Fenerbahçe, Aydın Örs’ünü arıyor…

“Alman ekolü olsun”, diyenler var…

---Olsun!

Joachim Löw’ün kariyeri, Fenerbahçe’de başlamış, Alman milli takımı ile Dünya Şampiyonu olmuş…

“Gel bize,10 yılın takımını yap” dersek, belki gelir…

Gelirken de sorar;

Bütçemiz ne kadar?

--- “Sattığımız kadar alacağız, iyi bir paraya sat, sonra istediğini al” dersek, olmaz…

“Kimi satacağım?”, diye sorar…

Nico Kovac da sorar…

Kariyerini düşünen bütün hocalar sorar.

“Gideyim bir sezon İstanbul’da takılırım”, demeyen tüm hocalar sorar…

Sormaları lazım!

***

"Türkiye gerçeklerini bilen futbol adamı", olsun diyenler var…

Bu sözcük bana, “hakemlerle, federasyonla, ülkede futbolu yönetenlerle, diğer takımlarla, diğer hocalarla ilişkisi iyi”, demek gibi geliyor.

Böylesi hocalar var!

Ancak Fenerbahçe de o meziyetlerini icra edemezler!

Güçleri yetmez!

Onların ilişkisi, Fenerbahçe’nin ‘öteki’ oluşunun önüne geçemez!

Bu son 20 yılın bir Fenerbahçe gerçeğidir!

Bu gerçeği kabul ederek düşünmek gerekir…

***

Aslında Fenerbahçe, Aydın Örs’ünü arıyor…

Ama yok!

Aydın Örs yıllarca Efes Pilsen’de alt yapı koçluğu yaptı.

Genç oyuncular yetiştirdi. Onlar ile genç milli takımlarda başarılar kazandı.

Aydan Siyavuş ile birlikte çalıştı. Tecrübeler edindi…

1991-1992 yılında Halil Üner ile olmayacağını anlayan Efes yönetimi, Aydın Örs’ü A takımının başına getirdi.

Örs alt yapıdan kendi yetiştirdiği Ufuk Sarıca, Volkan Aydın, Mustafa Bitim gibi oyuncularla birlikte, Efes tarihinde değil Türk spor tarihinde bir çığır açtı…

Böylesi bir dönemde Fenerbahçe’ye de bir Aydın Örs lazım…

Ancak yok!

Öylesi bir alt yapı yok!

Orada elde edilen ulusal veya uluslararası bir başarı yok!

Not olarak düşelim:

5 yıl sonra da “yok”, dememek için önce burayı inşa etmek gerek…

Ancak yazının konusu bu değil.

Bugün bu yoklukta ne yapıla bilinir?

Bu soruya cevap aramak gerek…

***

Bence;

“Türkiye’deki futbolu” değil, bu durumu bilen biri gelmeli.

Yani bütçenin az, transferin kısıtlı, olduğunu bilen biri…

Fenerbahçe’nin ‘yine önünün kesilebileceğini’ bilen biri…

Elindeki kadrodan maksimum faydalanacak biri…

“Bana sol bek almadılar” diyen değil, oyuncularının performanslarını arttıracak biri…

“Bu oyuncuları ben almadım” diyen değil, “bu takım benim”, diyen biri…

“Fenerbahçe tarihini anlatan” değil, yeniden bu yoklukta tarih yazacak biri…

Var mı öyle biri?

Vardır elbet!

***

Hiç acele etmeye gerek yok!

Sakin ve uzun dönemli düşünmek gerek…

Bir de lütfen;

“O gelirse bu ne der, şu gelir ise o ne der”, demeden…

Özgün ve kendi düşüncenizle…

Seçin ve sonuna kadar yanında olun!

Yanında da değil… Sendelediğinde eliniz, koltuğunun altında olsun!

Biz farkındayız ve yanınızdayız!