Paylaş
----Royal Halı süpürdü...
----Banvit pişirdi…
Gibi yazıları gazetelerin en az okunan bölümlerinde görürüsünüz…
Ne olduğu, nereye doğru gittiklerini pek anlamazsınız…
Oysaki onlar ülkemizi temsil ediyorlar…
Çok da başarılılar…
Ben küçük bir pencere açmak istedim…
Bir ilk yarı özeti yaparsam belki ilgimiz, desteğimiz artar diye düşündüm…
Yazının sonunda bir de tablo var.
Tabloları başa koymuyorum çünkü yazı baştan “okunmaz” oluyor.
İncelemeniz tavsiye olunur.
Beş büyük dalda Avrupa’da Türk takımları:
• Avrupa serüvenine bu sezon 34 takımımızla katıldık.
• Rusya ve İspanya ile beraber en fazla temsilci gönderen ülkelerden biriyiz.
• Sezonun ortasındayız ve katılan takımların yarısından fazlası elendi.
• Bizim ise elenen takım sayımız, sadece 9.
• Tam 25 takımımız yola devam ediyor.
• Basketbolda 17 takım ile katıldık, 15 takımımız devam ediyor…
• Voleybolda 12 takım ile katıldık, 8 takımımız devam ediyor…
• Futbolda 5 takım ile katıldık, 2 takımımız devam ediyor…
2 takımımızı da rakipler değil, UEFA eledi.
Gözden kaçanlar:
• Finallere kalan 25 takımımız içinde;
Galatasaray’ın, 4 takımı,
Fenerbahçe’nin, 4 takımı,
Beşiktaş’ın, 2 takımı var.
Avrupa’da da bu sayılara ulaşan başka kulüp yok!
O zaman bu üç büyük kulübümüze laf ederken;
İki kere düşünelim sonra konuşalım lütfen…
• Bir not daha;
Basketbolun ana sponsoru; Türk Hava Yolları…
Voleybolun ise DenizBank…
Ülkemizi de küçümsemeyelim…
• Kadın basketbolu ikinci kupası, “bizim mahalle maçına” döndü.
Son 12’ye kalan takımların arasında tam 4 tane Türk takımı var.
Bunların üçü ise Tarsus, Mersin ve Adana.
Yani 100 kilometre mesafesinde üç takımımız Avrupa’da oynuyor.
Hem de son12 takım arasındalar.
Hommed Antakya’nın da elendiğini unutmayalım.
Güney illerimiz kadın basketbolunun kalbi olmuş durumda.
Elbette bu işi sadece transferle yapmamak gerekir
Bu potansiyel, alt yapıda oyuncu yetiştiren hale dönüşmezse kısa dönemli bir heves olarak kalır.
• Kadın voleybolunda, “Avrupa’da Türk fırtınası” esiyor.
Üç takım ile şampiyonlar ligine katılıyoruz.(Vakıfbank-Galatasaray-Eczacıbaşı)
Açıkçası kota olmasa, 5-6 takımımız oynardı.
Üç takımımız da guruplarını lider bitirdi.
Zaten son üç yılın şampiyonu da ülkemizden çıktı.
İtalya’nın ezici üstünlüğüne son verdiler.
Bu yılda en büyük favori ülkemiz takımları…
Avrupa dörtlü finali ile ülkemiz liginin dörtlü finali neredeyse benzer güçte.
Ancak problemimiz var;
Biz ligimizi satamıyoruz.
Türkiye’de hala İtalyan ligini veren kanallar var.
Ancak bizim ligimiz kendi ülkemiz de bile pazarlanamıyor…
• Üç takımla katıldığımız Erkek voleybol birinci kupasında, tüm takımlarımızın elenmesi ise düşündürücü…
• Bir başka sıkıntı;
Euro ligde, şifresiz kanalda yayınlanan maçların seçimleri…
Bugüne kadar yapılan maç seçimlerine bakıyorum.
“Basketboldan seyirciyi nasıl soğuturuz?”
Diye maç seçsek, ancak bu kadar isabetli olabilirdik.
Avrupa’da bugüne kadar çok başarılı olan Fenerbahçe’nin bir tane maçı şifresiz kanaldan yayınlanmadı.
Buna karşın 20-30 sayı farkla yenildiğimiz, oynanmadan biten tüm maçlar şifresiz kanaldaydı.
“Daha çok izlenen maçı şifreli kanala yönlendirmek” bir pazarlama stratejisi olabilir.
Ancak hiç olmazsa önce bir iki maçı yayınla;
Sonra, “devamı paralı kardeşim” diyebilirsin gibi geliyor bana…
• Bir de size tiyo vereyim.
Fenerbahçe Ülker; 12.375 seyirci ortalaması ile lider.
Arena yok satıyor…
Önümüzdeki yıllarda yatırımı durdurmadıkları varsayımı ile
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın basketbol kombinelerinin fiyatı, futbol kombinesinden pahalı olacak.
Fırsatınız olduğu anda alın!
Sonra, “kaçırdım!” demeyin...
Takımlarımızın ilk yarı karnesi:
Paylaş