Paylaş
Fırsat eşitliği hedefi
Mütevazı şıklığını çalışma alanına da yansıtan Begüm Yücel’in çağdaş sanat eserleriyle dolu yaratıcılık kokan ofisinde buluştuk. Eğitimci bir aileden gelip Türkiye ve yurtdışındaki deneyimlerini böylesine anlamlı bir amaç için bir araya getiren Begüm Yücel’in vakfa dair heyecanını ve enerjisini oldukça yüksek buldum.
SEY Vakfı’nı daha adil bir eğitim bursu erişimi sağlamak için Bahçeşehir Koleji ve Uğur Okulları İcra Kurulu Başkanı olan ve vakfın da başkanlığını yürüten abisi Hüseyin Yücel ile kurduklarını belirten Begüm Yücel, şöyle dedi:
“Burs almada fırsat eşitliğini sağlayarak çocuklarımızın maddi olanaklara erişimde coğrafi kısıtlamalar olmaksızın daha adil imkanlara sahip olmasını istedik. Bu amaçla SEY Vakfı olarak başarı kriteri aramaksızın ihtiyaç sahibi çocukların ilköğretimleri boyunca tüm eğitim ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Aile nasıl çocuğun değişimini sağlayabiliyorsa eğitimli bir çocuk da hem aileyi hem de toplumu değiştirebilir.”
Vakfa destek olmak isteyenler için kurumun internet sayfasında çeşitli tasarım ürünler de satılmakta.
Üzerlerinde farklı sosyal sloganların yer aldığı kıyafet, kupa ve çantalar eğitimle sanatın buluştuğu modern tasarımlar olarak karşınıza çıkıyor. Oldukça etkileyici.
Dijital bilinç
SEY Vakfı’nın hedefi; 2023’e kadar bin çocuğu eğitmek. Bunun yanında ise Future Talks etkinlikleriyle alanında uzman konuşmacılarla farklı sosyal sorunları mercek altına alıyorlar.
Daha önce kadına şiddet üzerine Diyarbakır’da düzenlenen ve oldukça ses getiren etkinliklerin devamı ekim ayında İzmir’de düzenlenecekmiş.
Future Talks’ın yeni konusu ise dijital dünyadaki ünlü isimlerin etki güçlerini aslen ne yönde kullanmaları gerektiğine dair.
Yücel bu konu hakkında, “Sosyal medya büyük bir güç. Bireylerin ve mecraların bu etki güçlerinin her anlamda farkında olmalarını, bu gücü sadece tüketime veya reklama yönelik değil; iyiye, güzele, toplumun yararına ve farkındalığına yönelik de kullanmaları gerektiğini düşünüyorum.
7 şehirde planladığımız Future Talks’ın bu yeni etkinliğinde dijital gücün nasıl daha bilinçli kullanılabileceği konusunu masaya yatıracağız” diye konuştu.
Hamam üstü restoran
Yazın herkes Boğaz hattını tercih etse de şehrin teraslı restoranları gözlerden uzak gastronomik deneyimler için oldukça ideal.
Bunlardan biri de Lokanta 1741.
Cağaloğlu Hamamı’nın üst katındaki teraslı restoran hem şık hem de Boğaz hattı curcunasından uzak.
Kuruluşundan bu yana olduğu gibi halen yüksek enerji verdiği için zeytin çekirdekleriyle ısıtılan tarihi Cağaloğlu Hamamı’nda kese keyfi yapıp ardından üst kata çıkabilir, bu tarihi atmosferde kokteylinizle serinleyebilirsiniz.
Menüden önerim ise Cunda ezmesi, ballı peynirli köz patlıcan ve tiritli pide.
Beyaz ceketli garsonların servisiyle buluşan yarı geleneksel yarı modern tarifleri denemenizi tavsiye ederim.
Geri sayım başladı
Londra’daki ilk günümde gastronomi danışmanı Cemal Polat ile şehrin ünlü restoranlarından Amazonico’da bir araya geldik.
Yeni çıkacak gastronomi işletmeciliği kitabına dair sohbet ettik.
İngiltere’ye gelecek restoran gruplarına danışmanlık veren Polat’tan CZN Burak’ın (Burak Özdemir) Londra’da açacağı restoran projesinde son aşamaya gelindiğini ve uzun zamandır inşa edilen mekânın kasım ayında açılacağının haberini aldım.
Cemal Polat, “CZN Burak’ın marka değeri ve başarısı İngiltere pazarında olmayı hak ediyor. Türk gastronomi markaları Londra’ya girmek için daha cesur olmalı” dedi.
Bakalım Burak Özdemir sosyal medyadaki gücünü ve yurtdışındaki başarısını İngiltere gibi zorlu bir pazarda da devam ettirebilecek mi...
Paylaş