Tekdüzelik ne kadar sıkıcıdır bilirsiniz. Her sabah aynı yataktan kalkıp (tabii bunu her sabah aynı yataktan kalkanlar için söylüyorum!) aynı yollardan aynı işyerine gidip, aynı insanları görmek ne kadar sıkıcıdır!
Üstelik mevsimlerden de baharsa ve siz de benim gibi ‘değiştirmeye’ taktıysanız, evdeki her şeyi ama neredeyse her şeyi çöpe atıp, yerine yenilerini almak istiyor eminim canınız. Ucuz, pahalı hiç fark etmez! Yeter ki yenisi olsun!
Tabii bu değişim sırasında ‘her yalnız yaşayan Türk vatandaşı’ gibi anneniz ‘temizlik ve düzen kolu başkanı’ vasfıyla ve ‘aman yazıktır, o, şu, bu hiçbir şey çarçur olmasın, ziyan olmasın’ duygusuyla aynı zamanda ‘eşya ve tutumluluk kolu başkanı’ sıfatı ile her işin başında durmaya geliyor.
Bu mevsimde eve anne gelince ne oluyor? Aslında çok da değiştirilmesi gerekmeyen, ama ‘ikame’ yöntemi ile kendi kendinizi değiştirmeye ikna ettiğiniz eşyaları yenilemekle kalmıyor, ‘bahar temizliğine’ başlıyor anneniz! Ruhtan bir türlü ‘arındırılamayan’ huyların yerine dolaplar, çekmeceler ve her türlü gizli kapaklı köşe, ‘eski evraklardan, matbuatlardan ve objelerden’ arındırılıyor!
Cilalanamayan ve tekdüzelikten usanan ruhun yerine, her yer pırıl pırıl, gıcır gıcır, cillop gibi yapılıyor!
Yok bunlar sitem değil! Ben istedim... (Şimdi bunları okuyan terapistim telefona sarılıp, acilen beni çağırır mı dersiniz!)
Tam evde bu ‘ruh temizleme’ operasyonları yapılırken, elime aldığım gazetede birden fark ettim ki sadece ‘evleri’ temizlemekle olmuyor bu ‘bahar temizliği’... Ben sadece evdeki eşyalardan sıkılmamışım ki!
Başbakanımız Erdoğan ile yakın dostu Berlusconi’nin objektiflere bakarak sergiledikleri dostluklarını görmekten de çok sıkılmışım.
Her önemli(!) futbol maçından sonra gazetelerdeki magandalık ve aymazlık haberlerini okumaktan da çok ama çok sıkılmışım. (Benzeş ruhların bitmeyen ve bit(em)eyecek kardeşliği!)
Önce Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ‘Ermeni Konferansı’nın iptali, sonra Muğla’da Nazım Hikmet şiiri okuyan 17 yaşındaki Ç.C’nin gözaltına alınması gibi ‘hoşgörüsüzlüklerden’ ve ‘özgür düşünce korkularından’ zaten kusmuşum! (En bir benzerrrr ruhların kardeşliği!)
Gazete haberlerinden çok sıkılınca oturup televizyon seyredeyim dedim. Açtım televizyonu, hoooop karşıma Süperstar ‘talk’amama yani konuşamama (!) show’u çıkmaz mı? Ben bu kellerin körleri ağırladığı ve ‘divalara’ tapınılan(!) talk’amama show’larından da çok sıkılmışım! Bu da sanırım nasıl ‘talk show yapılamaz’ konusunda bir belge niteliğinde arşivlerdeki yerini alacaktır!
Bu sadece evdeki ‘bahar temizliği’ beni kesmeyecek sanırım!