• Fenerbahçe’yi mahkûm etmeye çalışanlar utansın diye…
• Aziz Yıldırım’ın Türk sporuna ne verdiğini, hala anlamayanlar anlasın diye…

İki takımımız Avrupa kupası finali oynayacak…
Aynı güne denk gelmiş…
Ve aynı salonda…
Bu bir tesadüf!
Bu tarihin, kör gözler “Görsün” diye denk gelmiş bir lütfu!
Ancak bu takımların orada olması tesadüf değil!
Tek Armanın Fenerbahçe olması da bir tesadüf değil!
Ben size bugün bu takımlar nasıl buraya geldi onu anlatayım…
Tesadüf mü değil mi siz karar verin…

***

Filenin Şövalyeleri finalin ilk maçını, İtalya’da 3-2 kaybetti…
Cumartesi günü şampiyonluk maçına çıkacak…
Tesadüfen gelmedi buraya…
Kuruluş yılı 1911’lere dayanır…
Bu yıllara bir tarih gibi bakmayın…
Cumhuriyetin kuruluşu kadar eski olduğunu düşünün…
Uzun yıllardır takımın çekirdeği bozulmadan devam ediyor…
3 Temmuz’da sponsor firmalar kaçarken Grundig bayrağı devraldı…
Dört yıldır takımın çekirdeği bozulmadan devam ediyor…
Üç kez Türkiye ligini kazandılar…
Cumartesi günü kupayı, Armaya getirecekler!

***
Sarı Melekler ise Ekaterinburg’u, Rusya’da 3-2 yendiler…
Cumartesi günü, bir final de onlar oynayacak…
Onları öyküsü ise Cumhuriyet’in öyküsüne benziyor...
Ben size; “Uçan Parmaklardan”, “Sarı Meleklere” uzanan köprüyü anlatayım
Köprünün temelleri nasıl sağlam kurulduğunu görün…
3 Temmuzların bu köprüyü neden yıkamadığını anlayın(!)

***

Bu takım dün kurulmadı.
Çok emeği var ama Aziz Yıldırım’da kurmadı bu takımı.
Kuruluşu 1927’lere dayanır.
Sabiha Rıfat Gürayman’ın adını duyanınız vardır…
Sabiha Rıfat’ın yaşam öyküsü aslında Sarı Meleklerin kuruluş öyküsüdür…
Sabiha Rıfat;
İlk kadın mühendis…
İlk kadın voleybolcu…
İlk “Sarı Melek”…
O zaman ki adı ile “Uçan Parmaklar”…
Mustafa Kemal’in manevi evlatlarından...

***
Fenerbahçe kadın takımının kuruluşu 1927’lere dayanır.
Maç yapacak başka kadın takımı olmadığı için kapanır.
Ancak içlerinde bir kız çocuğu vardır ki, erkek arkadaşları ile Yüksek Mühendis Mektebinde oynamaya devam eder.
O kadar başarılıdır ki, onu Fenerbahçe erkek voleybol takımına alırlar.
Fenerbahçe voleybol takımı, 1929 yılı İstanbul şampiyonluğunu;
Beş erkek, bir kadın oyuncu ile kazanır.
Beşiktaş ikinci, Galatasaray üçüncü olur.

***

Bu kızın adı, Sabiha Rıfat Gürayman’dır.
Manastırlı bir subayın, çok genç yaşta yetim kalan kızı…
Fenerbahçe taraftarları O’na“Uçan Parmaklar” ismini takar.
Özetle ilk “Sarı Melek” dir; “O”.
Aynı zamanda Atatürk’ün izniyle Yüksek Mühendis Mektebine (İTÜ) alınan, ilk kadın mühendis…
Mezun olduktan sonra Ankara’ya atanır.
Uzmanlık alanı köprü yapımıdır.
Ankara Beypazarı yolundaki köprü, o dönem için zorlu bir projedir.
Sabiha Rıfat üstesinden gelir.
Köprü bugün, “Kız Köprüsü” adı ile anılır.
Hani; “Uçan parmaklardan, Sarı meleklere” uzanan bir köprü…
Hani; “Sabiha Rıfatlardan, Edalara” uzanan bir köprü…
Edalardan, sonsuza uzanacak bir köprü…
Zor kurulmuştur, çok zor yıkılır…
3 değil, 3bin333 Temmuzlar falan yıkamaz O’nu !

***

Sabiha hanımın son görevi, Atasının kabrinin yapımıdır…
10 yıl çalışır…
Verdiği röportajda;
"Bu görevi yerine getirmekle Türk kadınına çağdaş uygarlık yolunu açan Atatürk'e olan borcumun çok küçük bir bölümünü ödeyebildim" der…
Sabiha Rıfat’ın resmi, yapımında bulunduğu Anıtkabir Hürriyet kulesinde asılıdır.

***

Özetle;
Bu takımların öyküsü;
Cumhuriyetin kuruluşu kadar zor ve köklüdür…
O nedenle kolay kurulmamıştırlar.
Kolay yıkılmazlar…
Cumartesi günü Tek Arma; İki kupa için mücadele edecekler…
Gelen kupalar bu ülkeye gelecek…
Burhan Felek’te yer bulamayanlar ekran başında destek verecek…
Mutlu Cumartesiler ve umutlu Pazarlar dileğiyle…