Paylaş
İlk yarıda basın tribününün ön kısmındaydım. Seyircilerle dip dibeydik. Çoğu Bursaspor’dan umudu kesmiş... Başkana da teknik direktöre de güven azalmış. N’Diaye’nin gönderilmesi ve Sivasspor yenilgisi takımı çok germiş.
Fenerbahçe böyle bir rakibe karşı oynamanın avantajını kullandı dün. Erken bir golle öne geçti, uzun süre maçı domine etti. Bir duran top şaşkınlığı, bir de sağ bek-kaleci anlaşmazlığı ibreyi Bursaspor lehine çevirdi. Ama Aykut Kocaman, hamlelerini daha önce yapmıştı. Sow ve Cristian müthiş oynadılar. Gökhan Gönül de öyle... Ama dün beni en çok şaşırtan futbolcu Semih oldu. Çok çok iyiydi. Tabii ki hızlı değil, çabuk hareket edemiyor ama hep bulunması gereken yerde bulundu. Tekmeye, kafa uzattı. Kendisini marke eden ligin en iyi savunmacılarından biri Serdar Aziz olmasa, gollerle de buluşabilirdi.
Fener kadrosu hazır
Mehmet Topuz’un oyuna girişi, Fenerbahçe’nin orta alanı tamamen ele geçirmesine neden oldu. Zaten Krasic ilk yarıda golü atsaydı; skor 2-0 olacak ve belki de maç kopacaktı. Ama sürati kadar gol vuruşları iyi olmayan Sırp yıldız, bu fırsatı kullanamadı. Stoch’un takıma döneceğini düşünürsek, Fenerbahçe kadrosu hazır. Ama bu takımın üç kulvardan birden başarılı olması için bir forvet, bir de oyun kurucu ihtiyacı var. Emenike ve Belhanda alınırsa, olağanüstü olur. Alınmazsa, Sow-Cristian ikilisinin bu formunu hep sürdürmesi, Stoch’un da eski günlerine dönmesi şart.
Hakem Yunus Yıldırım, FIFA kuralları ile değil yine kendi kurallarıyla yönetti maçı. Garip bir hakemlik anlayışı var. Zekeriya Alp de beğeniyor ki, sürekli onu zorluk derecesi yüksek maçlarda görevlendiriyor. “En azından başımız yanarsa, bir FIFA hakemimiz kaybolmamış olur” diyor herhalde. Ertuğrul Sağlam’ın atılışı ise, doğru karar. Antalya’daki seminerde hakemleri defalarca uyarmışlar. Sağlam da, defalarca hakeme saldırırcasına hareketler yaptı.
Paylaş