Çiçek gibi tavsiyeler

Biraz geç geldi, arada hala yağmur yapıp moralman bizi kış günlerine geri iteliyor ama yine de enerjimiz yüksek; tuhaf bir umut, bir hezeyan, gereksiz bir heyecan bünyelere doluyor.

Telefonlardan kafaları kaldırın, çıkın gezin, dolaşın artık. Paylaşmak için değil, yaşamak için yaşayın biraz da.

Bir parkta oturup iki satır bir şey okuyun. Kapalı mekanlardan kaçının değil tabi. Sevgiliyi ya da iki arkadaşı alıp sinemaya gidin. Halk konserleri var önümüzde bildiğim. Koşun, biraz havanız değişsin!

Bir kitap: TED Gibi Konuş

Technology, Entertainment ve Design kelimelerinin baş harflerinden oluşan TED konuşmalarına aşinasınızdır umarım. Tesadüfi olarak Teknoloji, Eğlence ve Dizayn kelimeleri de TED şeklinde kısaltılıyor, ne güzel.

TED videoları benim için neredeyse günlük bir rutin. Haftanın her günü, neredeyse bir, iki video izlemeye gayret ediyorum. Zaten TED videoları da bugüne kadar dört milyardan fazla izlenmiş.

Kendi alanında öncü insanların konuşmacı olarak davet edildiği bu etkinliği konu eden bir kitap ‘TED Gibi Konuş’.

Yazar Carmine Gallo, toplum önünde konuşma becerilerini artırmak isteyenler ve sosyal ortamlarda sunum yapan insanların daha iyi sonuçlar alması için, TED konuşmacılarının uyguladığı standartlardan bahsediyor, örnekler veriyor. Konuşmaları çözümlemiş, röportajlar var, uzmanlar bilgilerine yer veriyor.

Ben kendimi geliştirmek için okumaya başladım. Ha, benim ihtiyacım yok zaten, sonuçta stand up yapan insanım, çok da rahatım. Size lazım olur diye söylüyorum yani.

Bir film: Kral Arthur Kılıç Efsanesi

Biraz film izlemekle ilgiliyseniz, bu hikayenin defalarca sinemaya ve televizyona uyarlandığını bilirsiniz. Efsaneye göre, sonsuz güçler barındıran kılıç Excalibur’u saplı olduğu taştan çıkarabilen tek insan Arthur, bu sayede İngiltere’ye hükmetmeye hak kazanır.

Bu konuda bir kaç dizi ve film izlemiş biri olarak, aslında neyle karşılaşacağımı biliyordum. Bilmediğim şey, Sherlock Holmes’u yorumlayışı ile gönlümü fetheden yönetmen Guy Ritchie’nin bu filmde ne kadar beni şaşırtacağıydı.

Ba-yıl-dım!

Guy Ritchie; Snatch – Kapışma, Sherlock Holmes, Sherlock Holmes Gölge Oyunları ve Kod Adı:U.N.C.L.E. filmleri ile çok beğendiğim bir yönetmendi. Hiç yanılmamışım, bu filmi fantastik öğeler ve aksiyonla öyle bir bezemiş ki, bir dakika dinlenmeden film bitti. Kral Richard efsanesine kattığı yorum harikaydı. Bu tarzı seviyorsanız, atlamayın derim.

Bir organizasyon: Beşiktaş Gençlik Festivali

2015 yılında çoluklu çocuklu Color Festival’e katılmıştık. Bebek’ten yürüyüşe geçmiş, Kuruçeşme Arena’da Murat Dalkılıç konserine kadar yürümüştük. Yolda üstümüze başımıza, ağzımıza burnumuza boyalar attılar. Fosforlu rengarenk boyalara bulandık. İnanılmaz kirlendik ve eve döndüğümüzde birbirimize baka baka, evde daha da çok eğlendik. Çocuklar bu etkinliğe o kadar bayıldılar ki, geçen sene başımın etini yediler ne zaman başlıyor diye. Geçen sene de Hadise konseriyle sonuçlandı bu boya festivali. Kaç kişi katıldı bilmiyorum ama, altı, yedi bin insan vardı sanırım.

Artık havalar da müthiş, hadi kalkın yerinizden, işi gücü bir kenara bırakın ve gelin. Yaşlısıyla genciyle, fırsat olduğunda insanların eğlenmeye, gülmeye ne kadar ihtiyacı olduğunu yaşayarak fark edeceksiniz. Memleketim insanını bu kadar çok eğlenirken gördüğümüz çok az yer ve zaman oluyor bu sonuçta.

Biliyorsunuz, Ulu Önder Atatürk 19 Mayıs ateşini Beşiktaş’ta yaktı ve buradan bir gemiye binerek 19 Mayıs’ta Samsun’a ayak bastı. O yüzden 16 Nisan Salı günü saat 19:30’da Akaretler’de olacağım. Barbaros Meydanı’na kadar yürüyüp, sonra da Can Bonomo konserini izleyeceğim!

19 Mayıs Cuma günü öğleden sonra ise kesin Bebek’te olacağız. Çoluk çocuk, eş dost toplaşıp Colour Up Festivali’ne katılacağız.

Egonuzu evde bırakın, gelin birlikte kirlenelim!

Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam