Bana yemeğini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim

Favori yemeğiniz, karakterinizin aynası gibidir. Tabakları sıralayalım, tespitlere başlayalım

Haberin Devamı

En sevdiğin yemek ne’ sorusunun cevabını kolay verenlerden misiniz? Mesela ben hiç değilim! Bazen patlıcanlı yemekler, bazen pilav, çoğu zaman zeytinyağlılar soframın favorileri. Peki sizce bir kişinin en sevdiği yemeğe bakarak kendisiyle ilgili bir fikir sahibi olmak mümkün mü? Çoğu zaman cevap evet. Unutmayın yediğiniz yemekler sizi siz yapmaz ama kim olduğunuza dair küçük ipuçları verir her zaman. Mesela...

Haftada 2-3 gün hamburger yemeden huzur bulamam

Çocukken hepimiz biraz öyleydik ama artık farklı lezzetlere de uzanma zamanıdır. Elle doğal yollardan yemek yemeyi becerdiğinize, köfte düşmesin diye koruyayım derken ekmekten fırlayan turşuyu da muhafaza edebildiğinize göre el becerileriniz de gelişmiş demektir. Muhtemelen hafif yollu bir göbek de ya size misafirdir ya da ufukta ‘ha geldim ha geliyorum’ diyordur.

Ana öğünüm hep salatadır, değişmez


Muhtemelen yanında soda ya da ‘light’ gazlı içecekler de söylersiniz. Dış görünümünüze özen gösteriyorsunuz belli ki. Şık giyiniyor ve sağlıklı yaşamaya özen gösteriyorsunuz. Diğer taraftan ipin ucunu çoktan kaçırmış ve diyetisyen tavsiyesiyle de eskilerden kalan hamburger göbeğini indirmeye çalışıyor da olabilirsiniz. İki ihtimalin aynı tabakta buluşması ne yaman bir çelişkidir!

Makarna ve pizzasız bir hayat düşünemem

Siz tam bir konfor ve keyif insanı olmalısınız. Hayatı da pizza dilimlerini paylaşır gibi arkadaşlarla paylaşmayı seven bir yapınız var gibi. Hayattaki basit şeylerden maksimum hazzı alır haliniz de gözden kaçmıyor.

Kebap dedin mi akan sular durur

Değişen dünya trendlerine karşı, kesinlikle gelenekselci bir yanınız var. Dünya bir yana, damarlarımızda dolaşan alışkanlıklarımız bir yana diyenlerdensiniz. Yemekten keyif almak, hayatı olanca güzelliğiyle yaşamak, şişi ve köfteyi dürüme sarıp yemek gibi bir şey sizin için.

Çikolata de, evi üzerine yapayım


Tatlı ve pastasever biri olarak eğlenceli şeyler üretmekten keyif alan, araştıran, bulan, buldukça da coşkulanan bir yapınız var. Fakat hem tatlıcı hem de ileri seviye çikolatacıysanız keskin bir zekâya sahipsiniz. Vücudunuzda gezinen mutluluk hormonlarıyla siz sevilen bir insansınız. Aman dikkat! Diğer her şey gibi tatlının da azı karar, çoğu zarar şu hayatta.

Haberin Devamı

#yemekpornosu
Tatlı bir rüya gibi

Haberin Devamı

Antonio Bachour’un Instagram hesabını takip etmek çoğu zaman bir işkence gibi geliyor insana. O kadar nefis tatlı ve pasta paylaşımları yapıyor ki insanın aklı başından gidiyor. Yaptığı pastaların bitirişleri ve sunumları da mükemmel. İşte onlardan biri. Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin: Sizce de kusursuz değil mi?

Tezgahta ne var?

Kış sebzelerine karşı bir zaafım var. Çok hakir görüldüler, çok hakları yendi. Oysaki soğuk havaların bu eşsiz kahramanları sofraların muhteşem lezzetleridir. Bu ay tezgâhlarda bu yakışıklıları görürseniz, onlara bir şans verin: Kereviz, lahana, brüksel- lahanası, brokoli, havuç, pırasa, ıspanak, pazı, turp için en ideal aydayız. Hele ki yeşil iç baklayı görürseniz mutlaka alın, sakın kaçırmayın. Geçen gün bir sokak satıcısında çok az miktarda buldum, dönüşte alırım dedim ama maalesef geç kaldım. Bu günlerde haftada iki kere zeytinyağlı brüksellahanası yiyorum. Hem tadı nefis hem çok sağlıklı. İşte tarifi.

Haberin Devamı

Zeytinyağlı brüksel lahanası

Ne lazım? ½ kilo brüksellahanası, 1 adet iri boy kuru soğan, 2 tane havuç, 3 diş sarmısak, yarımşar çay bardağı zeytinyağı ve portakal suyu, 1 çay bardağı su, 1 tatlı kaşığı şeker, tuz ve karabiber
Nasıl yapılır? Tencereye zeytinyağını, ince yemeklik doğradığınız soğanı, bütün olarak sarmısakları ve ince dilimler halinde doğradığınız havuçları ekleyin ve hafif ateşte kavurun. Ardından ölü yapraklarını ayıkladığınız brüksel- lahanalarını, portakal suyunu, şekeri, tuz ve karabiberi ekleyip kısık ateşte sebzeler yumuşayana kadar pişirin. Aynı tencerede soğutup, soğuk olarak servis edin.

Yazarın Tüm Yazıları