Fenerbahçe’den 100 yılın transferi…

“Kendimi bildiğim günden beri;
En uzun vadeli planın beş ay olduğu bir Fenerbahçe,
Sürekli değişen başkanlar,
Teknik sorumlular ve onların getirdiği sporcular…
Milyonlarca dolar ödenen bonservis bedelleri,
“Bedavaya bile gitmem” diyen futbolcular,
Her seferinde silinip, yeniden başlanan umutlar…
Gidenin arkasında kalan, ne ufak bir bilgi birikimi, ne de yatırım…
Sadece borçlar…
Popülist politikalar...
Boşa akan paralar…

***
Dünyanın en güçlü şirketi olsa batardı!
Arkasında sermaye değil;
“Milyonların sevgisi olduğu için batmadı.”
Gözümüzden bile sakındığımız sevdamız;
“Ne zaman kalıcı, kurumsal bir yapıya kavuşacak?” diye hep hayal etmişizdir…
Bugüne kısmetmiş…
Hakkı Hasan Yılmaz, Fenerbahçe’nin CEO su oldu…
Fenerbahçe kurumsallaşma yolunda tarihi bir adım attı...
100 yıllık çınar çağ atladı…

***
Aziz Başkan için;
“Fenerbahçe’nin geleceğini planlamadan gitmez!” diyordum…
Haklı çıktım…
On yılda, yapabileceği her şeyi yapmış ama sevdasını kimseye emanet edememişti!
En büyük eleştirileri de bu konuda alıyordu…
Sonunda bunu da yaptı...
En büyük aşkını, “bir daha ona hiç zarar gelmesin” diye profesyonellere emanet etti...
Kalıcı olması dileğiyle;
En büyük alkış Aziz Yıldırım’a…

***

Hakkı Hasan Yılmaz’ın öz geçmişi müthiş!
Ankara’da orta halli bir ailenin çocuğu…
Yaşamı başarı ve mütevazilik öyküsü…
Bulunduğu yerlere tırnaklarını kazıyarak gelmiş…
Genç yaşında uluslararası birçok dev firmanın en tepesinde yer almış…
İşini tamamladığında paraya pula bakmamış,  üniversitede gençleri eğitmeye dönmüş…
Hep kendi isteği ile ayrılmış…
Her ayrıldığı yerde, ömür boyu sürecek dostluklar kazanmış…

***

Özgeçmişini okumuşunuzdur…
Ya da okursunuz…
Ben, Hakkı Hasan Yılmaz’ı bilmem…
Ama Hasan’ı, tam 50 yıldır tanırım…
Hem de, ilkokul ikinci sınıftan bu yana…

Sarı lacivert renklere gönül verenlere sadece şunu söyleyebilirim;
“Sevdamız emin ellerde.”