Fenerbahçe’ye komplo mu kuruldu?

Bazen insan kendisine haksızlık edildiğini sanır...
Ve kendini kandırmaya başlar...
Aykut Hoca da bu ruh halinde…
Tek başına da değil…
Bir takımı yönetiyor…
“Bize haksızlık ediliyor” sendromu bulaşıcıdır…
Futbolcularına çok kolay geçer…
Zamanla; “Ne yaparsak yapalım, bizi şampiyon yapmazlar” şekline dönüşür…
Taraftarına ise “en ufak haksızlıkta isyan etme duygusu verir.”
Özetle çözümsüz bir yola götürür...

***
Belki bende, Aykut hoca ile aynı haldeyim…
Ama sakin kafa ile sap ile samanı hep birlikte ayırt etmeliyiz…

Bence;
-Süper finalin finali, oynanmadan bitti…
Cüneyt Çakır, belki de hata yapmama kaygısı ile asli görevinin tersine; “topun oyunda kalmaması için çalışıyordu.”

-Fırat Aydınus Caner’i, “ön yargı” ile attı… Ön yargısının yanlış olduğunu anladı. Ama dönme erdemini gösteremedi.

-Meireles atılırken benim gördüklerimle, Halis Özkaya’nın raporu çok farklı... Bence kolay yazılmış bir rapor… Tarihe geçecek bir ceza…

Sonuç olarak en kibar şekli ile;
“Fenerbahçe’ye ceza vermenin bu dönemde kolay olduğunu”  söyleyebiliriz.

***

Ama sapla samanı karıştırmayalım dedim ya;

Ezeli rakibinle oynadığın maç benim için turnusol kâğıdıdır.
Bilek güreşidir…
Galatasaray’ da çok iyi oynamadı ama hep bir adım öndeydi.
Fenerbahçe ise önlemler peşinde…
O zaman:
Bize haksızlık yapılıyor tezi, “rakibinin emeğine saygısızlık noktasına gelmesin.”
Hani; oyundan çıkan oyuncunun, yerine giren oyuncunun elini sıkmamasına kızarsın ya hocam!
“Bana kızdın ama arkadaşına saygısızlık etme!” dersin ya hocam!
İşte onun gibi bir şey…
Galatasaray son maçta ve oynadığınız birçok maçta;
 “Daha iyiydi.”
Hakkını yememek, emeğine saygısızlık etmemek lazım…

***
Kolay çalınan düdüklere direnebilmenin tek yolu:
 “Daha iyi “olmaktan hatta “çok iyi olmaktan” geçer…

Fenerbahçe seyircisinin 3 Temmuzdan bu yana takımının ve başkanın neden arkasında olduğunu düşündünüz mü?
Bunu hiç kimse, fanatik bağlılıkla açıklamasın…
Yanılır!
Fenerbahçe o süreçteki rakibi, Trabzonspor’dan daha iyiydi…
O nedenle davaya sahip çıkıldı ve dava hala bitmedi!
Bugün de davayı-şampiyonluğu- kaybetmemenin tek yolu:
“Daha iyi” hatta “çok daha iyi” olmaktan geçiyor…