Futbolla nefes alan şehir

TARİH 5 Mayıs 1996.. Avni Aker’de şampiyonluk düğümünü çözecek karşılaşma oynanıyor.. Abdullah’ın golüyle ilk yarıyı 1-0 önde kapayan ev sahibine beraberlik bile yetiyor.. Ancak Karadeniz Fırtınası, rakip kaleyi abluka altına almış, adeta Rüştü’yü şut yağmuruna tutuyor.. Bir frikikle, Oğuz Çetin’le beraberliği buluyor Fenerbahçe.. Ve maçın bitimine 8 dakika kala ilk organize atağını sol kanattan Erol Bulut’la geliştiriyor.. Sislerin içinden çıkan Aykut Kocaman, Fenerbahçe’ye belki de şampiyonluğu getiren golü atıyor..

Maç bitimi Fenerbahçeli oyuncular büyük seviç yaşarken, tüm maçı tek kale oynayan Trabzonsporlu oyuncular ve kent adeta yıkılıyor.. Maçın kader adamı Aykut Kocaman, TRT mikrofonlarına tarihe geçecek o cümleleri söylüyor:

“Attığım gol belki de şampiyonluğu getirecek. O yüzden çok mutluyum. Ama Trabzonsporlu meslektaşlarımın içinde bulunduğu durumunu düşündüğüm zaman da üzülüyorum..”

Aradan 15 yıl geçti ama..

Aykut’un bu sözleri Türkiye’ye bomba gibi düştü.. Başta Trabzonspor camiası olmak üzere kamuoyunun büyük kısmı Kocaman’ı alkışladı.. Trabzonspor ise büyük bir travma yaşadı sezon sonunda.. Osman isimli bir genç, kaçan şampiyonluk yüzünden yaşamına son verdi.. Aradan 15 yıl geçti.. İki takım yine müthiş bir yarış verdiler.. İkisi de inanılmaz performans sergiledi. Bir Trabzonspor öne geçti, bir Fenerbahçe.. Ama Eskişehir’deki golsüz 90 dakika sonunda Fenerbahçe önemli bir avanrtaj yakaladı.

Şimdi son haftadayız.. İki takım da şampiyonluğu çok istiyor doğal olarak.. Ama kaybedenin kazananı kutlaması ve ayakta kalmayı başarması gereken günler bu günler.. Trabzonspor camiası hem kadro, hem de taraftar olarak doğru bakış açısıyla bakmak zorunda geleceğe.. Sürekli olarak rakibin başarısını başka konulara çekmek, şehri futboldan uzaklaştırıyor.. Hafta içinde başkan Sadri Şener’in, “Kaybedersek rakibi kutlarız” sözleri örnek olmalı herkese.. Trabzon futbolla yatıp, futbolla kalkan bir şehir.. Hafızasını tazelemeli ve 15 yıl önce Aykut Kocaman’ın sözlerini düşünmeli.. Artık kaçan şampiyonluklar sonrası futbol takımına travma yaşatmamalı.. Yaşanan travmalar da elbirliğiyle atlatılmalı.. Çünkü Trabzonspor bu ülkenin en önemli futbol güzelliklerinden biri.. Çünkü Trabzon kadar bu ülkede futbolu yaşayan, futbolu solayun bir şehir daha yok..

Haftanın hocası

Hamle ustası Kafkas

Gaziantepspor deplasmanda Kayserispor’u devirirken Tolunay Kafkas da Şota’ya üstünlük sağladı. Rakibinin beraberlik golünü bulup baskısını artırdığı dakikalarda yaptığı hamlelerle maçı çevirdi.

Haftanın futbolcusu

Alex günü!

Bir maçta beş gol attı Alex.. Bununla kalmadı üç penaltıyı da aynı tarz vuruşla aynı köşeye gönderdi.. Frikik golü de aşırtması da günün Alex Günü olduğunun kanıtıydı sanki.. Takımını büyük bir farkla galibiyete taşırken, gol krallığının zirvesindeki yerini de perçinledi Fenerbahçe’nin Brezilyalı kaptanı..

Haftanın Takımı

İyi futbolla Avrupa’ya

Haftanın en zorlu karşılaşmalarından biriydi Kayseri’deki kapışma. Güçlü rakibi karşısında deplasmanda iki kez öne geçerek Avrupa biletini kapan Gaziantepspor sezon boyu sergilediği başarılı performansının da karşılığını da böylelikle en iyi şekilde almış oldu.

Haftanın Güzelliği

Şener’i alkışlayalım

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in hafta içinde, “Eğer rakibimiz şampiyon olursa kutlamasını da biliriz” sözleri içinde bulunduğumuz gergin ortamda fair play adına çok önemli bir davranıştı.

Haftanın Kalecisi

Tomiç oyundan düşmedi

Sezonun en istikrarlı isimlerinden biri olan Karabükspor kalecisi Tomiç, Antalya deplasmanının hemen ilk dakikasında gol yemesine karşın oyundan düşmedi ve yaptığı kurtarışlarla galibiyette çok önemli rol oynadı.

Haftanın asisti

Pas ustası Murat

Haftanın yıldızlarından biriydi Murat Erdoğan. Özellikle Yiğit’e attırdığı ilk golde 40 metreden ayağının dışıyla verdiği pas harikaydı.

Haftanın hakemi

Yardımcının etkisi

Culio’nun golünde yaklaşık 20-25 metre geride kalmasına karşın Serkan Akal topun izdüşümünü iyi tahmin etti ve ”çizgiyi geçti” kararını verdi. Belki lig için çok önemli bir karar değildi ama yardımcı hakemlik adına çok çok önemli bir karardı.

Haftanın golü

Muhteşem tango

Galatasaray’ın Arjantinli’si Culio geldiğinden beri çok çalışıyordu. Ama bir türlü istediği güzel gollerini atamamıştı. Ankara’da topla buluşur buluşmaz yaptığı harika aşırtmayla haftanın en güzel golüne imza attı.

Manchester’dan 2 şampiyon çıktı

PREMIER Lig’de bu hafta hem lig hem de federasyon kupasının şampiyonu belli oldu. İki kupaya da Manchester şehrinin başarısı damga vurdu. Blackburn ile 1-1 berabere kalan M.United, ligdeki 19. zaferine ulaşırken; ManU’nun ezeli rakibi M.City de federasyon kupasını Stoke’u 1-0 yenerek kazandı.

Daum düştü Tuncay kümede kaldı

ALMANYA Ligi’nde son haftada küme düşen takımlar belli oldu. Teknik direktörlüğünü Christoph Daum’un yaptığı ve milli futbolcumuz Halil Altıntop’un formasını giydiği E.Frankfurt, deplasmanda şampiyon Dortmund’a 3-1 yenildi. Tuncay Şanlı’nın oynadığı Wolfsburg da Hoffenheim’i deplasmanda 3-1 yenince, Frankfurt küme düştü.

Bilbao’ya Malaga engeli

İSPANYA Ligi’nde Barcelona, şampiyonluk kutlamalarına devam ederken, UEFA Avrupa Ligi yarışı son haftaya kaldı. Hafta sonundaki maçlar öncesinde 54 puanlı Athletic Bilbao, 10 kişi Malaga karşısında 1 puana razı oldu. Sevilla ve A.Madrid’in kazandığı haftada Malaga ile 1-1 berabere kalan A.Bilbao, Avrupa Ligi vizesini son haftaya bıraktı.

Milan kupasına kavuştu

7 yıllık şampiyonluk özlemine son veren Milan, geçen haftasonu oynadığı Cagliari maçının ardından kupasına kavuştu. Ligde iddiası bulunmayan rakibini Robinho (2), Gattuso ve Seedorf’un golleriyle yenen Milan, düzenlenen törende kupayı havaya kaldırdı. Kutlamalarda Inzaghi ve Gattuso, yaptıkları şampanya şovuyla dikkat çekti.