Paylaş
MayfaIr’e yeni bir soluk
Londra’da bu hafta en çok ses getiren açılış globalleşme zincirine hızla devam eden GAIA markası oldu.
Fundamental Hospitality Group bünyesinde işletmenin CEO’su Evgeny Kuzin’in hayata geçirdiği restoran Doha, Dubai ve Monte Carlo’dan sonra kapılarını Londra’nın en pahalı muhiti Mayfair’de açtı.
Sadece grubun iş çevresi ve ünlü isimlerin davetli olduğu ilk günkü davete ben de katıldım.
Akdeniz ve Yunan mutfağından lezzetler sunan mekân üst katında Picadilly caddesini gören bir bar alanı, orta katında ana restoran bölümü, en alt katında ise üyelikli bir kulüpten oluşuyor. Mekânın mutfağındaki her malzeme dünyanın farklı ülkelerinin en iyi üreticilerinden geliyormuş.Hatta Evgeny Kuzin’in anlattığına göre Özbekistan’dan domatesler yetişmedi diye açılış gecesi ufak bir kriz olmuş ama son dakika domatesler Londra’ya ulaşmış.
Böylesine ince detaylarla yönetilen restoran eminim Londra’yı yan kapı haline getiren Türk sosyetesinin akınına hızlıca uğrayacaktır.
Karargahta yemek
İtalyan mutfağının temsilcisi Papermoon, Londra’daki ilk lokasyonunu iki Türk iş insanının girişimiyle geçtiğimiz haftalarda açtı.
Eski bir karargahtan dönüştürülen Raffles Otel’in içinde açılan Papermoon şimdiden şehrin popüler restoranlarından biri oldu.
Roof Investment’ın kurucu ortakları İlhan Ekşioğlu ve Serdar Kianni’nin açtığı restoranı Hong Kong’lu mimarlık şirketi AB Concept’ın tasarlamış. Bar alanındaki zeytin ağacı, duvardaki resimler ve yerlerdeki mozaik kaplamalar Akdeniz ruhunda bir ambiyans sunmuş.
İtalyan sıcaklığıyla İngiliz elegantlığının harmanı bir mekân olmuş.
Restoranın şefi Leonardo Piero Buti’nin hazırladığı lezzetlerden ise ıstakozlu linguini ve İtalya’dan getirilen taze trüf mantarı seçkisini deneyimlemenizi tavsiye ediyorum.
Londra’dan geçen İpekyolu
Şehrin son haftalarda adından en çok söz ettiren bir diğer restoranı ise Canton Blue. 1928 yılından beri dünyadaki farklı otellerinden Canton mutfağına dair restoranlar açan Peninsula Londra’da da bu işin hakkını İngiliz lezzetleriyle harmanlayarak vermiş. El boyaması porselenler, ahşap oymacılığının mükemmel bir örneği olan tavanlar, onlarca Çin yapımı fincan ve tabağın asılı olduğu duvarlar, üzerinde gravürler olan sandalyeler ve mavi seramiklerle kaplı şömineler göz alıcı detaylardan.
Canton Blue için Asya dünyasının tüm görkemini en yalın çizgilerle yansıtmış bir mekân diyebiliriz. Özellikle cam duvarlar arkasındaki Uzak Doğu kültürüne ait müzik enstrümanlarının restoran içinde dekor olarak sunulmasına bayıldım.
Yemeğe geçmeden önce yüksek tavanlı Blue Bar’a uğramanızı da öneririm. Ünlü şef Dicky To’nun hazırladığı menüye gelecek olursak meşhur Pekin ördeği öneri listemde ilk sırada yer alıyor. Keza Dim Sum dedikleri içinde yengeç olan hamur işi lezzeti etkileyici.
Kraliyetin favorisinden yeni mekân
İngiliz kraliyet ailesinin davetlerinde Hint yemekleri yapmaya yetkili tek restoran olan Madhus, 2022’de Londra’dan sonra Swissotel The Bosphorus’un Genel Müdürü Uğur Talayhan’ın girişimiyle İstanbul’da da açılmıştı. Ünlü Hintli iş insanı Sanjay Anand’ın kurduğu restoran şimdi de Londra’da yaşayan Türk sosyetesinin favori mahallesi olan Richmond’ta brasserie konseptte yeni bir şube açtı. Geleneksel Hint lezzetleri sunan mekan malikaneleriyle meşhur bölgede yaşayan Türklerin Londra’daki ev partileri için siparişler almaya başlamış bile. Yolu Londra’ya düşecek olan etnik mutfak meraklılarına tavsiye ederim.
Paylaş