Para değil vefa

Sarı kırmızılı kulübün bir numaralı sorununun para olduğunu sanıyor herkes. Oysa gerçek sorun vefasızlık.. Mircea Lucescu’ya, Fatih Terim’e, Gheorghe Hagi’ye, Bülent’e, Arif’e yapılan vefasızlıklar..

SOKAĞIN sesine inanır mısınız? Ben fazlasıyla inanırım.. Birçok konuda olduğu gibi seçimlerden önce yapılan anketlerde de sokağın sesine kulak vermek gerekir..

Galatasaray’daki başkanlık seçimleri öncesi kimle konuşsam aynı dertten müzdarip; Özhan Canaydın’dan şikayetçi.. Başkanı dastekleyenlerin sayısı çok az.. Peki bu tabloya neden ve nasıl gelindi? Galatasaraylılığı ile bilinen hemen bütün spor yazarlarının ve yorumcularının büyük desteği ile başkan seçilen Özhan Canaydın neden bu noktaya geldi?

Lucescu bu ülkeye gelmiş önemli teknik adamlardan biriydi. Özhan Canaydın başkan seçildiği dönemde onunla 7 hafta çalıştı ve şampiyonluk keyfini yaşadı. Sezon biter bitmez kuvvetli esen "Terim rüzgarına" kapıldı Canaydın.. Başarılı teknik adamın, üstelik şampiyonluk yolundaki büyük rakiplerinden birine, Beşiktaş’a gitmesine izin verdi.. Lucescu, 100. yılında Beşiktaş’ı şampiyon yaparak Canaydın’a ilk yumruğu vurdu..

İstanbul’da bir semt

Terim,
Galatasaray’a gelirken hemen her Galatasaraylı’nın gönlünde yatan Aslan’dı.. İlk yılında Ortega’lı Fenerbahçe’nin 26 puan önünde ikinci yaptı takımı.. Şampiyonluk Lucescu’lu Beşiktaş’ın olmuştu..

İkinci yılında işler kötü gitmeye başlayınca Canaydın birden tavır değiştirdi.. "Terim gitmeli, Hagi gelmeli" diye bastıran grubun esiri oldu.. Çok değil 3 yıl önce o kulübe tarihinin en görkemli başarısını yaşatan, UEFA Kupası’nı Türkiye’ye getiren Terim resmen kovulmuştu..

Unutulan tarihi fark

Hagi de fazla dayanamadı esen sert rüzgara.. Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe’yi tarihi bir skorla 5-1 yenen Galatasaray’dan kupayı almaya futbolculardan da, Hagi’den de önce çıkan isim Başkan Canaydın oluyordu.. Vefa yine İstanbul’da bir semt gibiydi Galatasaray’da..

Bakın Aziz Yıldırım’a.. Tıpkı Özhan Canaydın gibi davranmadı mı yıllar boyu.. "Arkasındayım" dediği her teknik adamı başarısız geçen sezonların sonunda, hatta çoğunda sonunu bile beklemeden göndermedi mi Fenerbahçe’den?

Ne zamanki istikrar konusunda olumlu adımlar atmaya başladı Aziz Yıldırım, o zaman toparlandı Fenerbahçe.. Puan farkları açıldığı zaman, Fenerbahçeli yazarlar "Daum’un kellesini isterlerken" dayandı Yıldırım.. Ve bu günlere gelindi..

Bülent’e yapılan...

Ya sarı kırmızılı ekiple 1988-89 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finali, 1991-92 sezonunda Kupa Galipleri Kupası çeyrek finali, 2000 yılında UEFA Kupası ve Süper Kupa şampiyonluğu yaşayan Bülent Korkmaz’a yapılanlara ne denmeli?

Özhan Bey kazanır ya da kaybeder.. Bu sadece bir seçim.. Ama Özhan Bey’in vefa konusunda çok şey kaybettiğini şimdiye kadar yaptığı icraatlardan anlayabiliyoruz..

Sokağın sesiyle kongrenin sesi arasında en çok uçurumun olduğu kulüp Galatasaray’dır.. O yüzden her şeye karşın Canaydın’ın hala şansı var.. Üstelik Gerets’i feda etmemiş bu kez.. Bir de kalkıp Arif, Bülent, Hakan Ünsal için bir jübile maçı organize etse fena mı olur acaba?

Futbol ülkesi Trabzon

SALI günü Trabzon’daydım.. Danone’nin düzenlediği Nations Cup’ın 7.sinin Trabzon finallerini seyrettim. Turnuvaya hem Milli Eğitim Bakanlığı, hem de Futbol Federasyonu önemli destek veriyor. 10-11 yaşındaki yetenekli çocuklarımızın nasıl hırslı, nasıl arzulu oynadıklarını bir görseniz.. Hepsinin amacı geleceğin yıldızlarından biri olmak..

Türkiye’nin çok yerinde bu tür turnuvalar yapılıyor. Ama Trabzon kadar başarılı sonuç veren yer çok az.. Çünkü Trabzon bir futbol kenti değil, bir futbol ülkesi adeta.. Cudi Bey İlkokulu ile Fatih İlkokulu arasındaki final maçını izlerken adeta ağzım açık kaldı.. Paslaşmalar, verkaçlar, şutlar, kurtarışlar PAF Ligi’nde bile yok.. Cudi Bey’in bir 10 numarası, bir 11 numarası vardı ki, seyrederken ağzım açıkta kaldı..

G.Saray’ın düştüğü ekonomik darboğaza karşın puan cetvelindeki yerine bakınca, sadece büyük paralarla kadro oluşturup şampiyonluk yarışında var olunmayacağını daha iyi anlıyor insan..

Trabzon’a gidin.. Trabzon’dan futbolcu alın.. Yaşına bakmayın.. 10, 11, 12 demeyin alın.. Çünkü bu kentin mayasında futbol var.. Danone’yi bir kez daha kutluyorum.. Türkiye’nin dört bir yanında çocuklara spor, rekabet, yarışma heyecanı yaşattıkları için.. Kahvehane köşelerinden uzak tutma yolunda ilk adımı attıkları için..

Aman dikkat Samsun!

LİGİMİZİN
köklü takımlarından Samsunspor bu sezon korkulu anlar yaşayan ekiplerden.. Beşiktaş’a sahasında yenilerek düşme korkusunu iyice hissetmeye başladı kırmızı siyah beyazlı Karadeniz takımı. Samsunspor bu konuda bir unvanı da Karşıyaka ile paylaşmakta. Karadeniz ekibi, 1975, 79, 83, 90 ve 92’de 5 kez 1.Lig’den (Şimdiki adı Süper Lig) düşmüş. 1969, 76, 82, 85, 91 ve 93’te ise şampiyon olarak 6 kez 1.Lig’e yükselmiş ve şehre şampiyonluk sevinci yaşatmış.

Karşıyaka 5 kez 2. Lig’de şampiyon olup, 6 kez düşmüş.. Adanademirspor da 5 kez şampiyon olmuş, 5 kez düşmüş..

İspanya’nın başarılı takımlarından Deportivo La Coruna 1961-62 sezonuyla 1967-68 sezonları arasında hiç aralıksız 1.Lig’le 2.Lig arasında gidip gelmiş.. Üst üste düşme-çıkma rekoru ise Brann Bergen’e ait. Norveç ekibi 1979 ile 1986 arasında tam 8 kez düşme üzüntüsü ve 1.Lig’e çıkma sevincini yaşamış..
Yazarın Tüm Yazıları