Malatyaspor yenilgisi sonrası Fenerbahçe camiasında büyük bir moral bozukluğu yaşanıyordu.. Teknik direktör Aykut Kocaman futbolcuları topladı..
Onlara, “Bakın benim kimseyle bir problemim yok. Ama takım gibi hareket etmiyorsunuz. Bireyselliği ön planda tutuyorsunuz. Bazı maçları bu şekilde kazanınca, her maçı kazanırız sanıyorsunuz. Şampiyon olmamız için herkesin saha içinde bir bütün olarak mücadele etmesi gerek.. Kaybedersek, kaybeden sadece ben olmam hepiniz olursunuz. Camiayı çok üzdük. Herkes bizden mücadele etmemizi bekliyor” şeklinde bir konuşma yaptı..
Mücadeleci 11
Dün olağanüstü bir Fenerbahçe yoktu Antalya’da.. Taktik açıdan çok daha gelişmiş bir takım da seyretmedik.. Ama birbirinin açığını kapamak için mücadele eden bir 11 vardı.. Fenerbahçe etiketini yitirdikleri an çok şey kaybedeceklerini anlamaya başlayan futbolcular saha içinde daha çok mücadele edip, daha çok yardımlaştılar.. Harika bir golle üç puanı getiren Gökhan Gönül’ün Aykut Kocaman’a koşuşu, bir-iki oyuncu hariç tüm takımın bu sevinci paylaşması gol kadar önemliydi..
Top F.Bahçe’yi sevdi
Kocaman hatalar yapmış olabilir.. Dün de kanatları daha iyi kullanan bir onbir sahaya sürebilir, Niang’ı santrfor oynatabilirdi.. Alex’i son 15 dakika çıkarıp rakibin bu kadar baskı kurmasını önlemeliydi.. Ama hep doğruyu yaptığınız zaman maç kazanmıyorsunuz.. Bazen topun da sizi sevmesi gerek.. Dün top başta Kocaman olmak üzere Fenerbahçe’yi sevdi.. Antalyaspor gücü oranında iyi futbol oynadı. İkinci yarı kontrol hep Antalya’nın elindeydi.. Ama rakibin savunmasını aşacak hamleyi yapamayın puan alamadılar..
BEĞENDiM Fenerbahçe’nin ilk kez bir gol sevncini takım olarak kutlamasını.
BEĞENMEDiM Fenerbahçe’nin ikinci yarıda hiçbir hızlı akın geliştirmemesini.
DİKKAT Niang, Semih, Alex üçlüsünün savunmaya katkısı çok az, hücumda da çok hızlı değiller..