Fener kazandı bile!

GALATASARAYLILAR’ın çoğu Hagi bugün.. Sahaya nasıl bir takım çıkaracağını merak ediyorlar Arena’daki ilk derbide.. Ve Fenerbahçeliler’in çoğu Aykut Kocaman bugün.. 6 yabancıyı formüle edip onlar da ilk onbir yapıyorlar..
Bu gece favori Fenerbahçe.. Ama bu maçın farklı kaybedilmesi dışındaki her skor Fenerbahçe’yi yaralamaz, sadece puan kaybı anlamına gelir.. Derbi derbidir elbette.. Kazanmak önemlidir.. Ama ligi bütünüyle düşündüğünüzde Fenerbahçe’nin yarıştaki rakibi Trabzonspor.. Kadro olarak, form düzeyi olarak Fenerbahçe daha şanslı.. Arena’ya Trabzonspor da gelecek, Bursaspor’la Trabzonspor da oynayacak.. Hatta Fenerbahçe’nin derbiyi kazanması, Trabzonspor’un Ankara’da işini daha da güçleştirecek..

Santos’un yerine Caner’i oynatabilir

Aykut Kocaman bunları düşünüyor.. Maçın anlam ve önemini o formayla 3 kez gol kral olmuş bir futbolcu olarak en iyi o biliyor.. Yarın; Volkan - Gökhan, Lugano, Yobo, A.Santos - Mehmet, Baroni, Selçuk, Özer - Alex, Niang dizilişiyle çıkması muhtemel.. Bu dizilişi bozabilecek tek istisna son maçta bir asist yapan ve iyi oynayan Caner’i Andre Santos’un yerine oynatıp, Özer’in yerine Stoch’a şans vermek.. Ama bu ikinci ve daha zayıf ihtimal..
Karşılaşmanın temposunu, gidişatını tartacak Aykut Kocaman öncelikle.. Ardından Dia, Stoch, Semih Şentürk gibi hücum kozlarını gerekirse kullanacak.. Eğer maça başladığı onbirle öne geçerse Bekir İrtegün’le savunmayı güçlendirme yoluna bile gidebilir..

Zıt karakterlerin savaşı

VE iki teknik adam arasındaki en büyük fark futbola bakış açıları... Hagi gereğinden fazla agresif, öfkeli ve taktik olarak inatçı.. Aykut Kocaman daha sakin, sabırlı ve kötü sonuçlar karşısında da soğukkanlılığını koruyabilen, oyuncularını sahiplenen bir çalıştırıcı. İki isim de başlarında bulundukları camialarda efsane oldular.. Ama Aykut’la Hagi’yi ayıran en önemli özellikle Hagi’nin ikinci kez ve form olarak düşen bir takıma gelmesi.. Çok riskli transferler yaptırarak yönetimini zora sokması..
Kocaman’ın en büyük artısı kendine olan özgüveni ve camianın neyi beklediğini iyi bilmesi.. Aykut’un bildiği, Hagi’nin de belki farkın olduğu bir büyük resim var ortada.. Fenerbahçe bu maçı kaybetse de kadro olarak Türkiye’nin en güçlü isimlerine sahip.. Şampiyonlukta yoluna devam ediyor.. Galatasaray kazansa bile gelecek adına işi çok ama çok zor.. Tıpkı 11 yıl önce Johnson’ın frikiğiyle Fenerbahçe’nin kazandığı derbi gibi.. Ama bu kez roller değişik..
Artık Fenerbahçe derbisini umut olarak gören Galatasaray, Galatasaray’a yenilse bile kendi içinden çıkardığı teknik adamla şampiyonluk yolunda ilerleme kararlılığında olan Fenerbahçe..

Galatasaray akıllı oynarsa çok pozisyon bulur

GELELİM baskıyı atlatan ve rahatlayan Hagi’ye.. Önce tahmini kadroyu yazalım ve kritik soruyu soralım..
Zapata - Neill, Servet, Hakan, Insua - Aydın, Yekta, Ayhan, Culio, Pino - Baros..
İki takımı yan yana yazdığınız zaman Galatasaray’ın kazanması için çok iyi mücadele etmesinin yanı sıra kapasite olarak tüm oyuncuların yüzde seksenin altına düşmemesi gerek.. Volkan’la Zapata’yı yan yana koyduğunuz zaman bile kadro kalitesinin Fenerbahçe lehine olduğu ortada..
Hagi bu ortamda takımı fazla baskı altına almazsa bir şans sahibi olur.. Çünkü futbolda baskı ve stres altındaki iyi takımlar kötü oynayabilir.. Kötü durumdaki takımlar da rahat ortamlarda iyi sonuç alabilir.. Hagi’nin en büyük kozu Lugano-Yobo ikilisinin arkasına sarkıtabileceği Pino, Aydın, Baros, Kazım, Culio, Yekta gibi silahlarının olması.. Eğer maçı çok akıllı oynarsa çok pozisyon bulur, kazanma şansını artırır..

Hagi
Ortası yoktur; Ya siyah ya beyaz

Çok inatçı. Oyuncularının tabiriyle; hiç ortası yok. Ya siyah ya beyaz.
Takıma izin verdiği günlerde ailesi için Bükreş’e gidiyor.
Romanya’da komünist düzende yetiştiği için çok katı bir disiplini vardır.
G.Saray’daki iki döneminde de sadece Romanya’dan futbolcu transfer etti.
Balık tutkunudur. Sık sık
Polat Otel’deki Marmara Balık’a gidiyor.

Kocaman
İzin günlerinde bile Sancaktepe’de

Sakin, sabırlı ve en kötü sonuçlarda bile soğukkanlılığını koruyabiliyor.
Boş zamanlarını ve izin günlerini bile Sancaktepe’de geçiriyor.
Haftada en az 10 tane futbol maçını televizyondan ya da CD’den izliyor.
Ekibindekileri yıllardır değiştirmedi. Hep aynı teknik adamlarla çalışıyor.
Oyuncularına sürekli, “Topa sahip olursanız, kazanırsınız” diyor.