Morrone: Aklımda bir İstanbul senaryosu var

Kalbi boş
Geçen ağustos ayında hem İstanbul hem de Bodrum’da tatil yapan İtalyan oyuncu Michele Morrone ile bu sefer İngiltere’de buluştuk.
İlk kez geldiği Londra sokaklarında dolaştığımız İtalyan oyuncuya özellikle şehirdeki Arap hayranlarının ilgisi görülmeye değerdi.


Akıcı İngilizcesiyle, fotoğraf talebi olan hiç kimseyi geri çevirmedi.
Tarihi şehirleri çok sevdiğini belirten, İstanbul deneyiminden oldukça memnun kaldığını söyleyen Morrone, özellikle Türk kebaplarına ve etlerine bayılmış.
Et düşkünü olduğunu söyleyen 31 yaşındaki iki çocuk babası oyuncuya sağlık sırrını ve fiziğini nasıl koruduğunu sorduğumda ise “Çok su içiyorum ve düzenli uyuyorum” cevabını aldım.
Özel hayatının ise oldukça durgun olduğunu söyleyen aktör, “Önceliğim kariyerim. Şu an kalbim tamamen boş” dedi.

İstanbul’da çekim


Sohbetimizde Michele Morrone’nin İstanbul’a dair heyecan verici bir anısı ve iddialı bir planı olduğunu öğrendim.
Oyuncu, şöyle dedi:
“Senaryosunu yazdığım bir film karesini İstanbul’a geldiğimde adeta bizzat yaşadım.
10 yıl önce yazdığım aşk hikayesine dair bir senaryonun parçasını yıllar sonra birebir İstanbul’da yaşayınca şoke oldum ve hayata geçirmeyi düşündüğüm bu film projesinin bir bölümünü İstanbul’da çekmeye karar verdim.
Senaryoyu yazarken aklımda mekan olarak İstanbul yoktu ama artık var.” Aktörlüğün yanında prodüktörlüğe de göz kırpan oyuncunun dijital platformda yayınlanan “365 Days” filminin devamının çekimleri yakın zamanda başlayacakmış. Film, 2022’de seyirciyle buluşacakmış.

İngilizlere
Türk kahvesi
Ünlü aktörün yanından ayrıldıktan sonra Londra sokaklarında dolaşırken Türk gastronomisi adına gurur verici bir etkinliğe denk geldim.
Önünde büyük bir kalabalık gördüğüm Londra Kahve Festivali’nde Arzum Okka’nın standıyla karşılaştım.
Arzum Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ateş Özpak ve markanın İngiltere ve Kuzey Amerika Distribütörü Alp Somyürek ile sohbet ettim.


Arzum’un sahibi Murat Kolbaşı’nın Türk kahvesinin dünyada tanıtımına nasıl gönülden destek olduğunu hepimiz biliyoruz. Özpak ve Somyürek’te de aynı heyecan ve tutkuyu gözlemledim.
Kendilerinden aldığım güzel haber ise Londra’nın merkezindeki Pounds isimli elektronik mağazasında Arzum Okka’nın kasım ayı itibarıyla satışa çıkacağı oldu.
Geçtiğimiz hafta ünlü yayınevi Assouline’in Londra’daki kafesinde Arzum Okka kahve makinesini görmüş ve sevinmiştim.
Bunun üzerine hem kahve festivalinde bir Türk markasıyla karşılaşmak hem de bu markanın online satış dışında İngilizlerle bir mağazada buluşacağının haberini almak, festivaldeki kahve keyfime keyif kattı açıkçası. Tebrikler!

Güven veren ülke
Geçtiğimiz hafta dikkatimi çeken bir diğer gastronomi haberi ise Amerikan restoran zinciri TGI Fridays’ten geldi.


Teksaslı marka, Bağdat Caddesi ve Ataşehir’deki iki yeni lokasyonuyla 10 yıldır süren Türkiye sessizliğini bozdu.
Açılış için Türkiye’ye gelen markanın başkan yardımcısı Jay Hornacek ile online sohbet gerçekleştirdik.
İlk kez Türkiye’ye gelen Hornacek, mutfağımızda en çok lahmacunu beğenmiş.
Türk insanının gastronomi zevkine ve genç nüfusun dinamikliğine hayran olduğunu belirten Jay Hornacek, “Yerel ortağımızla beraber Türkiye’de yatırım yapmak bizim için heyecan verici. Türkiye’nin genç bir pazar oluşu ve gastronomi kültürü, markamızın büyümesi için güven veriyor” dedi.
Menülerinde yakın zamanda Türk mutfağından bazı dokunuşların da olabileceğini söyleyen Hornacek, 5 yıl içinde Türkiye’deki TGI Fridays’lerin sayısını 10’a çıkarmak istediklerini belirtti.