BİRİ Fenerbahçe Başkanı.. Diğeri eski futbol şube sorumlusu.. Bir zamanlar aynı yola baş koymuşlar. Şimdi yolları ayrı düşmüş.
Olabilir. Futboldur, iş dünyasıdır, kurtlar sofrasıdır. Karşı karşıya gelmek, rakip olmak, birbirini sevmemek, birbirini alt etmeye çalışmak kabul edilebilir.. Ama milyonlarca kişinin gözü önünde birbirine hakaret etmek asla..
Aziz Yıldırım ve Sadettin Saran bir maça çıktılar. İkisi de kendi adına "kazanan taraf" olduğunu düşünebilir. İkisi de iddialarında haklı olduğunu savunabilir.. Ama üslup var ya üslup, her şeyi berbat eden, milyonlarca Fenerbahçeli’yi geren, sinirlendiren, "olmaz olsun böyle çekişme" dedirten o üslup sarı lacivertli kulübün tarihine geçecektir..
Ne Aziz Yıldırım açıklayabilir o sözleri, ne de Sadettin Saran.. Adam olup olmamak bu kadar kamuya açık bir konu olmamalıydı. Sadettin Saran bir anda bu kadar sinirlenmemeliydi. Haklı olduğunu savunduğu bir konuyu daha sakin anlatmalıydı. Aziz Yıldırım, "Sadettin Efendi" sözlerini kullanmamalı, "Kapatın şu telefonu" dememeliydi.. Sonuçta kaybeden Fenerbahçe’nin imajı oldu.. Kaybeden hem Yıldırım, hem Saran oldu..
* * *
Peki kim mi haklı? İmzanın sahte olduğunu Saran da kabul ediyor. Ama bunun nedenlerini de anlatıyor..
Buna karşılık Aziz Yıldırım kulübe neden fatura gelmediğini ve neden sahte imza olduğunu soruyor..
Olay karmaşık.. İki boyut var artık.. Biri hukuki, diğeri vicdani.. Sadettin Saran konuyu mahkeme sürecine taşıyarak kendini temizlemeli..
Eğer temizleyemezse ihraç kararı uygulanmalı. Ama Aziz Yıldırım da artık bu konuyu kan davası gibi görerek hareket etmemeli..
Ve Beschastnykh dosyası bir daha açılmamak üzere kapanmalı..
Hakan ve rekor
238 gol atmış ligde Hakan Şükür.. Avrupa’da oynadığı dönemleri çıkartacak olursak büyük bir oran yakalamış.. Şimdi bir amacı var, o da Tanju Çolak’ın 240 gollük rekorunu kırmak.
Hakan üzerindeki baskıyı yok eder, rekorunu kafasına takmazsa sezonu 250’ye yakın bir rakamla tamamlayacak güce sahip. Ama sürekli kafasında, "3 gol daha atmalıyım" endişesini taşırsa Denizlispor maçında olduğu gibi varlığı ile yokluğu belli olmaz..
Rekoru kırmak da, stresin pençesine teslim olmak da Hakan’ın elinde.. Unutma Hakan, senden sadece Galatasaraylılar gol beklemiyor. Bu kadar formsuz golcü arasında sen hala Milli Takım için en büyük umutsun. Bunu hiç aklından çıkarma..
Gerçekçi futbol
REAL Madrid, Barcelona, İnter.. Şu anda dünyanın en pahalı takımları sıralaması oluşturulsa bu üçlü başı çeker sanırım. Real, dünyanın en zengin kulübü. Barça da ikinci sırada.. Inter de yanılmıyorsam ilk 10’un içinde.. Ama üçü de Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale bile kalamadılar.
Nedeni basit.. Büyük kulüpler milyonlarca dolara tekniği yüksek, savunma gücü zayıf yıldızlar alıyorlar. Yayın hakları, ürün satışları, reklam-pazarlama gibi etkenler yüzünden onları sahaya sürmek zorunda hissediyorlar kendilerini.. Diğer kulüpler mütevazı bütçeleriyle daha agresif, savunmaya dayalı futbol oynayan takımlar oluşturuyorlar. Yıldızlar onlar için o kadar önemli olmuyor. Sonuçta maçları isimler değil, koşanlar kazanıyor..
Türkiye Ligi’nin neden kötüye gidiyor gibi göründüğüne de bu perspektiften bakmamız lazım. Tekmeye kafa uzatan, 90 dakika koşan, formasının her santimetrekaresini ıslatan oyuncuların bulunduğu Anadolu takımları, milyon dolarlık yıldızları daha rahat durduruyor artık..
Bundan sonra gerçekçi futbol oynayan büyük kulüpler yükseklerde duracak.. Büyük paraları olmasına karşın yanlış hamleler yapan kulüpler ise sahadan boynu bükük ayrılan taraf olacak..
Verkaç’a bekleriz
24 Şubat’ta yayın hayatına başlayan Fox’ta spor müdürlüğü görevini üstlendim. Genç ve dinamik bir spor anlayışımız olacak Fox’ta. İlk olarak pazar akşamları saat 23.00’da yepyeni bir spor programıyla karşınızda olacağız. Kaya Çilingiroğlu, Ercan Saatçi ve Ersan Çelik’in yorumlarıyla katılacağı, Bülent Ülgen’in sunacağı Verkaç’ta bütün haftanın futbol keyfini doyasıya yaşatmak istiyoruz artık. Verkaç’ta görüşmek üzere.