Beyaz yakalılara tatil önerileri

‘Dolar olmuş bilmem kaç lira, sen bayram için tatil önerisi mi yazıyorsun?’ demeyin. Her şeyin farkındayım, zaten önerilerimi de ekonomik gerçeklerin üstüne yazıyorum sevgili dostlar. Bayram öncesi işler zaten kırık, çalışanlarda pek moral yok. İstanbul’da kalsan, daha merdivenden inerken bozdurduğun para bitiyor. O yüzden ne yapacağız? İzinleri ayarlayın, tam zamanı, tatile çıkacağız!

Haberin Devamı

*

 

Tatil derken yurtdışı tatilini kastetmediğimi herhalde, anlamışsınızdır. Yunan adalarına tatil planı yapıp, kış günü kredi kartına yaslanıp, önden önden ödeyen arkadaşlarım; şimdi ‘verdiğimiz para yanmasın’ diye mecburen gittikleri tatillerde, giderken yanlarına kuru köfte, isli et, sepet peyniri ve hatta bir kaç zeytinyağlı alma planları yapıyorlar. Tamam, yol ve konaklama paralarını ödemişler de, orada ne yer, ne içerizin derdine düşmüş durumdalar. ‘Biz Türk’üz, bize bir şey olmaz. Atalarımız gibi atımızın terkisine isli et koyar, yola devam ederiz!’ kafasına geçmiş durumdalar.

 

İsli eti yedin diyelim, susamayacak mı insan? İki Euro’ya bir pet şişe su almak koyacak tabi yurtdışı tatilcilerine. Damacanayla su götürmek de olmaz, en büyük problemleri su! Cidden kara kara düşünüyorlar. Bu durumdaki bir arkadaşım, valize su arıtıcısını koyarak işi çözme niyetinde.

 

*

 

Haberin Devamı

Benim çözüm önerim, iç turizm. Yurtiçinde tatile çıkmak ve bunun hesaplı yolları üzerinde kafayı zorluyorum. İmkanı olan, izinlerini ayarlayabilen, kafasını yaşadığı şehirde bırakabilen, döndüğünde zorlukları aşmak üzere bugününü kurtarabilenlerle ilgili söylediklerim.

 

Öncelikle iç turizm, memlekete son derece faydalı bir aktivite. Var olan paranın, ülkenin geneline yayılmasını sağlıyor. Diyeceksiniz ki para mı var? Olduğu kadarın yayılmasını sağlıyor diyelim...

 

*

 

Birinci ve en hesaplı önerim, bayramda memleket planı yapmak. Memlekette dededen kalma evi, uzun zamandır ziyaret etmediği akrabası, köy yerinde iki dikili ağacı olan, hiç düşünmeden köyüne dönsün tatilde. ‘Evimiz yok memlekette, her şeyi sattık savdık’ diye düşünmeyin. Kriz gününde hısım akraba birbirine destek olacak! Arayın memlekette yaşayan üçüncü dereceden kuzeninizi veya büyük halanızın torununun çocuğunu; lafı dönüp dolaştırıp oraya getirin, ‘bayramda da sizin oralara geleceğiz bakalım’ deyiverin! ‘Gelebilir miyiz, gelmek istiyoruz ama...’ şeklinde önermelere girmeyin. O insanlar da her şeyin farkında, emrivaki yapmazsanız kimsenin kimseyi çekecek hali yok!

 

Haberin Devamı

Kendinizi davet ettirmeyi başarırsanız, gider oturursunuz köy yerinde; mis gibi hava, mahalle pazarından alışveriş yapar, mutfağa katkıda bulunur, gül gibi geçinir gidersiniz. Çayınızı demler, erken yatar, erken kalkar, akrabalarla laflarsınız. Kahvede çay hala yetmiş beş kuruş. İstanbul’da değil orası, ‘kalk git buradan’ diye kovalayan yok, akşama kadar beş lirayla oyalanırsınız. Ha, Instagram hesabınız tekler birazcık, ona da ‘bu bayram organik tatil yapıyoruz şekerim!’ dersiniz. Çok önem veriyorsanız bu işe, onu da bu yolla çözersiniz.

 

*

 

Duyduğuma göre bayram rezervasyonları çoktan dolmuş, hatta çifte rezervasyonlar yüzünden ev sahipleriyle sıkıntılı anlar da yaşanıyormuş ama ikinci önerim bir tanıdığın yazlığına çökmek.

 

Haberin Devamı

Butik otellerden daha fazla talep gören tanıdık yazlıklarına kapak attınız mıydı, bu bayramı da güvenli sularda geçirebilirsiniz yani. Yazlık bu, denize ya da havuza girilecek, enerji harcayan bebelerin günde dört öğün karnı acıkacak, akşama mutlaka mangal yanacak, köfteler, etler cızırdayacak falan...

 

Ev sahibi, içinden söylene söylene ‘ne demek kardeşim, bir sonrakini sen alırsın’ diye dursun, evdeki stoklar tükenecek. Yazlığa gidip de, ev sahibine destek olsun diye patates, soğan, sarımsak, zeytinyağı, makarna, pirinç hatta kıyma alanını görmedim ben. Bu yan ama pahalı giderler yazlık sahibine kilitlenen genel giderler oluyor. Anca akşama mangal yapılacaksa ete destek atacak, bakkaldan yoğurt, manavdan karpuz alacaksınız. Biraz taşın altına elinizi koyacak, stokları hapur hupur ailecek yiyeceksiniz.

 

Haberin Devamı

Yazlık sahibiyseniz, bu dönemi telefonlarını kapatarak geçirmeye çalışıyor ve akraba, arkadaş akınının geçmesini bekliyor olabilirsiniz. Bu durumda size de tavsiyem, ‘Vallaha Ayselciğim eniştenin iş yerinden arkadaşları geliyor üç aile’ cümleleriyle, hayali ve kontrolü imkansız misafirler yaratmanız, bayramda hiç sosyal medya paylaşımı yapmadan, bayramı evde gizlenerek geçirmenizdir. Haklısınız, misafirle masraflar katlanıyor.  

 

*

 

En iddialı bayram yaslanması ise arkadaşın teknesi tabi. Muhtemelen yatak kapasiteleri çoktan dolmuştur. Zaten çok arkadaş teknesi de yok piyasada. Ama eğer bir denk getirebilirseniz, sizden iyisi yok bu bayramda!

 

Kendisi kadar gönlü de zengin tekne sahibi arkadaşınız sizi teknesine davet ettiyse; teknenin iaşesini size bırakmayacak kadar tedariklidir zaten. Çünkü bu işi size bırakmak, şansa bırakmak gibi bir şeydir. Kapağı arkadaş teknesine atacak kadar çevresi geniş ve bir o kadar da şanslıysanız, ‘gelirken ne getirelim?’ sorunuz, zaten ‘siz gelin yeter’ şeklinde cevaplanmıştır. ‘Gelirken altı kilo et, bilmem kaç şişe şundan, bilmem kaç kilo bundan’ diye sipariş vermez tekne sahibi arkadaş!

 

Haberin Devamı

Bayram boyunca aile boyu yer içer, bir de teknenin ne kadar masraflı olduğunu, bizzat masrafları karşılayan tekne sahibi arkadaşınızla konuşarak ve halinize şükrederek geçirebilirsiniz.

 

Bu tür bir tatilin tek bir tehlike arz eden durumu vardır, o da teknenin bulunduğu koylarda gece dışarı çıkıp bir akşam yemeği yeme okazyonu. E, misafir olduğunuz için, o geceleri de sizin karşılamanız adettendir!

 

‘Vallaha böyle çok huzurluyuz, hiç inmeyelim tekneden. Ne o öyle kalabalık içinde, harala gürele’ fikrinizi tatilin ilk günlerinden itibaren empoze etmeye başlamanız; bir tabak mezeye elli lira, söğüş salatalığa otuz lira yazılan koylardaki mekanlardan uzak durmanızı sağlayabilir.

 

*

 

Daha fazla borçlanmadan, eldeki avuçtakini bayramda bitirmeden şu günleri geçirelim de, bayram sonunda kürkçü dükkanına geri dönelim.

 

Artık ne iş varsa yapacağız, kriz mıriz dinlemeden buralardan çıkacağız, yapacak bir şey yok...

 

Bizi çalışmak kurtarır!

 

*

 

Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam

 

anlatanadam@gmail.com

Yazarın Tüm Yazıları