Fenerbahçe “Spor” Kulübü

Geçen hafta Barcelona…
Bu hafta CSKA Moskova…
Hani Futbolda, Bayern Münih ve Barcelona’yı yenmek gibi bir şey…
Her iki takımda son iki yılın Final Four oynayan takımları…
Bu yılın da da favorileri…

Fenerbahçe yıllardır yaptığı yatırımların sonucunu alıyor…
Nasıl oluyor bu iş…
Değişen ne?
--- OBRADOVİC…
Bir koçun eli bu kadar mı etkili olur?

***
Bütçe, geçen yıllardan pek farklı değil…
Ayrıca sahada 18 yaşında Türk oyuncular var…
Kenan Sipahi, Metecan Birsen, Melih Mahmutoğlu…
Çok da ciddi süre alıyorlar…
Sırada İlkan, Ayberk ve İzzet var…
İnanıyorum hepsi oynayacaklar…
En çok da Milli Takım adına seviniyorum…

***

Basketbol, Euro Lig de farklı oynanıyor…
Müthiş bir fizik mücadele var…
Hani 40 dakikalık bir güreş müsabakası gibi…
Bir an eğilirsen hemen oradan kırıyorlar adamı…
Fenerbahçe bu yıl hiç eğilmiyor…
Saha dışındaki duruşu, sahaya da yansımış gibi…
Atamasa bile yemiyor…
CSKA’ yı 60 sayıda tuttu…
Teodosic, 30 dakika oynadı, sıfır sayı ile çıktı…
Onu kim tuttu biliyor musunuz?
Defansı sevmediğini sandığımız McCalebb ve
Henüz 18 yaşında olan Kenan Sipahi…

***

Ben maçı izlediğim kadar Obradovic’i izliyorum…
Sürekli anlatıyor…
Kimi zaman sahadaki oyuncuya…
Kimi zaman yedek kulübesine…
Kimi zaman yardımcı koçlara…
Bazen de hakemlere…
Hepsinin ondan öğreneceği bir şeyler var…
Hepimizin öğreneceği şeyler var…

***

Bu gece de rahat uyuyacaktır Aziz Başkan…
Obradovic’in alındığı gün, gözyaşlarını gördüğümü yazmıştım…
Yıllardır arzuladığı amacına ulaşmanın, mutluluğu vardı gözlerinde…
Bugün aynı buğulu gözler, maçın sonunda oradaydı…
15 yıldır verdiği emeğin gururunu yaşıyordu…

***
Ben;
Fenerbahçe futbol takımının değil, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün taraftarıyım.
Aynı zamanda Türk Sporunun fanatik bir taraftarıyım.
Yıldırım’ın taraftarı değilim…
Ancak Yıldırım bana, yıllardır hasret kaldığım zevkleri yaşatıyor…
Hem Fenerbahçe’ye, hem de Türk Sporuna hizmetleri ile gurur duyuyorum…
“Peki ya 3 Temmuz?” Diyenleri duyar gibiyim…
Onu hep yazdık…
Artık ben değil tarih yazacak 3 Temmuzu…

***

“Yıldırım’ın tesisleşme vs. sine laf söyleyemem ama sportif başarı?” diyenlere de şaşırıyorum(!)
Ya sayı saymayı bilmiyorlar, ya da. (?)

Ben benim gördüğüm15 yıllık Yıldırım’ın Fenerbahçe’sini özetleyeyim:
• Olimpiyatlara en fazla sporcuyu Fenerbahçe gönderir…
• Alt yapı futbol-basket-voleybol milli takımlarında en fazla Fenerbahçe’den yetişen sporcular oynar…

Bu yazdığım cümle basit iki satırdır…
Ama gerçekleştirmesi çok zordur…
Somuttur…
Hiçbir laf salatası ile örtülemez…
Arkasında 15 yıllık emek vardır…
Birileri daha iyisini yapana kadar da değişmeyecektir…

Yıldırım’ın Fenerbahçe’si 15 yıldır;
• Kadın Voleybol da, Vakıfbank ve Eczacıbaşı ile
• Erkek Voleybol da, Arkas ve Halk Bankası ile
• Kadın Basketbol da, Galatasaray ile
• Erkek Basketbol da Anadolu Efes ile
Şampiyonluk mücadelesi verir…

Rakipler değişir ama Fenerbahçe hiç değişmez…
Yıldırım’ın Fenerbahçe’sinin iddiası hiç bitmez…
Son maçta kaybedilen şampiyonluklar da bitiremez…
3 Temmuzlar da…

• Çok eleştirilen Futbolda ise;
Kimi zaman rakibi Trabzon olur, kimi zaman Beşiktaş, bazen de Galatasaray.
Hiç olmadı Bursaspor.
15 yıldır rakibi değişir ama Fenerbahçe hep vardır…
Hatta daha açık söyleyelim;
Fenerbahçe vardır;
Rakipleri de o yıl, Fenerbahçe’nin rakibi kim ise Onun yanındadır…
Ben, daha iyisi gelene kadar; “BU FENERİN” yanındayım…