Paylaş
Maçı yazayım diyorum bir türlü elim gitmiyor…
Veya daha açık söyleyeyim;
1999 Depreminde;
Moda festivalini yazmak gibi geliyor bana…
***
Ancak işimiz bu yazalım:
İlk yarı hatlar kopuk…
Pas yapılamıyor…
2,5 kişilik pres, Fenerbahçe’ye uzun top oynatıyor…
Uzun pas yapmak; Taktikten çok mecburiyet haline gelmiş…
Egemen’i de santrafor yapmış, “doldur boşalt” oynuyor Fenerbahçe…
Hem de maçın başında…
İlk yarının tek olumlu yönü, top kaybı başladığında pres başlıyor…
Hatta bu işi abartmışlar,
“Topu biz çevirip gideceğimize, rakibe verelim, baskı yapıp düzensiz yakalarız” düşüncesi taktik olmuş…
***
Kötü bir ilk yarı…
Nefis bir ikinci yarı ile bitti…
Çok şık goller seyrettik…
Birinci yarının lideri, kendine yakışır 5 gollü bir veda yaptı…
Vallahi sahanın içi bu kadar yeter!
***
Memlekete bir bomba düştü…
Hep birlikte neye inanacağımızı şaşırdık…
Bir baktım ki; herkesin forması var…
Kimse gizleyip saklamadan çıkmış maça…
Emniyete bakıyorum;
Kimi siyah giymiş, kimi beyaz…
Geçmişten tecrübemiz var.
“Olur” diyorum.
Televizyon kanallarını geziyorum.
“Bu kanal, iktidarın… Bu kanal, Cemaatin” diyorum.
Çok şaşırmıyorum…
Demiştim ya, alışmıştık bunlara…
***
Peki ya; “Yargı”…
Yani adı üstünde “Adalet”.
Hâkimler ve savcılar, forma giymiş sahaya çıkmışlar…
Eyvah!
“Bu ilk kez” oluyor…
Bana çok kötü gibi geldi…
Ama siz endişeye kapılmayın…
Buna benzer karışık durumlarda, “Ordumuz” vardı…
İşe el koyar…
Sil baştan yapardık…
Bu kez yok…
Şimdi sıra bizde…
Hep birlikte çözeceğiz sorunu…
Bu kez çözdüğümüzde, bir daha yaşamayacağız bu sorunu…
Çünkü ilk kez yardım almadan kendimiz çözeceğiz problemi…
Bu nedenle, çözüm zor ve kalıcı olacak!
Kimse kaygıya kapılmasın…
Bu ülke, eskisinden çok daha güzel olacak!
***
Ancak bugün hata yapmayalım…
Şimdi bir kez daha 3 Temmuza bakalım…
Başbakan;
----“Hukuk ve Emniyettin içinde çeteler var” diyor.
----“Komplo kuruyorlar” diyor…
----“Yargı vesayeti” genel kabul görüyor…
Cemaat bile hep birlikte “doğru” olduğuna inanıyoruz…
***
O zaman kusura bakmayın…
• Aynı ekip 3 Temmuz sabahı başroldeyse…
• Yıldırım ve arkadaşlarının, hala neden; “Örgütten” yargılandıklarını anlatamıyorlarsa…
• 12 ay boyunca, neden sadece Aziz Yıldırım’ın izlendiği belli değilse…
• 4 Temmuz sabahı bütün gazeteler “suçluyu bir anda” keşfettiyse…
• O gün adı bile anılmayan, “masumiyet karinesi”, bugün çok sesli koro olarak söyleniyorsa…
• İddianameyi basına sızdıranlar ve bunu yazanlar;
“Bugün hain, 4 Temmuzda araştırmacı gazeteci” ilan ediliyorsa…
• Bugün ayakkabı kutusundan çıkan milyonlar; Masum,
Emenike’nin olmayan para sayma görüntüleri manşet oluyorsa…
• Dün çantanın içinden çıkan maç biletlerini para varsayıp; Bugün “çantanın içinde kitap vardır” diyebiliyorsak…
Gelin arkadaşlar hep birlikte bir daha düşünelim…
Bu davayı bir daha ele alalım…
Biz almaz isek hiç tasalanmayın tarih;
Bu davaya bir kez daha bakacak…
***
Bugün top Yargıtay da…
Karar verecek olanlar, bir kez daha düşünmek zorunda…
Yargıtay hâkimi kimdir?
Biz bilmeyelim...
Forması ne renktir?
İlgilendirmesin bizi…
Özgür iradesi ile hâkimimize güvenelim…
O da bu kararın; tarihe geçeceğini düşünsün…
Kararını; hesap, kitap yapmadan versin…
Geceleyin yattığında huzur duyacağı biçimde versin…
Ancak ben hatırlatayım;
İdam kararını veren Ali Erverdi’ yi kimse hatırlamaz…
Deniz Gezmiş ise unutulmaz!
Paylaş