Bir Fenerbahçe klasiği

Kadınlar Voleybol Finali: Fenerbahçe-Vakıfbank
Erkekler Voleybol Finali:Fenerbahçe-Halkbank
Kadınlar Basketbol Finali: Fenerbahçe-Galatasaray
Futbol Şampiyonu: Fenerbahçe
Basketbol erkekler finali henüz belirlenmedi…

***
Bir Fenerbahçe klasiği…
Rakipler değişiyor ama Fenerbahçe hep finalde…
8 sene önce de bu böyleydi…
3 Temmuzda da durum buydu…
Şimdi de bu…
Aman yanlış anlamayın;
Hep şampiyon olmaktan bahsetmiyorum…
Hep orada olmaktan söz ediyorum…
Bunun adını koyalım:
Sürdürülebilir başarı…

***
Bunları Fenerbahçe taraftarı okusun;
“En büyük Fener” desin diye yazmadım…
Başkalarının okuması gerekiyor bu gerçeği…
Ön yargılı olmayan birilerinin…

• Türk sporuna yön verenler okusun:
İşte bir model var ortada…
Yıllardır süren bir başarı…
Yalnızca yerel bir başarı da değil…
Uluslararası başarı da geliyor...
Rakipleri de örnek alıyor…
Onlar da o seviyelere geliyor…
Artık kadınlarımız için, Türkiye Şampiyonluğunu büyük bir değeri yok…
Hedef Avrupa Şampiyonluğu…
Hesaplar bir sonraki sezon, Devler Ligine katılabilmek için yapılıyor…
Özetle, Türkiye ligi amaç değil araç…
Sizde inceleyin ve destek verin…
“Paçasında aşağı çekip nasıl deviririz?” Diye plan yapmayın!
“Nasıl bir adım daha ileriye götürürüz?” Diye plan yapın!
Gelir getirmeyen sporlara yatırım yapan kulüpleri ödüllendirin!
Hiç olmaz ise vergi almayın…
O da olmadı;
Hiç olmaz ise adaletli ve eşit alın!

***
Hayır…
Yapmıyorsunuz…
Hatta kıskanıyorsunuz…
Bir başarı olacak ise “ben yapayım” istiyorsunuz…
Derdiniz; ülke sporunun ileri gitmesi değil…
Derdiniz; kendi reklamınızı yapmak…

• Türkiye’yi yönetenler okusun:

Ortada yukarıdaki gibi bir tablo var…
Hem de 10 yıldır bu tablo var…
Her yıl gelişerek büyüyen bir tablo…
Şimdi adını koymak lazım…
Bu tablonun mimarı, mühendisi, amelesi:
Aziz Yıldırım’dır…
Bir başka ülkede heykeli dikilecekken:
Bizim ülkemizde alaşağı edilmektedir...
“Adaletsiz olduğu bilinerek” yok edilmeye çalışılmaktadır…

***
Neden?
Soruyu ben değil siz cevaplamalısınız...
Gözünüzü kapatın ve düşünün…
Neden? Olduğunu, bana anlatın…
Ben yanıtlarsam, yanılabilirim…
“Kıskançlık” derim…
“İnat” derim…
“İhale” derim…
“Politik” derim…
“Küçük olsun benim olsun anlayışı” derim…
“Paralel yapı” derim…
“Dünya devleri, Türkiye’nin bu pastadan pay almasını istemiyor” derim…
Derim de derim…
Ama hepsi yalan olur…

***

Çünkü sorunun cevabını siz biliyorsunuz…
Siz cevap vereceksiniz…
Bugün olmasa bile yarın mutlak vereceksiniz…
Sorunun cevabını vermek her gün biraz daha zorlaşacak…
Gittikçe de zorlaşıyor…

***

Durum son derece basittir…
Kimse kafaları karıştırmaya kalkmasın…
Sistemsiz bir ülkede;
Bir adam, bir sistem kuruyor...
“Sürdürülebilir başarının” temellerini atıyor…
Ve bu sistem, her türlü zorluğa karşın bu ülkenim gururu oluyor…
Sizde, kamuoyunun vicdanını kanata, kanata;
Bu adamı yok etmeye çalışıyorsunuz…
Siz böyle yaptıkça, adam sportif bir lider iken,
Siyasi bir aktör haline geliyor…
Daha da büyüyor…
Adam, tekrar hapis yatabilir…
Ancak yaptıkları yaşayacak…
Kupalar cezaevine taşınacak…
Biliniz ki;
Adam, daha da büyüyecek!